2000 ve 13


Daum’un “Nihat’ı satan, şampiyonluğu da satar!” sözünün üzerinden 13 yıl geçmiş. Hakikaten öyle de olmuştu ama… Beşiktaş devre arasına kadar ligin en iyi hücum eden takımlarından biri olmasına rağmen, Nihat’ın gidişiyle birlikte Stavrum’un ayağına bakan bir takıma dönüşmüştü. Her zaman İlhan, Tümer’le yürümüyordu tabi işler… Bir önceki yıl saçılan paralar, Nihat’a mal olmuştu. 5 milyon Dolar pek de hayat kurtaran bir para değildi zira…

Ne kadar da benziyor bu senenin Beşiktaş’ına... Takım da benziyordu. Bir Kocaelispor maçı vardı mesela, 4-2 kazanmıştı Beşiktaş. Kjaer alıyordu, forvetler bir fazlasını atmaya çalışıyordu. İbrahim Üzülmez hayatının ortasını yapmıştı İlhan Mansız’a. Acayip bir maçtı… 2-0 öndeyken Ronaldo’nun boş kaleye kaçırıp, 2-2’ye gelen Galatasaray derbisi de o yıldaydı. O huydan da benzerlikler söz konusu…
O günkü Nihat, bugünün tabiriyle tam bir kenar forvetti. Holosko’ydu yani… Zaten bir takım santraforu dışında başka oyunculardan da gol katkısı alıyorsa; kendiliğinden şampiyonluğa oynar bu ligde. Olcay ve Holosko, Beşiktaş’ı zirvede tutan etkenler. Ama yetmez… O gün Nihat’ın varlığı diğer devre için ne kadar önemliyse; bugün de bir kenar forvet alternatifi bulmak Beşiktaş için o kadar değerli

Adres vereyim; yabancı istenmiyorsa Ahmet İlhan Özek ve Ömer Şişmanoğlu; tam da Beşiktaş sistemi için üretilmiş kenar forvet modelleri… Yabancı olacaksa da, blogda profil yazıları bulunan Erik Huseklepp ve Riccardo Saponara… Özellikle Saponara, Beşiktaş için “parlamamış genç yıldızı kap, daha fazlasına sat!” fırsatı olabilecek bir yetenek…  Uzun zamandır o tip bir transfere atılmıyor Beşiktaş. En son 2006’nın Ocak’ında gelmişti genç bir yetenek, 13 numarayı sırtına geçirmişti. Tutmuştu da… Güzel çocuktu: Bobo!

“Yıl olmuş 2013, hala sol bekte Uğur Boral!” dememek için az biraz taktik savunma bilen, ayağı düzgün yerli bir bek bulmak gerek. Gökhan Süzen’i sol iç halindeyken çok beğenmiştim, sanki her şeye rağmen bek bölgesini de kaldırır gibi. Son günlerde adı geçen Erciyesli Emre Öztürk; fizik olarak tam bir full-back görüntüsüne sahip. Gözümün önüne Atalantalı Federico Peluso’yu getirdi, forma renginin de etkisi vardır elbet… 

Bir de Hasan Türk’ün bekte denenme ihtimali doğmuş. Hafif Alex Ferguson esintileri bunlar… O da defansif orta sahalarını beklerde gezdirmeyi sever. Fena fikir değil, oturacağına oynasın. Madem “net oynar” denilecek yerli bir bek bulunamıyor. Sağda Hilbert, solda Hasan; ortada da savunma arasına giren Toraman… Sistem ister istemez 4-1-4-1'den, İtalyan 3-6-1’ine döneceğe benzer… 
Madem öyle, o en uçtaki 1 de İtalyan olsun. Hugo Almeida’yı bu sezon hiç olmadığı kadar seviyorum. Çok katkısı var, ekstra işler de yapıyor… Ama asli görevinden uzakta, ki bu durum onun oyun karakterinden ileri geliyor. Öyle bir oyuncu yani… Şöyle ki; savunma arasına koşu yapmayı pek sevmez. Ön direk yakınlarında mayın olduğunu sanır, vesaire… Bu kadar ceza sahası içini zorlayan, Oğuzhan – Fernandes gibi orta sahalara sahip, kalabalık şekilde içeriye giren takımın net bir golcüsü olsa; çok şey değişir. Sergio Floccari var mesela, Klose’nin arkasında kaldı. Net golcü tarifi, sırtı dönük de oynar, yüzü dönük de…

Beşiktaş ikinci yarıda da bol bol koşu maçları oynayacaksa -ki öyle görünüyor- orta sahaya da derinlik katacak birileri bulunsa fena olmaz. Sene sonu sözleşmesi bitecek olan Samuel Holmen için orta yol bulunabilir sanki. Holmen, ceza sahası koşularını da çok seven bir oyuncu olmasıyla; tam da Beşiktaş 4-1-4-1'ine yatkın bir isim.

Ne zaman 2000 oldu da, ne zaman üzerine 13 yıl daha eklendi. Şimdi gidip gelecekten bahseden bir bilim-kurgu filmi izlesem, altta “2013” yazsa; yadırgamam. Çok saçma yıllara adım attık, hakkımızda hayırlısı. 2013 he… Neyse, iyi seneler! Bu yıl da bol bol Beşiktaş ve futbol konuşmak dileğiyle.

22 yorum:

enorton dedi ki...

Hasan Türk'ün Çaykur Rize'ye kiralanacağı söyleniyor. Eğer doğruysa bence yanlış yapılır. Orta saha rotasyonunda ihtiyacmız var. Gerçi hoca son haftalarda pek şans vermedi ama...

Transfer mevzularına hiç girmeyeceğim, devre arasında direk 11 de oynayacak bir oyuncu transfer edeceğimize inanmıyorum. İnşallah yanılırım...

Cartalete dedi ki...

Valla çok da elzem değil zaten. Sol bek haricinde Beşiktaş'ın 11'i güzel çalışıyor. Kulübeyi güçlendirmek de önemli. Pektemek'in dönüşü falan...

enorton dedi ki...

Bence de özellikle hücum açısından takım tıkır tıkır çalışıyor. Hücum bölgesine alınacak direk 11 oyuncusu bu uyumu bozabilir diye korkuyorum. Hücumda beni tek endişelendiren Almeidanın bir iyi bir kötü oyunu. Sanki yine kafasında gitme isteği belirdi gibi. Özellikle kupa maçında çok isteksizdi. Sol kanatta gezindi durdu.

Bence asıl sorun sol bekten de öte ön libero bölgesinde. Burada Toraman varken nispeten daha iyiyiz ancak Ersan güven vermeyince Toraman stopere geçiyor ve orda gerçekten büyük boşluk oluşuyor. Transfer döneminde adı geçen hiçbir oyuncunun da o bölge oyuncusu olmaması garip. Eğer Sol bek alınmayacaksa artık biz de Uğur Boral'a destek olmalıyız. Çok küfür ettim ama yapacak bişey yok, sonuçta o da elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor...

Unknown dedi ki...


Hoşgeldin Mustafa..

Eksikler belli ama bence asıl önemli olanın bu takıma kim kazandırılırsa kazandırılsın takımın ilk yarıdaki futbol oynama iştahına futbol aklı katılmasıdır diye düşünüyorum.

Herkese sağlık huzur ve gönüllerden geçen her ne varsa gerçekleşeceği bir sene diliyorum.

Unknown dedi ki...

Söylediklerine katılıyorum. Takımımız kadro derinliğine kıyasla oldukça iyi bir ilk yarı geçirdi. Bizi buraya getiren ana unsurlar, uzun zamandır potansiyellerinin altında dolaşan oyuncularımızın (başta Holosko) silkinmesi, Olcay-Oğuzhan gibi takıma hızlı uyum sağlayan transferler ve ligimizdeki bir çok takıma ters gelen oyun anlayışımız oldu. Topla fazla oynayan, alışılageldik set hücumlarıyla rakip savunmayı yarmaya çalışan geleneksel Türkiye ligi büyük takımı, her Türkiye takımının içerdiği organizasyon sorunlarından kaynaklı iyi bir taktiksel hazırlık ve kontra planlarıyla kolayca avlanır hale gelmişti. Bizim tam randımanını veremesekte oynamaya çalıştığımız üretken pres, hızlı-toplu hücum- hızlı paslaşma oyunu seti karşılamayı beceren takımların çoğu kez çözümsüz kaldıkları bir tarz ve üzerine gittiğimizde uzun vadede ligin farklı yüzü olmaya adayız.

Uzun vadede bu ana planda ilerleyeceksek ki bence öyle olmalı çözmemiz gereken bir çok sorun var. Yazıda da değinilen Almeida yerine net golcü bu sistemi daha da öldürücü kılar. Ya da bence, bu hücum temposuna ayak uydurabilecek Sivok'tan daha dinamik ve lider özellikli bir savunma şefine ihtiyaç var. (Sivok şu şartlarda takımın önemli parçalarından onu da belirteyim aynı Almeida gibi) Forvete İtalyan yakışır fikrine katılıyorum bence defansa da İngiliz stoper iyi giderdi.

Bunlar ilerinin konuları ama. Yakın vadeye gelecek olursak lig sonu için somut hedefin şampiyonluk olabileceği bir duruma geldik ayrıca 2.lik te Şl vizesiyle birlikte ligi iyi yerde bitirmek anlamına gelir. Hatta eğer saha içinden hala memnunsak 3.lük'te rotadan çıkılmasını gerektirmez. 1 ve 2. sıralar için yapılacak bir yarı sezon planlaması için gözüme çarpan iki önemli sorun var. Birincisi, elbette yenilen 25 gol. (İyi bir savunma takımı olmayan Sivas, kötü sezon geçiren G.Antep gibi takımlardan bile fazla) İkincisi ise, takımımızın ligin yedek kulübesinden skor katkısı 0 olan üç takımından biri olması. Defansif kurgu anlamında sol beke takviye yapmamız gerektiği kadar, Antalya kampında taktik çalışmamız gerekiyor. Bence teknik kadronun en önemli sınavlarından biri de bu olacak. İlk yarı bir çok maçta onlarca defansif yerleşim hatası yaptık ve defans hattı çok uyumsuz maçlar çıkardı. Bunlar salt bireysel yetersizlikten kaynaklanmıyordu. Sol beke yerli oyuncu alınmak durumunda. Ancak daha önceleri de konuşulduğu üzere alternatif sıkıntısı var. Ben Gökhan Süzen'in bek performansının da merhem olacağını düşünmüyorum. Ayağı düzgün bir oyuncu olarak tempolu hücümlara katkısı olacaktır ancak aradığımız şey ilk olarak defansif futbol bilgisi ve fizik olmalı. Alınsa bir çok Beşiktaşlı küfür eder sanırım ama epey yaşlı olan Ekrem Ekşioğlu, Gökhan'dan Wederson'dan falan iyi bir bektir bence. Ben olsam pek bonservisi de olmayacağından yarım sezonluk düşünürdüm.

Kulübe derinliği sorununu ise en çok ALmeida-Olcay-Holosko bölgesi yaşıyor. Yabancı rotasyon oyuncusu alma şansımız var. Scout sisteminden potansiyelli bir sonuç çıksın umudundayım. Saponara, Heusklepp seviyesinde biri gelse ilk 11'e de girer bence. Ben güncel seviyesi daha altta ancak potansiyeli olan birine de razıyım. Yine kenar forvet olarak oynayabilecek Abdou Traore'nin sözleşmesi bitmiş sanırım. Tam bizlik transfer bence. İleri uca da takviye gerekiyor ALmeida'nın yedeği yok fakat galiba Batuhan ve yeni gelen Sinan'la idare edeceğiz. Bir bakıma bu oyuncuların da şans bulması adına iyi ama ALmeida son düzlükte sakatlanır ya da cezalı duruma düşerse çok başımız ağrır. Umudumuz bu iki oyuncudan birinin ekstra gelişim göstermesinde.

Floccari'yi okurken benim de aklıma Nicola Pozzi geldi. Çok yukarı düzeyin forveti değil ama benim beğendiğim bir oyuncudur. Empoli'deyken göz doldurmuştu. Sampdoria'da geçen sene Serie B'de 20 civarı gol atmıştı, bu sene oynayabiliyor mu takip edemedim. Serie A'da yine gözden düştüyse bu ligde çok iş yapabilir.

Bjk_KnightS dedi ki...

Ben her transfer döneminde söylediğim gibi Almeida'yı 5m euro gibi bir fiyata satıp oraya gerçek bir pivot forvet almalıyız. Pivot forvetlerin en büyük sıkıntısı olan pozisyona girme konusu bizde en küçük sorun. Onun için ölü pivot forveti bile diriltecek bir ofans anlayısımız var. Oraya yapılacak bir transfer orayı çok iyi doldurabilir eksiksiz. Ayrıca klübeye oyuncu alacaksan 20 yaş altı alınması taraftarıyım. Yoksa alınacak oyuncu sahaya alınmalı ve sahada ki oyuncu kulübeye çekilerek kulübe oyuncusu kontenjanı doldurulmalı. Ne kadar oyun düzeni syesinde tüm oyuncular parlasa bile onlardan daha yüksek potansiyelde bir oyuncunun ne kdar parlayacagını düsünün. Para yok o kadar iyi oyuncuyu alamayız diyorlarsa almasınlar ama düşük profilde bir oyuncu almasınlar. M.Akyüz gibi kulübe de maç izleyecek oyuncuya ihtiyacımız da yok paramız da...
Söylediğin oyuncuları Tamer Bey'e ulaştırma imkanın olsa süper olur.

Basar dedi ki...

Benim ilk yarı ile ilgili birkaç rakamsal notum var.

En fazla skor katkısı Almeida'dan (9 gol, 6 asist) Onu Holosko 8 gol 4 asist ile takip etmiş.

Enteresan bir şekilde en fazla asist Almeida'dan (Fernandes'in son maçlarda oynamaması, Oğuzhan'ın takıma geç monte edilmesi de göz önünde bulundurulmalı)

Almeida ve Olcay girdiği 3 gol pozisyonunda 1, Fernandes 3 gol pozisyonunda 2, Holosko 2 gol pozisyonunda bir gol atmış! Kaçan gollere kızsak bile sanıyorum dünya standartlarında da kabul görecek isabet değerleri bunlar.

En çok şut atanlar forvet hattımız olmuş Attığımız 217 şutun 120'si ileri 3lüden gelmiş. Kendi aralarında ise en isabetli şut atan %47 ile Holosko olmuş. Almeida %42, Olcay %39

Benim en fazla dikkatimi çeken nokta orta yapma konusu oldu. Takımın en fazla orta yapanı, duran topları da kullanan Fernandes (54 orta), onu iki bekimiz Hilbert 42, Uğur 34 orta ile takip ediyor.

Orta isabet oranında ise Holosko %50 (12'de 6 başarı) ile başı çekerken, Uğur %41 ile (34'te 14)listede ikinciliğe oturmuş. Malesef bu konuda en kazma adamımız, 42'de 6 isabet ile oynayan Hilbert olmuş. Hilbert neredeyse orta yapamazken çektiği 9 şutun 6'sı isabetli olmuş. Çokta yüklenmeyelim kendisine!

İlk yarıda Uğur'un hatasından direkt 7 gol yedik ama Uğur'u değerlendirirken üstteki rakamları da göz önüne almak lazım. Solbek transferi, Uğur'u kanatta çok değerli bir yedek yapacaktır.

turkkant dedi ki...

Sözleşmesi bitecek oyunculara bir göz attım da benim önereceğim 10 isim.

1. Ben Hakan Balta'yı her halikarda düşünürdüm. Stopere de çekebileceğin, İsmail Köybaşı formunu bulana kadar (ki 2014'ü bulabilir) sol beki doldurabilecek bir isim.

2. Serdar Taşçı 2014'de bitiyor sözleşmesi. Türkiye'de de oynayabileceğini belirtmişti. Alırsak bir yabancı kontenjanımız azalır.

3. Bayern Münih kadrosundaki Emre Can. Ön libero ve sol bekte oynuyor. Die Welt gazetesi geleceğin 30 oyuncusu arasında göstermişti. Zor ama olsa, Oğuzhan tarzı bir transfer olabilir. Sözleşmesi 2014'de sona eriyor. Bir de Liverpool'da Samed Yeşil var. O da listedeydi.

4. Sercan Sararer'in de sözleşmesi bu sezon sonu bitiyor.

5. Tolga Ciğerci Almanya alt milli takımlarında oynadı. Orta saha oyuncusu. 600 bin bonservisi var. Wolsburg BorissaMG'a kiraladı.

6. Yabancı sayısı azaltılmayacaksa, Fernandes'i yedeklemek için Holmen.

7. Ausburg'dan Giovanni Sio. Sol ayaklı, santrafor da oynayabilen etkili bir oyuncu.

8. Moussa Sissokko. Al bu adamı, Oğuzhan-Fernandes'in liberosu olur. Bütün orta sahayı toparlar. 23 yaşında 10 sene kullanırsın.

9. Miralem Sulejmani. Ajax 16 m. bonservis ödemişti bu adama. Son dönemde formu düştü, ama yaşı daha 24. Geçen sene 11 gol attıydı.

10. Ryan Babbel. Biraz sorunlu, formu düşmüş, ama hepimizin bildiği yetenekli bir oyuncu. Yaşı 26. Olgunluk dönemine girdi. Liverpool zamanında 17 m. euro bonservis vermişti.

yeronda dedi ki...

2000 sezonunun hızlı,akışkan,çabuk oynayan,ışık hızıyla kaleye inen kadrosunu 2013 model kadrosuna öykünerek anlatman gerçekten başarılı olmuş.görüyor ve arttırıyorum(: tümer,ilhan,nihat,baya ve hatta erman güraçarlı kadro serbest vuruşlarda bile oyunu bir an önce başlatmak isterdi.topun oyunda kalmasından zevk alan ve izleyen herkesi heyecanlandıran bir takımdı.2013 model Beşiktaş ise o kadrodan daha sağlam arkadaşlıkların olduğu,daha fazla birbirini tanıyan ve daha çok birlikte oynama alışkanlığına sahip istekli bir kadro.medyanın "feda" sezonu çığırtkanlıklarından ve “beşiktaş çok gençleşti” odaklı yorumlarından ziyade aslında bu kadronun temeli uzun süredir birlikte oynamaya alışmış bir kadro.Holosko,Sivok,Hilbert,Ersan,Toraman,Necip,Veli,Fernandes,Almeida takımda 2. sezonlarını çoktan geçti.Kim sahaya çıkan 11 oyuncunun yepyeni bir takım olduğunu söyleyebilir ki?
Mali tablonun değişmesi bence başarı da en önemli payda.Sadece düzenli olarak maaş ödemelerinin yapılması bile takıma ve oyuna daha fazla sahip çıkmaya yetiyordur,kimbilir?geçen sezon Almeida maç başına 3,5-4 ofsayt ile oynarken şimdi ofsaytta kalmak bir yana sağa sola deplase olup Holosko ve Olcaya yer açıyorken görüyoruz.değişen ne?bence geçen sezon hiç maaş alamayıp bu sezon geçen sezonki alacakları dahil bütün alacaklarının tıkır tıkır hesabına yatıyor olması.empati kuralım.bana maaş vermese çalıştığım kurum işe gitmem,gitsemde verimli olmam.bu açıdan bakınca aslında değişen şeyin mali tablo odaklı olduğunu görebiliriz.
peki bundan sonrası?daha önceki bir yazıda belirtildiği gibi şampiyonlar ligine kalma hedefi binlerce "feda" tişörtü satmaktan daha önemli.hedef net olarak bu olmalı.takımın derinliği bu hedefi taşıyabilir mi dersek orası biraz sıkıntılı.zira mutlaka ama mutlaka almeidayı yedek bırakmayacak bir forvet transferi yapılmalı.bu oyuncu takımda her maç 30dk ile 15 dk arasında süre bulacak,bu sürede gol veya goller atıp takıma fayda sağlayacak en kötü ihtimalle Almeidanın yorulduğu ve yürüdüğü maçın 60.dakikasından sonra ileride top tutup takımın ileri çıkmasına yardımcı olacak özelliklere sahip olmalı.Ayrıca Samet Aybabanın aklındaki deyimle "Beşiktaşın istediği değil Beşiktaşı isteyen,kariyeri düşüşte değil yükselişte" bir oyuncu alınmalı.Transfersiz gidilebilir mi şampiyonlar ligi hedefine?neden olmasın.buraya kadar küçük çaplı bir mucize yaratan takım daha fazlasını istiyor mu hep birlikte görücez.
Önce blogun sahibi Cartalete (Mustafa) olmak üzere burada olan ve burayı takip eden herkese mutlu yıllar.

lamhaltas dedi ki...

forvet konusunda franco di santo sene sonunda serbest kalıyormuş. Hoş bence alternatif forvet olarak biraz maliyetli ve iknası zor olabilir ama almeidanın devre arası ve sene sonu olası bir vedasında bence hazırlıklı olmak ve görüşmek lazım sanki. 17-18 yaşındaki ürkek ceylan hareketleri tamamen kayboldu. baya yırtıcı mücadeleci bir forvet haline geldi. gözümün önünde tuttuğum bir adam.

önümüzdeki yarım sezon için fikrim emenike (adanadaki mbilla gibi) ekolünden, düşük profilli, hem santrafor hem sağ forvet oynayabilecek ve hem almeidayı hem holosko'yu yedekleyecek bir oyuncu alınması.

fakat bu durumda da önümüzdeki yıl esame listesinde sadece 6 yabancı bulundurabileceğinden kulübeden böyle bir yabancı oyuncu desteği pek mümkün olmayacak.

o yüzden heralde en iyisi bu sezon için kiralığa başvurmak.

bu arada yabancı sınırını çocuk oyuncağına çevirenlere selam olsun.

Unknown dedi ki...

Furkan Yaman'da Antalya kamp kadrosuna dahil edilmiş, belki hücum rotasyonu ihtiyacını karşılayacak seviyeye gelebilir. Forvet almayacak gibi duruyoruz zira.

Diğer yandan Özgür Çek, Fb tarafından serbest bırakılmış haberleri var. O da söylediğim defans bilgisi özelliklerini taşıyan bir oyuncu değil ama 21 yaşında olması hasebiyle yoklukta iyi transfer olabilir.

Daha önce Gençlerbirliği'nin R.Petrovic transferi üzerinden iyi transferler gerçekleştirdiğini söylemiştik. Fuat Çapa'nın katkısı olduğunu düşündüğüm kaliteli kadrolar kuruyorlar. (Bu sene beklediğimden kötüler ama Çapa geldiğinde epey dağılmış bir takım vardı. İki senede ağır ama bilinçli ilerliyor.) Şimdide Nemanja Tomic'i alıyorlarmış. Partizan'ın 7 numarası. Geçen sene canım sıkıldığında açtığım Partizan, Kızılyıldız maçlarında en dikkatimi çeken oyunculardan biriydi. 24 yaşında. Ben İtalya'ya falan gider diye düşünüyordum. Biz alsak da çok iyi transfer olurdu. Ayrıca, Brugge'den Björn Vleminckx gündemlerindeymiş. Europe L. maçlarından aklımda kalan yıpratıcı, etkili bir oyuncu olduğuydu. Şimdi baktım, kariyerinde Eredivisie gol krallığı var. (NEC'de) G.Birliği'nin transfer aklına bizim takımın da ihtiyacı var.

Unknown dedi ki...

Hocam Ozgur Cek sozlesmesini karsilikli olarak feshetmis, Gokhan Suzen'in muadili bir oyuncudur kendisi, hatta 2 sezon once cok buyuk umut vadediyordu, tek handikapi 2 senede bir elin parmaklari kadar mac oynamasi, gelir gelmez katki vermesi cok zor ama, transferi gerceklesirse sol bek 10 sene Ismail ve Ozgur uzerine insaa edilebilir.. Ozgur'un bir avataji da sol cizginin tum mevkilerinde oynayabilmesi..

Erman Kilic'in da sozlesmesi sezon sonu bitiyor bana gore Turkiye'nin en iyi hucum oyuncularindan bir tanesi, gelirse direkt katki yapacak bir oyuncu.. Eger bu sezon sampiyonluga ya da en kotu ikincilige oynuyacaksak Erman cok buyuk katki saglar..

Son olarak herkes Antalyadan Omer Sismanoglu'nu istiyor bana kalirsa o takimdan emrah bassan tam bizim kalemimiz.. Oncelikle Muthis teknik ve kendine guvenen bir oyuncu, Hucumun her bolgesinde oynayabiliyor, yedek kalmayi sorun etmez, zaten bu sezon Antalya'da forma sansi bulamiyor.. Bize gelirse takimin dengesini bu sezon icin bozmaz ama bir kac sene icerisinde Turkiye ligini sallar.. Hocasi Sifo gibi bir adam olur cikar..

Son Son olarak:) Liverpool Nuri'yi gozden cikarmis eger gercekse Real Madrid'in kapisini asindirmaliyiz, en azindan yarim sezon kiralik kapabilsek yeter de artar bile..

herkese mutlu yillar.

rivaldo dedi ki...

Hasan Türkü sol bek oynatma fikri, yarı sezon için uygulanabilir geliyor bana.Bayern de Alaba benzer şekilde hiç de fena oynamadı solbekte.Hasan la oyun tarzları da az çok benziyor.Ama pozisyon alma konusunda sıkıntıları olabilir.Yine de Uğur Boral ihtimalinden daha iyi sonuçları olacağını düşünüyorum.

Holosko ve Almeida için benim hala şüphelerim var.İkisi de duygusal oyuncular ve maç içindeki durumlarına göre oyundan kopabiliyorlar.Özellikle Almeida nın formsuzluğunun Holosko nun performansını dolayısıyla tüm hücum düzenini etkileyeceğini düşünüyorum.İkisine de alternatif olabilecek bir oyuncunu varlığı önemli.

Solbek için Şanlıurfa daki oyuncumuz Özgür Özkaya unutulmuş gibi görünüyor.İlk adını duyduğumda burada paylaşmışım.O sezon 3. ligde 12 gol atmıştı.Geçen sezon 2. ligde Urfayla şampiyonluk yaşadı.Bu sezon 2-3 kere izledim kendisini.Sol bek olarak hücumda oldukça etkili.İşin ilginç yanı sol önde oynadığı maçlarda da skora ciddi katkı sağlamış.3 tane kafa golü var mesela.Aslında denense solbek olmasa bile ön hücumdaki alternatifimizi kendi uzağa gitmeden bulabiliriz.

Bjk_KnightS dedi ki...

Özgür Çek'i hoca yeterli görmemiş muhtemelen ama Özgür 21 yaşında. Gökhan süzen'den 4 yaş küçük ve potansiyeli çok daha iyi bana göre. Bu taraftar Uğur Boral'a katlandığından daha çok katlanır ona. Ama şunu da düşünüyor olabilir. Özgür'ü oynatıp Uğur'u yedek bırakamam falan diye. Ayrıca muhtemelen Özgür Eskişehir'le ön sözleşme imzalamıştır ve o yüzden serbest bırakmıştır. O da olabilir yani. Ama yine de ben denenmesi taraftarıyım. Daha ismi yeni duyulmuş Sinan Kurumuş'a nasıl inanıyorsak bence Özgür'den de o potansiyeli görebiliriz.

Burda verdiğin isimleri yönetime de verdiğini düşünüyorum. İnşallah onlardan da sonuç çıkabilir. Hazır MArca Almeida'ya talip var yazmısken hemen satalım. Hiç affetmeyelim.
Ayrıca fourfourtwo'da Alexe'nin ismini yazmısın. Ne kadar dogru o?

Basar dedi ki...

Kayseri Erciyes'ten Emre Öztürk'e talibiz, bildiğim kadarıyla solbek oynuyor. Bilgisi olan var mı?

Cartalete dedi ki...

Alexe'nin çok adı geçiyor diye yazdım, Rumen basınında falan. Benim özel bilgim yok.

box2boxMC dedi ki...

McGregor
Hilbert
Sivok
Ersan
Uğur
Toraman
Necip
Oğuzhan
Fernandes
Olcay
Holosko
Almeida
Veli

Yukarıdaki 13 bizim ilk yarı kadromuz oldu. Toplam 13 kişiyle oynamışız yani.
Geçmiş yıllara bakıyorum, genelde başarılı olan takımlar geniş kadro değil max 13-14 kişilik kadrolarla başarılı olmuşlar. Örnek geçen seneki Gs, şike sezonundaki TS, son sampiyon olduğumuz sene BJK.

14 bu iş için bence ideal. Daha fazlası takım içinde ideal 11 oturtamama, futbolcularda ilk hatada yedeğe alınma kaygısı ve takım ruhu/arkadaşlık konularında sıkıntı yaratıyor. Örnek bu seneki GS, FB ve TS. Misal TS bu sene inanılmaz geniş bir kadroya sahip ama hala transfer peşinde kosuyorlar.

Sonuç olarak şu an ki 13 kişilik kadromuza bi tane adam akıllı sol bek almak yeterli olacaktır. Hem Uğur'u ileride alternatif olarak kullanabilecez hem de takım için bütünlüğü bozmamış olacaz. Pektemek ve İsmail'in önümüzdeki sene döneceğini düşünürsek şu an yapılacak 3-4 transfer bir anda kadronun 16-17 ye çıkmasına sebep olacaktır ki bu da yakalanan bu güzel havanın gitmesine neden olabilir.

Unknown dedi ki...


Samsunspor gibi çok acaip bir travma yaşanmadığı sürece arkadaşlığın bozulacağına inanmıyorum. Samet hocanın en büyük artısı takımdaşlığı sıcak tutmasıdır zaten. O da biliyordu ki elindeki tek ve en büyük koz bu idi bizim bu sıralamadaki yere ulaşmamızda. Çünkü futbol aklı az olan bir takımı yarışmacı yapmak ancak oyuncuların çok mücadele ederek birbirlerine yardım etmesiyle mümkündür.

Şampiyonluk gibi bir hedefiniz varsa sadece sol bekle bu iş olmaz. Yoksa solbeğe de gerek yok ki. Bu takım bu futbol hevesiyle ilk3 te mutlaka yer alır. Oysa amacınız en az ilk iki ise bu ancak doğru takviyelerle mümkündür. Üstelik ligin genel panoramasına baktığımızda bu takım en büyük adaydır ama maalesef futbol ergenidir. Ergenden kastım futbolu hala olgunlaşmamış takım anlamındadır.

Çok daha zor geçeceğine herkesin hem fikir olduğu bir ikinci devrede sadece sol bek yetmez. En az bir orta saha, bitirici bir golcü de lazımdır.

Bunlar olmasa olur mu? Elbette olur. Ama mevkisine takviye yapmak yerine saha içinden abuk subuk çözüm bulmak ya da biz idare ederiz gibi bir stratejik hataya düşecek bir TD bu zor ikinci devrede muhtemelen istenen sonuçlar gelmeyince çok sorgulanmaya başlar bir anda kendini protestoların merkezinde bulabilir. Unutmayın 8 senede genleriyle oynanan tribünlerin bir çoğu, satılmış renkli ve kaypak hain bizim basının bazı sırtlanları pusularını terk etmediler.

Bu sene biraz da bu saydığım rezil rüzvayları pusularından ebediyen defetme savaşıdır.

Atakanus dedi ki...

Solbek icin bence Sivas'tan Ziya Erdal da dusunulmeli. Sert ve defansif ozellikleri iyi bir oyuncu. Ayrica 1988 dogumlu.

Bjk_KnightS dedi ki...

Alper Uludağ ismi çıkmıştı ve umutlanmıştım. Çok iyi olduğu için falan da değil. Sadece çok kötü olmayacağı için. Ziya hakkında da aynı şeyleri düşünüyorum. Gökhan Süzen transferi İBB böyle uçuk paralar iterken direk lafa kalkmalı bence.

Unknown dedi ki...

Yabancı opsiyonunu dışarda bırakırsak sol bek alamayacağız gibi durmaya başladı. Erciyes, Emre Öztürk için 4 mil euro istemiş. Yabancı sınırı bu oyuncuyu olduğundan daha iyi yapmayacak ama böyle akıldışı bedelleri takımlara söyletebilecek. Gökhan Süzen için de milyon eurolar konuşuluyor. Türkiye'den zaten başta mental sorunlardan ötürü iyi savunmacı çıkmaz, her solağın 10 numara sanılmasından dolayı sol bek hiç çıkmaz. Uzun vadede İsmail'inde iyi dönmeme ihtiamlini göze alarak sol beke yabancı yazacak bir kadro planlamasına girmeliyiz.

Almeida-Sevilla muhabbeti var galiba. Bence şu an ki oyun düzenine uygun, gol katkısı kadar orta saha pas trafiğine katkısı da önemli bir oyuncu. Hedefler de somutlaşmışken at değiştirmek çok riskli. İyi bir sezon geçiriyor, satılacaksa da sene sonunda olması daha makul. (D.Mbokani sözleşmesi sene sonunda bitiyormuş ama yolu buralara düşer mi bilmem. Pozzi'ye tekrar baktım bu sene 6 maçta oynayabilmiş şimdiye kadar. Alternatiflerini önceden hazırlamış bir satışa sene sonunda sıcak bakmak lazım.)

planck dedi ki...

İsmi geçen hiçbir türk solbek takıma şampiyonluk getirmez, değil milyon€ 500bin€'nun üstünde de etmez. 4M€ ne demek abi ya gökhan gönül bile sakatlıklarını göz önüne alınca o kadar etmez bence. Affet tanjuyu olsun bitsin kimse tartışmanın nedenini bile bilmezken bu kadar diretmenin ne alemi var.