Tek Ama Yalnız Değil


Dün gece bir taraftan İbrahimoviç Tachibana Kardeşler’i kıskandıracak eylemlerde bulunurken, diğer taraftan da Hugo Almeida’nın Portekiz – Gabon maçında gol attığı haberi duyuluyordu. Aklımda birçok senaryo canlandırdım o anda: Yine bir ara pasında topla buluşup, 140 km hızla tavana vurarak üst ağlarla birlikte üstündeki o kara bulutları dağıtması… Buralarda hala pek görmediğimiz ya da görülüp de sayılmayan (Karabükspor ve Galatasaray maçları) tarzda, kaleye uzak bir açıdan sol ayağından çıkan tok bir şut sesiyle birlikte topun ağlarda görülmesi… Vesaire vesaire…

Ama şöyle bir “bitiricilik resitali!” ile karşılaştım… Yine 1 metre ofsaytta ve bu durum onu, öyle rahat bir pozisyonda zora sokmuş. Şu çizgiye biraz dikkat etse, dolaylı yoldan değil “direkt olarak da” gol sayısında artış yaşatacak. Evet; şuan ki form durumuyla varlığı çok şeyi değiştirebiliyor. Olmuş bir takım için hala ideal santrafor türü olmayabilir, ama henüz olma aşamasındaki  –şuan ki Beşiktaş gibi- takımlar için kritik bir misyon üstlenebiliyor…

Velhasıl kelam; bu durumu Hayatım Futbol 56. Sayısı’nda kaleme aldım, okumak isterseniz;

24 yorum:

Bjk_KnightS dedi ki...

şu anda ki performansı geldi geleli en iyi performansı olsa da ben yeterli olduğunu düşünmüyorum. devre arasına kadar 10 gole ulaşsa da 5m'e falan satıp yerine adamakıllı bir forvet alınsa süper olur.

box2boxMC dedi ki...

abi senin pozitif yanını her zaman beğenirim zaten o yüzden de blogunu takip ediyorum ama Almeida karşı olan bu ılımlı yaklaşımın bana bile fazla geliyor. :))

Ofsayt kontrolü yapmazsın, karşı karşıya atmazsın, uzaktan atmazsın, ön direkten kafa atmazsın, hava toplarını arkadaşlarına indiremezsin, kornerden atmazsın e arkadaş sorarlar ne atarsın ne yaparsın??

arka direkte kalenin içinden kafa atarsın ancak.. Yok arkadaş ben beğenmiyorum Almeida'yı. O kadar kötü performanslara alıştırdı ki bizi şimdi biraz hareketlenince koyun-abdurrahman çelebi moduna sokuyor bizi.

Son Bursa maçında sonlara doğru bi pozisyon geldi, sağ ayağıyla vursa gol olma ihtimali vardı ama arkadaş ekrem dağ stayla 360 derece etrafında dönüp açısını kaybedip pozisyonu yok etti.

Cartalete dedi ki...

Arkadaşlar, ben de "işte budur!" yazısı yazmadım zaten. Hugo kalibresi oranında maksimumunu vermeye başladı, bence faydalı da. Sadece hakkını vermek ve "ne oldu da artık daha çok olayın içinde gözüküyor?" sorusuna cevap niteliğinde bir yazı...

Cartalete dedi ki...

Bir de şöyle düşündüm durduk yere; geçmiş forvetlerden hangisi bugünün Beşiktaş'ına uyardı diye. İlhan Mansız olurdu sanırım... Hem güçlü, hem de değişken-tempolu hücum yapısına yatkın.

box2boxMC dedi ki...

İlhan Mansız bütün oyun yapılarına uyardı bence. Arada TRT-Spor'de eski maçları gösteriyor, efsaneymiş valla adam. Yazık ki 2 sene faydalanabildik adamdan.

Unknown dedi ki...

Almeida'ya kapasitesini aşan şeyler istenirse asıl yapması gereken şeylere konsantre olamadığını düşünüyorum. Yani mesela ondan Mourinho'nun Eto'o ya yaptırddığı maç içinde sağ bekini destekle görevi istenyen hocanın bir takım sorunları var demektir. Oysa onun şu karşı karşıya vuruşları antrenmanlarda çalışmak dışında yapması gereken tek şey, rakip ceza sahasının 5-10 metre civarında ama merkezi bir şekilde tipik bir towering forvet - Luca Toni gibi mesela - gibi oynaması sağlanarak arkadaşlarına alan açması ve o bölgeden sağ sola fazla deplase olmaması istenmelidir. Bizde hala hareketli hücum çalışmaları yapılmadığı ve oyuncular bence tamamen spontane hücumlar yaptığı için Almeida' da yerini yavaş yavaş ezberleyecek ve gereksiz yere sağa sola deplase olmayacak. Üstelik adamın üstüne fazla gidenlere bir sorum var: Şu son 11 maçta takımımız adam gibi isabetli sağ ve soldan en az 20-25 orta yaptı mı? Eğer elindeki forvete isabetli ortalar yapılırsa gol sayısı mutlaka artacaktır. Çünkü bu adamın stili bu. Fazlasını beklemek çok iyimser bir tavır olur. Bence sorun Almeida değil orta yapamayan ya da orta yaptıracak hücum çalışması yaptırmayanlardadır.

Basar dedi ki...

Dergi yazısı olduğu için tam yazılması gerektiği gibi yazılmış bir yazı.

Benim nazarımda, ağzıyla kuş tutsa Beşiktaş'ın forveti değil. Bize Feyyaz ile İlhan Mansız tarzı bir forvet lazım. İkisi de açık ara Türkiye'nin en iyi santraforlarıydılar. İlla yabancı olacaksa, o zaman Daniel Amokachi tarzı bir adama ihtiyacımız var (basıp gidecek türden :)

Basar dedi ki...

Bu arada, Beşiktaş ancak Mersin, Karabük gibi zayıf takımları yener ancak....!

Cartalete dedi ki...

:)

Ya o zaten karmaşık bir istatistik. Yani puan durumunda rakibin durumuna bakmadan, Beşiktaş'ın ne yaptığına bakmak lazım evvela. Nitekim; tamam Karabükspor bugünkünden farklıydı ilk zamanlar ama Mersin ve Kasımpaşa karşısındaki Beşiktaş, ligin geri kalan 17 takımından kimle oynarsa oynasın favori olan taraf olurdu. Bunu gözlemleyebilmek ve rahatlıkla söylemek için rakibe bakmaya hiç gerek yok.

BJK4EVER dedi ki...

Eralp hakli. Bu adamin tek yaptigi sey son cizgiden gelecek ortalara kafa vurmak, ki buni iyi yapiyor. Mesela Kasimpasa ve gecen sene playoffta FB macinda attigi kafa golleri kolay goller degil, usta isi goller. Almeida'ya da bunu yapmamiz lazim, yapmiyorsak o zaman sorun bizde.
Ki en cok elestirildigi nokta karsi karsiya kacirdigi pozisyonlar, eyvallah da ben son 10 sene Ilhan ve A.Dursun haric gol vurusu iyi diyebilecegimiz 1 forvet hatirlamiyorum, buna benim icin Bobo da dahil. Almeida su anki performansini gostersin benim icin yeterli birader, ben su anki Almeida'dan memnunum. Onu daha iyi beslersek daha da iyi olacak, adim gibi eminim. Ki su an gozuken resime bakarsan adam seneyi 15-20 gol civarinda tamamlayacak, kesinlikle kotu bir rakam degil.

planck dedi ki...

En son hangi sezon iki gol ortalaması ile oynamıştık biz merak ediyorum? Takım tek forvet oynarken gol bulmada sıkıntı yaşamıyorsa o tek forvet faydalı işler yapıyor demektir, illa gol atması gerekmez. Tabi ki daha iyisini isteriz ama hani bu kadar sert eleştirmemek lazım.

Cartalete dedi ki...

Formsuz olduğu geçen sezon bile, onun oynadığı ve oynamadığı maçlar arasında ciddi şekilde gol ortalaması farkı vardı.

Hugo'yu savunan bir arkadaşım (Burası Kapalı'da da yazan Onurlu) çıkartmıştı :) Gol ortalaması Almeidasız: 0.86, Almeidalı 1.72'ymiş. Hani pek tuttuğum bir santrafor türü olmadığı malumunuz ama bu ligte sahada oluşu bile bir şeyleri değiştirebiliyor.

Unknown dedi ki...

ben yine eralp dostumuzla aynı fikri paylaşıyorum :)

bence de cartalete'in bu yazısı, almeida üzerine yazılan en objektif ve gerçekçi tümceler bütünü...

kabul; çok kaliteli yahut da bitirici yönü kuvvetli bir santrafor olmayabilir...hakan şükür için de inter'de oynadığı dönemde çok iyi hatırlıyorum; 'pres yapmak haricinde hiçbir özelliği olmayan ve şut atmayı bilmeyen dünyanın en garip santraforu' diyorlardı...oysa ki hakan şükür de gol kaçırma konusunda almeida'dan geri kalmazdı ancak doğru kullanılıp pivot özelliği sayesinde oynadığı takımda pek çok sürpriz golcü çıkartırdı...carvalhal, yanlış oynattı...sağ ve sol çizgilere kaçan (veya gömülen) quaresma ve simao ikilisinin sürpriz ortaları haricinde de pek öyle gol pozisyonuna filan soktuğumuzu anımsamıyorum...tek forvet oynadığında çok etkisiz kalıyor ve gereksiz yoruluyor...

bu sene samet aybaba da herkesi heyecanlandıran çift forvet planını hiç uygulamaya sokmayarak yine almeida'yı kaderiyle ve eksik özellikleriyle başbaşa bırakmıştı...ancak özellikle antep maçından beri hem istekli hem de işlevsel bir rol üstlendi...eleştirilerin çok sert olduğu kanaatindeyim...almeida'nın yanında olacak bir pektemek yahut da artık defteri dürülmüş olsa da ikinci forvet şeklinde oynayacak bir quaresma ile çok güzel işler yapabileceğini düşünüyorum...ayrıca sol bekini uğur boral'a emanet etmiş bir takımın taraftarlarının da almeida'ya altın ararken bulunmuş uranyum muamelesi yapması gerekir :)

borasahin dedi ki...

Istatistikler yaniltici olabilir, dikkatli olmak lazim. Bu istatistikler yuksek ihtimal "Almeida'nin oynadigi maclarda atilan goller / mac sayisi" ve "oynamadigi maclarda atilan goller / mac sayisi" olarak hesaplanmistir. Oynanan, oynanmayan maclarin zorluk derecesi, takimin gecen sene bir sure basarili oldugu taktikle mi oynadigi, yoksa ne hucumda cogalabilen, ne de savunma yapabilen taktikle mi oynadigi, Almeida'inin yerine kimin oynadigi, Almeida varken ki takim arkadaslari ile yokken ki takim arkadaslari vs. ile yakindan ilgisi var... Yine de bilgi vermesi bakimindan aydinlatici ve anlami da var. Hangi maclarda oynadiginin hesabini tutmadigimdan dolayi soyledigim spekulasyondan ibaret olmayacaksa dahi Besiktas'in gecen sene oynadigi kici basi belli olmayan duzeni kaldirabilecek fiziksel yeterlilige sahip oyuncu olmasini dogrulayabilir. Belki bizim ihtiyacimiz birinci derecede Bursa'ya gelen Iskoc santrafor Miller gibi biri idi. Senin Di Natalie ornegindeki gibi. Pozisyonunu cok terketmeyecek ve bir sekilde golunu atacak biri. Bu durumda on tarafta top tutma sansin daha azalabilirdi, terazideki dengesini gormek ilginc olurdu. Almeida belki cok gol atmiyordu ama o aradaki gorunmez baglari dokumaya calisiyordu. Bu da dolayli olarak gol atma sansini arttirmis olabilir. Pektemek ceza sahasi portfoyu cok daha genis olmasina ragmen stil olarak sadece ceza sahasi oyuncusu degildi. Fiziksel yeterliliklerinin eksikliginden dolayi da bu isi kiviramiyordu. Kendinden iri ve her zaman bir fazla stoperle bogusuyordu. Belki tecrube kazansa stoperlerle cok bogusmadan isini bitirmeyi ogrenebilirdi. Bu arada Q7'nin de sadece Almeida'ya calistigini ve Bobo'dan hic hoslanmadigini, gidisini kolaylastirdigini soyleyeyim.

Almeida ile ilgili yorumlarina katiliyorum. Almeida'nin tamamlayici bir partnere ihtiyaci var. O tamamlayici oyuncu asil skorer olmali ve basrolu almali, Almeida ise bu oyuncuyu yuceltirken, takimin birinci skorer opsiyonu olmamali. Etrafindakileri iyi yapan bir stili var. Ozetle bi' Alex'e ihtiyaci var diyelim. (Alex tiplemesini kast etmiyorum, sembolik olarak)

Simdi butun bunlari toplayalim cikaralim.

Bobo ve Almeida'nin farkli ozellikleri var ve butun bunlari takim baglaminda degerlendirmek lazimi kenara birakip ayni istatistik hesabi gibi daha kabadan alirsak bence Bobo Almeida'dan kotu oyuncu degil, yani Almeida Bobo net olarak iyidir diyemiyorsun. Daha iyi midir sorusuna karar vermek icin kendi adima ikisini ayni video analiz hikayesinde oldugu gibi hem detayli bir sekilde incelemek hem de daha global perspektiften bakmak lazim. Ayrica su sundan iyidir, bundan kotudur tarzi yorumlarina futbolda pek katilmadigimi soyleyebilirim, yani elmalarla armutlari karsilastirmak cok kolay, iki farkli seyi ayni kategoriye getirmek cok zor. Degerlendirme yaparken bir de suna bakmak lazim Bobo'li takimin capi ile Almeida'li takimin capi terazide ne eder? Hangisi daha kisa vadeli, hangisi daha uzun vadede avantaj saglar vs.

Almeida icin 2.5M Euro para bana gore cok, yine cok kaba bir degerlendirmeyle bu kadar etmez, nokta...

Simdi elinde Bobo varken aldigin sartlar itibariyle Almeida basarili transfer mi? Bence basarili olarak kabul edilemez. Hadi Bobo miadini doldurdu, yerini yenisini istiyorsun, quality olarak net daha iyi diyemedigin birine niye 2 kati para versiyon ki? Basari midir, simdi bu? Gercekci olalim, Almeida iyi oynarsa destekleyelim, ama bu durum buyuk resmi gormemizi engellememeli.

borasahin dedi ki...

Farkli acilardan olmakla birlikte ayni seyi Pektemek icin de dusunuyorum. Pektemek'in bu takimin birinci santraforu olabilecek fiziksel yeterliliklere sahip olmadigini dusunuyorum. Daha once ifade ettigim gibi bizim Semih'imiz olmasi benim icin yeterli, maksimumu bu gorunuyor.

Ayni seyler Veli icin de gecerli. Veli iyidir, hostur, kosar filan da futbol sadece kosmakla oynanmiyor. Veli'yi Rapid Wien maclarinda da pek tutmamistim, simdi de pek tutmuyorum. Bilmiyorum belki sol kanatta oynarsa farkli ozellikleri vardir, onu goremedik, ama mevcut durumda hicbir pozisyona koyamiyorum, taktiksel anlamda rol olarak sadece defansif anlamda adam markaji verecegim bir oyuncu profili ciziyor.

Cartalete dedi ki...

-Beşiktaş'ın ihtiyacı olan santrafor tipi nedir? Almeida aldığı ücret karşılığında bunun ne kadarını karşılar?

-Almeida sahada ne kadar faydalı ve o faydayı arttırmak adına takımda ne gibi değişkenler yaratılmalı?

Bence bunlar farklı üniteler. Ben biraz değerlendirme yaparken, üstünde durduğum konunun etrafını net çizgilerle çiziyorum; yani başka bir üniteden karma yapınca, ortaya doğru bir çözümleme çıkmaz bana göre. O yüzden ben sadece Almeida'nın sahadaki işlevinden bahsettim burada, ücret ve daha iyisi bulunur mu soruları farklı alan...

Bu durumu artık iyice aydınlattıktan sonra istatistiğe geleyim :)

Bobo'yu takımla karşılaştırılan bir istatistik değil sanırım bu sadece geçen seneye yönelik. Elbette Hugo'lu takımın daha çok gol atıyor olmasında başka etkenler de vardır. Mesela o maçlarda Beşiktaş daha iyi dönemine denk gelmiştir, Quaresma sağlam çalışmıştır vesaire.

O yüzden zaten çok aşırı dikkate alsam ana yazıyı eklerdim ama yine de üzerinde durulacak bir anektod bence. Aradaki fark oldukça açık çünkü.

borasahin dedi ki...

Genel yorumuna ve Almeida ile ilgili degerlendirmene katiliyorum. Burada saniyorum ayni noktadayiz.

Yazida finans vs. gibi denklemin diger meselelerine girip bir muhasabe tablosu cikarmadiginin farkindayim. Benim yorumum ayni fikir oldugum yazina ek maksadinda, tabii ki yine sahsi fikirlerim :)

Butun bunlari topladigimizda Almeida'nin son zamanlardaki performansina eyvallah ama resmin butunu uzerinden degerlendirme yapmayi tercih ediyorum.

Dedigin gibi onemli bir anektod, ama o kadar cok gorundugu gibi cikmayan seye denk geldim ki dibini, neden/sonuc iliskisini vs. gormeden temkinle yaklasmayi tercih ediyorum. Ayni benim burada yaptigim yorumlara temkinle yaklasilmasini salik verdigim gibi :) Kendi adim bazi tezler ileri suruyorum, cogu gozleme dayali, altini doldurmuyoruz, argumanim yanlis da olabilir, dogru da. Cok altini desme firsatim (zamanim) olmadigi icin zamanin testine birakmayi tercih ediyorum. Bu sekilde egilimi %100 olmasa da daha dogru bir sekilde yakalamak mumkun oluyor diye dusunmekteyim. Zaten teknik/taktik konularina biraz kafa yoran biri bir teknik direktorun isinin hic kolay olmadigini bilir, sen 3 tane degiskene bakarsin, o 13 taneye bakmak zorundadir, o yuzden teknik direktor elestirirken 2 degil 12 kere dusunmek lazim. 2004'de bu islere kafayi bozdugumda fark etmistim :)

Cartalete dedi ki...

Evet o büyük resimde benim için de Hugo faydalı olsa da o faydanın karşılığı hem yeni bütçe planlamasına göre 2.5 milyon Euro değil; hem de gelecek planında takımı net olarak tamamlayıcı bir merkez forvet değil.

Her şeye rağmen her Almeida mevzusunda değersiz gösterilecek bir durumda da değil. Durum bu :)

beagle dedi ki...

Feyyaz, Tanju, Pektemek, hatta Falcao... Şu anki sistemde kaliteleri farklı şekillerde kanıtlanmış bu gibi adamların hiçbiri iş yapamaz. Forvet rolünde oynayan Holosko ve Olcay'ın malum yeteneksizlikleri, ve Fernandezin olmayan ikinci santrafor veya 10 numara özellikleri merkezdeki adamı fizik açısından 4x4lük olmak zorunda bırakıyor. Şimdiki oyun modelimizde İlhan oynardı (çok iyi oynardı ve aynı eskiden olduğu gibi tekmelerden paralanırdı). Amokachi de bir noktaya kadar oynar ama gol sayısı yetmezdi. Arkadan bir Şifo çıkarmak gerekirdi. Veli,Olcay,Holosko,Uğur,Hilbert gibi teknik açıdan futbol özürlü sayılacak bir sürü adama onların fizik avantajını tamamlayacak bitirici eklerseniz iş yapabilirsiniz. Onlardan topu alıp eveleyip geveleyen Fernandez, bu oyuncuların eksik yanlarını büyütüyor. Rakip ceza alanında hiç olmadığını,basit son pasları yapamadığını ve tek pas oynamadığını da düşünürseniz, eldeki kadro bu adamlarsa, yanlarına koyacağınız 10 numara Fernandez olamaz. Olursa yapayalnız kalan merkez forvet mefta olur. Almeida gibi çok eksik bir forvet ve hayatta golcü denemeyecek bir adam fiziki avantajları ile garanti formayı alır. Ne yazık ki daha komple oyuncular çıkarmadan bu denklemi çözemiyoruz. İsmail döner, Oğuzhan Necip merkezi alır, fernandez merkezi terk edip olcay veya holosko kontenjanına yerleşirse o zaman maça göre Muhammed Demirci veya Djurdic tipi bir forvete yer açılır. Belki de Almeida da düşebilir ve Koşan forvet/Vuran forvet ikilisini kurarak büyük takım olabiliriz. Keşke Holosko'ya koşan forvet olarak güvenebilseydim ama oraya da transfer veya altyapı mucizesi gerekcek (furkan???)

Basar dedi ki...

Eralp, Tibet ve Bjk4ever'ın ablatmak istedikleri sanırım klasik 4-4-2 oynayan ve Almeidayı ortaya boğacak bir sistem. Gordon'un sistemi gibi bir nevi... Şu an buna dönsek bile bu ortaları yapacak uygun açık ve bek oyuncularımız yok.

Mevcut Taktik begenilmiyor olabilir ama uzun yıllar sonra 11 maçın 5'inde 3 gol attık ve Almeida'yı daha az eleştirip alkışlamaya başladık. Efektif Hucum çalışması yapılmasaydı bu mümkün olamazdı. Fikrimce Tigana döneminden beri düzgün bir hücum planımız yoktu ve spontane ataklarımız oluyordu. İlk defa (birde Denizlinin ilk senesi) keyif alarak maç izlemeye başladım.

Bence bundansa, tempoya hükmetme ve yedek kulübesi problemlerimiz takıma etki ediyor.

borasahin dedi ki...


Degersiz gostermeye calismiyorum, tam tersine butune bakip hakkini veriyorum ;-)

Ertugrul 70 milyona gelmisti, simdi geriye donup bakinca 70 milyon cok oldu demiyoruz. En azindan ben demiyorum.

Torres 50M paund'a geldi, mutlaka birseyler yapiyordur, ama hakkini veriyor mu? 10-20M'a gelseydi durum daha farkli olur muydu?

Almeida'nin onceki 1.5 sene boyunca ekstra bir caba sarf ettigini gormedim. Daha 2 ay once gitmek istiyordu, o yuzden Batuhan gelmedi mi? O da aslinda baska bir skaldal ya neyse...

Netice itibariyle benim icin herseyden once Besiktas'in cikarlari ve basarisi gelir. Tabii bunu da bagnazliga goturup devletcilik yapar gibi yapmamak lazim, bireyle kulubunu birbirini kollektif olarak yucelttigi bir yapi diyelim...

BJK4EVER dedi ki...

@Basar

Evet ben basindan beri 4-4-2 sisteminde israrciyim. O ortalari saglayacak yegane oyuncular Ismail ve Quaresma (belki + olarak Ugur) ama onlar da yok maalesef. Tabii Fernandes'i sag kanada atmak da belki bir cozum olabilir aslinda, ama su anki mecvut kadroyla o tarzi bir sistem zor evet. Ki baktigimiz zaman su anda kanatlar Emre Ozkan-Ugur ve Hilbert-Olcay gibi olurdu ama Ugur disinda o islevi gorecek oyuncu yok zaten. Olcay desen winger degil. Yani bu saatten sonra zor o sistem degisikligi maalesef. Su anda iyi kotu bir 4-2-3-1 tutturduk gidiyoruz, ki sistemsel acidan tek sikinti bence kanatlarda yeterince yaraticiligin olmamasi ve forvet veya forvet arkasinda golu koklayan bir adam olmamasi, ki Fernandes zaten tipik bir 10 numara degil. Yaratici bir kanat oyuncusu ve golcu bir forvet arkasi ile cok daha iyi duruma geliriz, ki bu ikisinin kombinasyonu olan Nene cuk oturur bence.

Basar dedi ki...

Sen her hafta Almeida yazısı yaz :))

Cartalete dedi ki...

:)

Performansından memnun olmadığınız başka adam varsa, bir dahaki sayıda onu büyülü kalemimle karalayayım? :)

Neyse maç yazısı geliyor, oraya dökülürüz.