2013'ün Beşiktaş'ı


Yeni yıla Gökhan Süzen hamlesiyle giren Beşiktaş, özellikle Samet Aybaba’nın “takım dengesini koruma” prensibiyle bir başka transfere yönelmeyecek gibi görünüyor. Peki, seçeneğin bol olduğu futbol piyasasında; en azından “dengeli derinlik” sağlanamaz mıydı?
Sezon başında Arsenal’den sadece 500 bin avroya transfer edilen Oğuzhan Özyakup; Beşiktaş’ın oyun tarzını da hedeflerini de oldukça olumlu yönde değiştiriyordu. Ve bu durum pek beklenen bir şey değildi, en azından bu senelik… Aynı şekilde artık her transfer döneminde para birimi gibi anılan Holosko, kritik zamanda atacağı gollerle ortaya çıkacak ve Beşiktaş’ın bugünkü sıralamasında direkt etki sağlayacaktı.

Sadece varlığıyla bile takıma faydalı olan Almeida, müthiş bir çıkış yakalayan Necip, yürürken bile pozisyona giren Olcay, vesaire… Beşiktaş’ta birçok oyuncu zirve dönemini yaşıyordu ilk yarıda. Belki kadro kalite ve derinlik açısından üst seviyede değildi, ama birlikte hareket eden bir takım vardı karşımızda. Manuel Fernandes’in basın açıklamasında sarf ettiği şu kritik cümle, her şeyi açıklıyordu; “İyi ya da kötü takımız ama sonuç olarak takımız!”

Paris’teki Nene, evdeki Holosko…


Yapılan FEDA operasyonuyla; eldeki kadroda belki daha az isimli, daha sade oynayan ama sözleşmesindeki para miktarına nazaran, sahada olup bitene daha çok odaklanan bir oyuncu grubu kalıyordu. Herkesin birbirine saygı duyduğu, iyiyi de kötüyü de birlikte hak eden bir takım… Ve tam da bu sebeple; Samet Hoca transferde oldukça kararsız kalacaktı. Eksiklerin farkındaydı ama Paris’teki Nene’ye giderken, evdeki Holosko’dan olmak istemiyor, o havanın kaybolmasından korkuyordu.

Ancak dünya Nene’den ibaret değildi… Zira Beşiktaş’a en azından kadro derinliği katacak, bütçe ve takım dengesini sarsmayacak oyuncular bulunabilirdi, hala da bulunabilir. Zaten artık Beşiktaş, en azından bir oyun tarzına, karakterine sahip oluşuyla “doğru bir takım” olmuştur. Yazının başında bahsettiğimiz oyuncuların bu sezon çıkış yapması, daha çok o doğru takımın oluşmasıyla orantılıdır aslında…

"Beşiktaş ara transferde ne yaptı, ne yapmalıydı?" Sorusuna istinaden, Hayatım Futbol'daki yazı için:

52 yorum:

planck dedi ki...

Yazın kimi alıcaz ben onu merak ediyorum. Almeidaya Holoskoya kıyamıyoruz diye sanki onlar satılmadan onlardan daha iyilerini almıycakmışız gibi bir izlenim oluşmaya başladı bende ki baya saçma bu tabii ki.
Bu arada Toraman'ın durumunun kritik olduğunu göz önüne alıp acaba süpriz bir hamle ile Alper'i alıversek mi bilemedim.

box2boxMC dedi ki...

Alper degilde Veysel Sari ya da Serdar Kurtulus daha iyi olur. Hem on libero hemde sagbek alternatifi olusur. 1,5 m € ya ikisinden birini aliriz sanki..

BJK4EVER dedi ki...

Alper mi? Kafadan 5-6 milyon isterler herhalde. Artik Anadolu kuluplerine fahis bonservis paralari odememeliyiz, cunku karsiligini alma ihtimali oldukca dusuk, cok buyuk risk aliniyor. En basit ornekleri de Hasan Ali, Kesimal, Topuz, Yekta, ilk aklima gelenler.
Bence makul fiyata olabilecekler (bkz G.Suzen) alinmali, veya gurbetcilere yonelmeliyiz.
Devre arasi icin benim aklima gelen 3 oyuncu tipi vardi:

- Solbeke yerli.
- Yedek kanat forvet, yabanci olabilir.
- Yerli onlibero.

Solbek bulundu, digerleri bulunamadi. Aslinda opsiyon yok degil. Alternatifler aslinda var. Nene olmasa bile mesela tam bizim sisteme uyacak Utaka olabilirdi. Onun disinda mesela Sulejmani icin girisimimiz olabilirdi, en azindan kiralik olarak (sezon sonu sozlesmesi bitiyor ama Ajax 2 milyon euro'luk maastan kurtulmak icin evet derdi). Onun disinda ozellikle Fransa liginden bir kanat forvet rahatlikla bulunurdu.
Onlibero icin ise Hurriyet, Serdar Kurtulus gibi opsiyonlar vardi, en azindan denenebilirdi.

Cartalete dedi ki...

Aslında Alper müdaili oyuncular var elde. Oğuzhan ve Necip, ikili orta sahada Fernandes'in partneri olurlar. Savunma önüne şuan yerli olarak gözüme tek çarpan oyuncu Serdar Kurtuluş ki neden bu çocuğu gönderdik anlamam zaten. Denizli'nin muhteşem kadro mühendisliği işte. Ülkenin en iyi defansif orta sahası olacakken, kendi elimizle mundar ettik sağ beke koyarak.


Jig§aW dedi ki...

abi hocanın oğuzhan'a karşı bir tavrı var sanki. şımarmaması için de yapıyor olabilir ama başka bişi var gibi. sen ne diyorsun bu konu hakkında.

Cartalete dedi ki...

Sanmıyorum, öyle bir tarzı var hocanın. Dışarıdan itici duruyor ama çok ön plana çıkan oyuncu şımarmasın diye yapıyor sanki gerçekten.
Ama keşke basın önünde yapmasa.

Jig§aW dedi ki...

pekiii, kaçıncı maçtır kazanacağımız maçların bir şekilde berabere bitmesine ne diyeceksin. kabak tadı vermeye başladı. hoca kafamda soru işaretleri oluşturmaya başlıyor. bazı arkadaşlar orta sahanın pozisyon bilgisizliğinden kaynaklandığını belirtiyor da. sence nedir durum?

Cartalete dedi ki...

Bence sorun pozisyon alma sıkıntısı. Savunma ve orta saha bütün halde hareket edemiyor, set savunması uygulayamıyor. Bu sadece Toraman'ın önlibero oynadığı zamanlar mümkün oldu. Kasımpaşa maçıyla başlanan süreçte.

Unknown dedi ki...

Alper bizim ihtiyacımız olan oyuncu değil bence de. O kadar bonservis parası verilecek oyuncunun orta alanın geri çeyreği ile ceza alanı önünü doldurabilecek oyun bilgisine ve fiziğe sahip olması lazım. Alper ortalama bir çift yönlü orta saha oyuncusu ve 3'lünün ortasında oynar. Gerisinde oynadığı durumda Necip'le aynı, Toraman'dan az verim verir. Hatta Necip daha mücadeleci bu sene.

Sol bekte artık epey yerli oyuncu var. İsmail'de dönünce sorun kalkabilir. Hilbert'i çok severim ama sözleşmesi bitiyor ve yerli sağ bek daha imkan dahilinde. Böyle bir değişim yapıp orta ikiliye ikinci bir yabancı imkanı zorlanabilir sezon sonunda. Takım defansının gözle görülen bir kaç sorunu bir anda hallolabilir. En azından topa atlayıp durmayan, fizikli ve oyun bilgisine sahip bir önlibero -ortalamasından- ucuza bulunabilir. Bize D.Kiev'deki Vukojevic tarzı bir adam lazım. Şimdi olsa maçları eminim daha rahat izlerdik. Biraz yumuşak olsa da Cisse'ye de razıydım. Onun alan kontrolü bizimkilerin yanında worldclass idi.

Ben hala kenar forvet yedeği alacaklarını sanıyorum. Yoksa bir kırılma noktasına daha sahip olabiliriz.

Birde Sezer Öztürk konuşuluyor da oyunundan bağımsız sevmiyorum ben o adamı. Yoksa iyi rotasyon oyuncusu olabilirdi.

delSolar dedi ki...

Serdar kurtulus un almanyadaki brezilya macinda kaka nin ayagindan terayagindan kil ceker gibi aldigi topu hatirlayan var mi?

Cartalete dedi ki...

Serdar Kurtuluş denince aklıma gelen ilk sahne o benim de.
Bir de Malatyaspor deplasmanı vardı. Tigana Serdar'ı dinlendireyim derken orta saha patlamıştı, hemen girmişti oyuna.

Ulas dedi ki...

Ara transferde pek alinacaga benzemese de bence de savunma onune alternatif lazim. Necip orta ikiliye uyum sagliyor, skora biraz katki yapmaya baslasa direk ilk 11e yazilacak adi ama Veli biraz iskartaya cikiyor bu sistemde. Ne savunma önüne ne de orta ikiliye tam oturmuyor oyun stili. S.Kurtulus olabilir; bu sene hic izlemedim ama Yigit Incedemir de dusunulebilir. O bolge icin ilk bakilacak istatistik degil ama 4 de asist yapmis bu sezon.

Halet Rezaki BJK dedi ki...

Parrera nın dünya futboluna armaganı önlibero ,çapa (anchor) hernederseniz üç dört sene öncesine kadar en önemli mevki haline gelmişti hatırlarsınız...Fener de kemalettin yıllarca iş gördü...Macalene,van gomel,vieara gibi oyuncular kapışıldı, tavan yaptılar.Yanılıyor olablirim ama bana öyle geliyor ki bu günün futbolunda tek görevle sabitlenmiş,bir nevi orta sahanın süpürücüsü rolü ortadan kalktı gibi..Bu işi tandem oynayan iki stoper üstleniyor sanki...Pozisyon bilgisi öne çıkıyor dogal olarak...Barca da o mevkide oynayan Mascherano dan stoper yaratılması tesadüf degil ...Gerci orada Bouskets de var ama ona ancor diyen çarpılır herhalde... Beşiktasa gelirsek ;bence sorun ön libero eksikligi degil...Defansın geri kacması...ve tabii iki stoperin pozisyon bilgisi zaaflari..Bunda ülkedeki futbol kültürünün de etkisi var..Hatırlasanıza shuster'e neler denmişti...Koca koca adamlar çizgi defans mı kaldı dünyada diyebildiler her hafta ispanyadan 4 macın naklen yayaınlandıgı ulkede...Diyecegim beşiktas gibi tempoyla oynayan, öyle var olabilen takımlar savunmayı öne cıkartmadıkca , ortada derin boşluklar oluşması kaçınılmaz bence....Gülun dikenine razı olup arkaya atlacak uzun topları riske etmekten başka çare aklıma gelmiyor...off side kuralı hala geçerli tabii kullanmasını bilirseniz...

Basar dedi ki...

@Martin Wörns Cisse çok çok iyi bir adamdı bence. Monaco, Beşiktaş ve Marsilya'da şampiyonluk gördü.

@Halet Rezaki BJK tamam haklısın savunmada sıkıntı var ama esas yükü, çok koşan ama pozisyon almayı bilmeyen orta saha yaratıyor diye düşünüyorum. Orada Giunti, Cisse veya Serdar Kurtuluş gibi bir dokunuş çehre değiştirir.

Övünç Şentürk dedi ki...

Abi bence Toraman ile bu mevzunun çözülüyor görünmesi biraz yanıltıcı.

1-2 maçta gerçekten çok işe yaradı zira istemsiz olarak orta saha ve defans arasındaki mesafeyi azaltıyor.İstemsiz diyorum çünkü ya çok geri gömülüp stoperlere rahat basma şansı veriyor ya da fazla ileri gidip stoperleri de kendisi ile birlikte ileri çekiyor.Ama bu bilinçli olmuyor.

Ammavelakin , Ersan'ın perişan olduğu Kayseri maçı olsun , devre arasındaki tutturcup maçları olsun bunun da her zaman işe yaramadığını gördük.Hiç bir çözüm elbetteki her zaman işe yaramaz ama bu kadar tutarsız sonuçlar da vermez.

Toraman'ı oraya düşünüyorsan Escude'yi gönderir , Yalçın tarzı tecrübeli güçlü stoper alırsın ki bence Toraman stoperin asli adamı olmadığı gibi ön liberonun da asli adamı değil.Skora göre tutmak için oyuna alınabilecek bir adam.

Beşiktaş'ın kesinlikle Aurelio tarzında bir adama ihtiyacı var.

Ve bir diğer sıkıntı da her ne kadar bu hafta kendisine tespitleri ile ilgili çok kızmış olsam da Samet Aybaba'nın dile getirdiği bir durum.

Beşiktaş'ın savunma hattının bu kadar dengesizleşmesinin ana unsuru çok komik bir şekilde Olcay .

Şu oynadığımız sistemde herkesin birbirine kademe yapıyor olması gerekiyor ama oyuncular dağınık bir şekilde birbirlerinden bağımsız pres yapıyorlar ya da biri pres yaparken diğeri kendi alanını savunmaya çalışıyor acaip bir şuursuzluk var.Bunun temel nedeni geniş alanda uzun mesafeli presler yapıp alanını boşaltan Olcay'ın diğer arkadaşlarından destek alamadığı zaman yerini kaybetmesi ve artık hemen hemen bütün anadolu takımlarının oyunun yönünü çok hızlı değiştirmeye muktedir oluşları.

Oyunun yönü bu kadar hızlı değişince orta sahada sürekli bir kişi eksik oluyoruz.Sol beke orta sahadan bir adam kademe yapınca bu kez göbek boşalıyor.Olcay o zamana kadar dönerse ne ala.Dönemezse mutlaka çizgiye inme veya direkt cepheden şut şansı oluyor yada rakibin forvet arkası oyuncusu kalecinin ağzına kadar sarkıyor.

Olcay'da defansif bir bilinç oluşması zor gibi.Yani ya onun defansif görevi başka birine verilecek ya da yeni bir yerleşim düşünülecek.

Her ne kadar aşırı porfesyonelliğinden ve umursamazlığından nefret etsem de Schuster'in elinde Guti'li , Simao'lu , Q7'li ekip yerine bu takım olaydı bence çok daha fantastik şeyler görebilirdik gibi geliyor bana.

box2boxMC dedi ki...

Ernst'in 3 sene önceki hali gelse keşke..

Fink napıyor acaba, o bile ön liberoya ilaç olabilir...

Sene başı anlaşılan ama sonra menejer oyunlarıyla rakiplere kaptırdığımız Emre Güral ve Salih Uçan cuk otururdu şu kadro yapısına. İnsan düşünmeden edemiyor bazen, Uğur ve Escude'ye verilen paralarla şu gençleri alsaydık diye.

Bjk_KnightS dedi ki...

emre güral ve salih ucan büyük kayıp. Gekas'la elazıg ilgileniyorms. bence bizim icinde almeida'ya bir alternatif olma anlamında kullanılabilir. mesela almeida su an sakat ve 2-3 hafta yok. ve sık sık sakatlanıyor. onun yerine Gekas bence oturur. almeida kadar hareketli degil ama almeida kadar da fırsatları kacırmaz.
Veysel transferi bence de cok mantıklı. Hem sag bek hem ön libero icin iyi olabilir. Serdar kurtulus'ta olabilir hazır antep darbogazdayken ama onlar yine de ucuza vermez. onun icin o transfer zor

Atakanus dedi ki...

Yiğit İncedemir formdaysa bize uyar bence. Kemikkıran orta saha oyuncusu. Çok kazma da değil, asistleri var.

yeronda dedi ki...

Tamer Kıran bugün ukraynaya uçmuş.sanırım milevskyi alıp gelecek.adı geçen başka oyuncular var ama sanırım milevskyi en doğru tercih.tabii hala transferi uygunsa.

adama niye koskoca 1 aylık tatilde yan gelip yattınız da alternatifsiz almeidanın yerine bir oyuncu almadınız diye sorarlar.

Bjk_KnightS dedi ki...

Dentinho geliyormuş. Kimdir nedir bilmem ama bildiğim şey Almeida'ya alternatif olamaz. Almeida sakat, Batuhan zaten kafadan sakat. en uçta holosko oynayınca takımın ileriye şişirdiği toplarda boşa gidiyor. Bakalım nasıl bir formasyon cıkacak ortaya. En uca Holoskoyu koyup saga dentinho gecebilir ama o zaman ileriye top şişirmek yerine ayaga oynayarak ve araya adam kacırarak oynaman gerekir. Bunun da farkındadırlar inşallah. Ankaragücü macında oldugu gibi en uca holosko koyulup hala sisirerek oynanmaz cunku holoskoyu stoperlerin kucagına atarsan birsey beklemeyecen ondan. Ama yine de bir gol cıkarmıstı koççç...

Cartalete dedi ki...

Almeida'ya alternatif olmaz ama delici kenar forvet olur. Akan forvet de olur iş kontraya dönünce.

oguzk dedi ki...

Olcay-Holosko Alternatifi olur fakat Almeida bu sistemin en kritik duruma gelmişti özellikleri arasında tamamen fark var :) ama yine de eğer o ortada dolanan miktarlar doğruysa denenmeye değer ve derinlik katar

Basar dedi ki...

2013’ün Beşiktaş’ını yazacaksak, bu işe 2012’den mevcut yıla sarkan kısmına bakarak başlamak lazım. İlk yarıda 1000 dakikanın üzerinde süre alan toplam 10 oyuncumuz var. McGregor, Almeida, Holosko, Fernandes, Olcay, Sivok, Hilbert, Necip, Toraman ve Uğur. Bu oyuncuları 700 dakika civarı ile Ersan, Oğuzhan ve Veli takip etmiş. Zaten aşağı yukarı bu 13 kişi ile ilk yarıyı tamamladık.

Bu 13 futbolcunun yaş ortalaması 26,6. Bu rakam genç bir takımı değil, olgun bir takımı anlatıyor. Bu 13 kişiden sadece 4’ü bu ortalamanın altında kalıyor, Oğuzhan, Necip, Veli ve Ersan. Dikkat ederseniz, bu listedeki 3 kişi takımdaki genel teamül olan 1000 dakikanın altında kalmış. Kısaca, geçirdiğimiz sezon “FEDA” mottosu ile devam etse de, “Samet Aybaba’ya bayılıyorum, Beşiktaş’ın gençleri ile harika top oynuyor” söylemi, bir algılama hatasından ibarettir! Veya, bilinçli olarak kamuoyunu yanıltmak için yayılan bir söylemdir!

Samet Aybaba, Bursa’da Volkanları, Ozan İpekleri bulup çıkartan, Gençlerbirliği’nde 17 yaşında Soner Aydoğdu’yu takıma koyan hoca değil artık! Senelerce Beşiktaş camiasının içinde kalmış ve mevcut Beşiktaşlı profilini de bilen bir hoca olarak daha gerçekçi bir eğilim ile, sezonsal konjektürün de yardımıyla, Beşiktaş’ı ilk 3’e (hatta 2’ye) sokma hesapları yapmaktadır. Bunu başarma ihtimali de yüksektir fakat iyi planlama yapamadığı için kısıtlı kadro yaşadığı sakatlıklar ile bu hedefi de tehlikeye atabilir!

Gel gelelim, 2013’den bahsedeceksek, 2013’te yeni sezon da başlayacak... İlk 3, seneye bizi Avrupa’ya taşıyacak, burada sert maçlar yapılacak ve seneye bu kadar dağınık olmayan 2 rakip karşımızda olacaktır. Bu seneki kadro yapısının seneye hiçbir şekilde fayda etmeyeceği kabak gibi ortaya çıkacaktır. Hocanın scout ekibi ve çalıştığı menejerler de (Escude, McGregor, Gökhan aynı menejerden) çok güçlü olmadığı için takviyeler de zayıf kalabilir. Maalesef takımda “FEDA” adı altında geçen bu yılda, neredeyse hiçbir genç oyuncu yetişmemektedir ve bu yıl kazanç gibi gözüken başarı bizi esas seneye vuracaktır!

Samet Aybaba’nın bu yıla yaptığı en büyük katkı, Holosko, Olcay, Almeida ve Fernandes’i verimlilik sınırlarının en üst seviyesinde kullanmayı başarmış olması ve dünyada Almeida’yı en iyi kullanan hoca olmayı başararak ve onun değerini arttırmasıdır. Eğer birazda şans yardım ederse Fernandes + Almeida, seneye 20 milyon € değer ile satılabilir. Bunu da mevcut yönetim yapabilir mi yapamaz mı, yerleri doldurulabilir mi doldurulamaz mı, 2013’ün Beşiktaş tarihi yazacak!

Yazım biraz karamsar oldu fakat son İBB maçı bazı şeyleri daha net görmemi sağladı. Eğer FEDA sezonlarına devam edeceksek, gençlere daha fazla süre veren ve daha iyi scout ve menejerler ile çalışan bir hocaya yönelmemiz bizi daha hedef odaklı yapacaktır. Bu sezon sonu sonuç ne olursa olsun tüm çaba ve katkıları için Samet Hoca'ya teşekkür edilmeli ve Fuat - Şifo Hoca'dan biri ile yola devam edilmelidir.

Ekrem35 dedi ki...

kavruk tenli olmasından dolayı başarılı olma ihtimalini yüksek görüyorum :) evet kabul almeida sistem için çok önemli konumda ama holosko'yu ileri uca koyup defans arkası koşularından faydalanmayı da düşünebiliriz. oğuzhan ya da fernandes'in defans arkasına atacağı paslarla çok tehlikeli olabilir holosko. ancak Bjk_KnightS'ın dediği gibi yerden değil de havadan oynarsak o zaman hiçbir anlamı olmaz holosko'nun ileride oynamasının.

başkan y.dışında alves sorununu çözmeye çalışıyormuş. bu haberi okyunca içim acıdı resmen. bonservisinin yarısına 3.5 mlyn avro para sayıldı bu adamın inanılır gibi değil.

beagle dedi ki...

Dentinho...Net ayak içi plasesi yok, şutları yere değmeden kaleye varmıyor, fizik yok... Fırsatçı kafa vuruşları var, sağ, sol şansını deniyor, taraftarın sevdiği topla aşk özelliği var... Videolarının bir tanesinin sonunda 2-3 işe yarar hareket var ve daha güçlü görünüyor. Eğer şu an o haldeyse ve keyfe gelirse kenar forvet olarak 30-40 dakika iş yapabilir. 4-4-2 de işe yaraması bile tümüyle topsuz oyununa bağlı ve bu tip brezilyalılar top ayaktan çıktığında elleri bele koyarlar genelde. Yani beleş Gekas'dan daha iyi olduğundan emin olmak şu an mümkün değil. Bir izleyelim bakalım.

Sağlığına üzülmekle beraber U. Boral'ın çıkışı çok önemli bir şans. Bekte Süzen önünde Boral kabusunu görmek zorunda kalmayacağız. Belki Samet'in mutlak dakika verdiği bir umutsuz vaka düştüğünden Muhammed, ve Furkan'a biraz daha şans verilir bu sayede. Ayrıca sol önde Fernandezi görmeden rahat etmeyeceğim. Belki bir 15-20 dakika bu sayede mümkün olur.

Sağlık ekibi, Veli için de birşey ayarlarsanız takım mühendisliği düzelecek. Sizden umutluyum... Mogadişu nezlesinden 6 ay ev karantinası iyi olurdu mesela.

Günün son bombası Sneijder sonrası Inter'in Belhanda'yı alması haberi. Bu da olursa feda sezonunun kaderini değiştiren gün olabilir bugün!!!

Basar dedi ki...

Dentinho net bir planlama hatasıdır diye düşünüyordum.

1) Hücum etkinliği Türkiye'nin en iyisi olan takıma, sağ sol ve merkez forvetleri en fazla gol atan takıma yeni bir hucümcu alınıyor.
2) Dolu dolu 6 yabancı ile oynarken yeni bir yabancı transfer ediyoruz.
3) Takım, küme potasındaki takımlar kadar çok gol yiyor. Orta sahada defansif pozisyon alan bir tane bile oyuncumuz yok.

planck dedi ki...

Dentinhoya verilecek paraya yazık valla, oyun yapımızla hiç alakası olmayan bir herif. Madem ya tutarsacılık oynayacaktık gidip cjibrili kiralasaydık ya..

Cartalete dedi ki...

1 milyona Nikola Djurdjic gibi adam vardı zaten, şu parayla topçu kiralama işini bırakamadık.

Unknown dedi ki...

@plack ve @basar;

Değerli arkadaşlar kimsenin avukatı değilim ama daha adam ( Dentinho) gelmden bu kadar önyargı neden?

Ayrıca bence oyun yapımıza bu kadar uyan adam az olur. Zarete gelse coşardınız sanıyorum. Bu adam da aslında bir Zarate'dir. İçe kat eder, şu atar, araya kaçar. Yani Holosko ve Olcay'ın o bölgeye göre kısıtlı yetenekleriyle bu kadar iş yaptığını düşünürsek bu adam o bölge için idealdir. Hele Pektemek te sağlam bir gelse varya forvet hattı tadından yenmez.

Lütfen bu kadar önyargılı olmayalım arkadaşlar. İzleyelim öyle yorumlayalım diye düşünüyorum.

Sevgiler.

Cartalete dedi ki...

Dediklerinde haklılık payın var Eralp ama ben burada Zarate geldiğinde, isim farkını gözeterek coşacak bir kitle görmüyorum.

Bjk_KnightS dedi ki...

yaa djurdic gitti artık da. Gekas'a ver 500 bin euro. Almeida sakatlanınca ne yapacam diye düşünme. Bu adam Samsun'a geldi. Bize koşa koşa gelir. Muhtemelemn Pektemek gelene kadar Batuhan idare eder sonra pektemek devralır diye düşünüyolar ama yine de düşünüebilir. Ama Pektemek geldiğinde kanat forvet oynayacagına son adam oynar. Sırtı dönük oynu iyi beceriyor ve kanat forvet konusunda da sorun yaşıyor. Bence pektemek düşünülerek almeida'ya alternatif oluşturulmuyor. Böyle düşününce biraz mantıklı geliyor.
Sezon sonu icin de uzaga bakmadan holmen'i alsınlar su takıma. bonservissiz sehir bile degistirmeden ucuza bitirilip iyi bir takviye yapılabilir. Hatta simdiden bosman kuralıyla imzalamak lazım...

Unknown dedi ki...

Dentinho transferi ne durumda bilmiyorum ama kenar forvet için rotasyon oyuncusuna zaten ihtiyacımız vardı. Uğur Boral'ın ben zaten bu bölgede de çok katkı verebileceğini düşünmüyordum ama listelerden de ismi çıkmış oldu. Erkan Kaş'tan başka alternatif gözükmüyor. Bu bölgeye Holosko ile rotasyona girme imkanı olmasından dolayı yabancı transfer edilmesinde de bir sıkıntı yok. Bir dönem ismi geçen Briand alınabilseydi önde de oynama özelliğinde ötürü cuk oturan bir hamle olacaktı.

Dentinho'ya gelirsek Shaktar öncesi oldukça göze batan bir oyuncuydu. İkinci forvet mevkisine de uyumlu olduğu söylenebilir. Ancak son yılları pek formda geçmedi. Potansiyeli olan bir oyuncu. Kötü durumda dahi kulübeden destek beklentimize cevap verebilir. Bu ligde ön plana çıkmış bir çok Brezilyalıdan daha yeteneklidir aslında ve daha fazlasını da verme şansı vardır. Olumsuz taraflarına bakacak olursak ise takım disiplini ve uyum konusunda iyi referanslarla gelmiyor. Holosko ve Olcay'dan aldığımız koşu verimliliğini verme ihtimali düşük bu nedenle sistem gereği ancak oyunun belli bölümlerinde faydalı olabilir. Yani zorunlu durumlar dışında 11'e yazılacak tipte bir oyuncu değil. Ancak kısa dönemde ihtiyacı kapatacağı fikrindeyim. Ben yapı olarak bugün Holosko'nun arkasında bekleyecek ancak yarın onun teknik ve mental düzeyinin üstüne çıkabilecek, benzer fiziksel özelliklerde potansiyel bir oyuncuyla anlaşılmasını beklerdim. Ancak, yeni yapılanma-scout ekibi muhabbetlerinin henüz bir meyvesini göremedik. Elbette hüküm verecek kadar da zaman geçmedi.

Tüm bunlar bir yana transfer döneminde kiralık vs. de olabilir, Almeida'yı yüzde 50 oranında olsa bile yedekleyebilecek bir oyuncu almalıydık. Onsuz hücumumuzun nasıl işleyeceğini ürkerek bekliyorum.

Basar dedi ki...

@Eralp,

Zarete gelse coşmazdım. Herhangi bir önyargım da yok, zira yazdığım yazıda herhangi bir futbolcunun ismini yazmadım. Ben Nene için de aynı yorumu yazdım.

Benim görüşüme göre transferin başka bir bölgeye yapılması gerekirdi.

Zaten çok verimli olduğumuz bölgeye ilave bir takviye yaptık ama sene başından beri çözemediğimiz soruna takviye yapmadık.

Ayrıca dolu dolu 6 yabancı ile oynuyoruz. Dediğin gibi bize katkı yapacak bir oyuncuysa, mevcut 6 kişiden birini kesmen gerekiyor. Bu, oturmuş takımda sıkıntı yaratabilir.

Bütün bunlara ilaveten, son 1,5 yılda 20 maç yapmış. Yani bizim ilk 11'in ilk yarıda yaptığı maç sayısı kadar. Sezonun ilk yarısında ise hiç oynamamış. Böyle bir oyuncuyu kampa bile katmadan 2. yarının 2. haftasında kiralıyoruz.

Yazdıklarımın hepsini alt alta topladığımda bu transfer bana planlama hatası olarak gözüktü. Neyse ki kiralık olarak aldık.

planck dedi ki...

@Eralp,

Zarate de gelse ne bilim Kaka'yı da alsak olmaz orda bana göre. O bölgede oynayacak adamın ilk 3 özelliğinin içinde takım oyunu ve savunmaya yardımının olması gerekiyor. Olcay bile o kadar koşmasına rağmen işini savunma anlamında takımca yapamadığı için arıza veriyoruz, bu adamı düşünemiyorum bile. Üstelik hucümda da fark yaratacak bir eleman olduğunu hiç sanmıyorum, istatistikler önümüzde. Ayrıca bu yıl hucüm bölgesinde transfer gereken son yere yapılmış bir transfer, mami ve erkan varken olcay ve holoskonun yedeği bir yabancıya hiç gerek yoktu. Batu'nun adam olmamasından kaynaklı ve Almeidanın sakatlığından dolayı illa hücum hattında bir tansfer yapılacaksa onun bölgesine bir transfer yapılmalıydı ara transferde.

Cartalete dedi ki...

1 milyon Euro kiralama, 9 milyon satın alma. Yani sadece kiralayacağız oyuncuyu.
Hiç ısınmadım ben bu işe.

oguzk dedi ki...

Herkes Eralp'e cevap veriyor neyim eksik :)
@Eralp, Lisandro Lopez'e coşabilirdim ben

utaman dedi ki...

Oyuncuya verilecek para açıklaması yapılmadığına göre oyuncunun parasını biz ödemeyeceğizdir belki diye umutlandım :=) O durumda 1700000 euro gayet makul bir ücret olur. Bir şekilde tutarsa 9 milyon euro için pazarlık da yapılabilir. Bunun haricinde tek endişem Erkan ve Muhammed'in hiç süre alamamasıdır. Sistemimize uygunluğu konusunda ise defansif zaafları haricinde sorun yok diye düşünüyorum. Ama bunların hepsi oyuncuya bağlı. Kendi isterse buralarda kalmayacak yeteneğe sahip zaten.

Almeida'ya alternatif bulunması konusuna ise katılmıyorum. Bence o bölgeye hiç ihtiyacımız yok. Hatta Samet Hoca oynatır mı bilemem ama sahte 9 bölgesi için de denenebilecek bir oyuncu. Sistem baya revizyona uğrar ama oyuncunun yeteneği sebebiyle denemeye değer bence. Bekleyelim görelim diyecektim ama dayanamadım yazdım :=)

Ekrem35 dedi ki...

ben işin maliyet kısmını beğendim açıkçası. 1 senelik kiralama bedeli 4 eşit taksitle toplam 1milyon, memnun kalırsak 6 ay daha kiralayabiliyoruz 3 eşit taksitle toplam 750bin. satın alma opsiyonu 9 milyon.

satın alma bedelinin yüksek olduğu düşünülebilir ama pazarlık ile o fiyat inecektir eğer alınmak istenirse. fernandes'in de satın alma bedeli 6milyon civarı bir şeydi eğer yanlış hatırlamıyorsam ama 2.3'e aldık. bu oyuncu içinde pazarlık ile o miktar düşürülür bence.

Cartalete dedi ki...

Ben Djurdjic'in 1 milyona gittiğini görünce bu kadar hassaslaştım herhalde :)

Unknown dedi ki...

Merhaba yazılarınızı uzun suredır takıp edıyorum cok guzel tespıtlerde bulunuyorsunuz tebrık ederım benım dentınho konusundakı fıkrım son macını 24.11.2012 yılında 22 dk oynamıs 2 aydır mac yapmıyan bı adamı almak ne kadar mantıklı 1 mılyon avro kıralama parası verılmıs bence bu paraya pek ala hırvat veya cek lıglerınden genc fızık olarak daha hazır forvet oyuncuları alınabılırdı bu konuda yonetımın yanlıs yaptıgını dusunuyorum ve sızce galatasaray macında su kadro ıs yaparmı

Mcgregor
Hilbert Sivok Ersan Emre Ö
Necip U İbrahim T Oguzhan Ö
Holosko Olcay Sahan Gökhan Süzen

Olcay merkez forvete koymamdakı sebeb kanatta oynayınca cok kosmasına ragmen gerıye gereklı savunma katkısını vermemesındendır forvette en azından cok kosup rakıp savunmayı yıpratır dusuncesındeyım sızce nasıl olur boyle bı 11

Unknown dedi ki...

36 yasındayım Kara kartalımızın en muhtesem zamanlarını yasadım cok sükür ki..ama gel gelelim ne transferler gördük.Francesco lar McDonalds lar,Burger kingler...Gazete yorumlarında okudum ki bu kadar ön yargı karamsarlık olmaz gençler..Çocugu tanımıyorsunuz,,inanılmaz yetenekli Ukrayna gibi soguk bir ülkeye alışamamış olabilir ama Türkiye de çıkışını tekrar yapacaktır.Bu cocuk Ramires,Lucas,Ganso,Neymar (dan önce hatta) ile birlikte Brezilyanın gelecek vaadeden yeteneklerinden...ama ne diyeyim hayırlısı olsun..ve içimde bir his var..GS macında oynarsa eger birseyler yapacak...umarım

Basar dedi ki...

Kiralama koşullarını okuyunca tekrardan bir sarsıldım. Sezon ortası kiralanan oyuncunun 1 yıllığına kiralandığına ilk defa şahit oluyorum!

Adam fos çıkarsa yandı gülüm keten helva, sezon sonunda güle güle diyemeyeceğiz. Önümüzdeki sezon planlamasını da batıracak!

Erkan'ın, Muhammed'in, Sinan'ın ve belki Furkan'ın önümüzdeki sezon önünü kapaması da cabası!

Ayrıca, kazma diye nitelendirilen Holosko ile Olcay'ı kimseye değişmem! Adamların verimini bu sezon kim vermiş? Stoch, Kuyt, Hamit, Emre, Riera, Amrabat...?

@Veysel
Adam bırak en son maçını 2 ay önce oynamış olmayı, ilk yarıda 2 maç yapmış. Her açıdan anlaşılması güç bir transfer. Performansı inşallah aynı şekilde gelen Giunti'nin performansına benzer.

Aynı 11'i ben de düşünüyorum fakat sağda Olcay ileride Holosko oynayabilir. Bugün yarın Cartalete'den maç öncesi yazısı gelir zaten.

Unknown dedi ki...

Eleştirdiğim ve hala arkasında durduğum fikir:

1- Adı sanı ünü yeteneği ne olursa olsun bir futbolcu daha takımızda oynamadan önyargılı bir şekilde istemezük demek.

2- Tek bir kelimeye ( Coşardınız ) bu kadar alınganlık yapmak.

Evet ben de coştum arkadaşlar.
Hangimiz Q7 geldiğinde coşmadık?

Nedir bu renkli takım taraftarı üslubuyla alınganlık bayrağına sarılmak?

Kusuruma bakmayınız. Dentinhocu da değilim. Ama üzücü olan kısım şu:

Daha adam gelmeden ona karşı çıkmak ne zamandan beri taraftarlık vizyonumuza eklendi? neden bu sabırsızlık?

Biz bu değildik eskiden..

Bu mentalitede olan kişilerle aynı sevdayı paylaşmak şaşırtıcı ve üzücü.

Polemiklerden nefret ederim. Ne yazılırsa yazılsın cevap vermeyeceğim ileri sürdüğüm eleştirimde. Uzatmayacağım. Ama lütfen ne demek istediğiim doğru okunsun ve anlaşılmaya çalışılsın lütfen.

Sevgiler.

Cartalete dedi ki...

Bence o alınganlığı sen yapıyorsun Eralp. Neden transferi yanlış bulduğunu açıklamış insanlar tekrardan, nerede var alınganlık ibaresi?
Ayrıca renkli takım taraftarı uslubu nedir?
Ben bu renkli takım yaftasını sevmiyorum ayrıca. Hani bir zamanlar sen bana "faşistce yaklaşıyorsun" demiştin eski nickinle ama bence bu tarz daha çok oraya yatkın...

Cartalete dedi ki...

veysel karakus ,

Merhaba

Olcay bana göre de uç forvet oynayacak komple hücumcu bir oyuncu. Ne zamandır ben de kendime soruyordum acaba en uçta oynar mı diye. Sağ kanatta oldukça verimi düşüyor, Holosko'yu oradan oynatmayıp Olcay'ı sahte 9 gibi merkezde kullanmak, farklı ve iyi fikir gibi.

borasahin dedi ki...


"Olcay bana göre de uç forvet oynayacak komple hücumcu bir oyuncu." -> That's a good, and indeed a very good point man :))

Saniyorum sezon bası hazirliklarinda Nevzat Demir'deki bir macin belli bolumlerinde boyle oynamısligi vardi. Ulvi hocaya sormuslardi. Zaten benim o ekipte taktik anlamda en guvendigim isim Ulvi. Ben de burada yaptigim yorumlarin birinde dile getirdigimi animsiyorum.

Olcay sahte dokuz olsa ve onun arkasinda kosu atan bir oyuncu olsa, su an ki Oguzhan belki degil ama idolu olan Fabregas'a yaklasmis oyun stilindeki bir Oguzhan diyelim, ya da Holmen bence etkin olabilir. Illa arkasinda 10 numara olsun pozisyonunu gectim Olcay'in komple forvet ozelliklerini tamamlayacak partnerleri olsa bence kesinlikle iyi bir alternatif olur. Stoperler icin Olcay'i tutmak tam bir nightmare olabilir.

GS maci icin dahi dusunulebilir. Holosko on planda degil, arka planda daha cok is yapabilecek bir oyuncu. Herkes Holosko'ya odaklanirsa Holosko'nun bunlari asabilecek bir profili yok. En azindan simdiye kadar oyle gorundu diyelim...

planck dedi ki...

Eralp, şurda fikir tartışıyoruz yahu hiç gerek yok olayları bu boyuta getirmeye. Transfer de klüple ilgili bir olay olduğuna göre fikrimi ve nedenlerini beyan etmekte bir sakınca görmüyorum ben. Renkli takım taraftarı ile ilgili yazdığı da hiç yazmamışsın sayıyorum, gerginliğe hiç gerek yok.

Basar dedi ki...

Sevgili Eralp,

Sen "Bu mentalitede olan kişilerle aynı sevdayı paylaşmak şaşırtıcı ve üzücü." yazana kadar hiçbir şeye üzülmüşlüğüm yoktu.

İşim, yaşım, ailem ve çocuğumdan ötürü Türkiye ligi ve 2 yılda bir yapılan turnuvalar dışında oynanan futbol müsabakalarını takip edemiyorum. Zarete'yi hayatımda hiç izlemedim. Açıkcası hangi takımda oynadığını bile bilmiyorum.

Kendi görüşüme göre nedenleri de yazarak bu transferi eleştirdim. Benimle aynı fikirde değilsin, saygı duyarım (hatta umarım sen haklı çıkarsın, ben burada özür dilerim), önyargılı değilim ama böyle olduğumu düşünmene de saygı duyarım da keşke sende benim fikirlerime saygı duysaydın. Burada onlarca farklı fikir var. Hepimiz aynı düşüneceksek hiç yorum yazmamıza gerek yok.

Ayrıca "renkli takım taraftarı üslubum" olsa Dentinho'nun gelişi Muhammet'in, Erkan'ın, Sinan'ın önümüzdeki yıl önünü tıkayacak diye üzülmezdim.

Sevgili arkadaşım bence kimseyi "renkli takım taraftarı gibi" diye itham etme. Buradaki herkes en az senin kadar Beşiktaş sevdalısı ve herkes üzerine düşünerek yorum yazıyor. Ben bu cümleleri gergin bir anında yazdığına inanıyorum.

Şimdiden zaferle dolu, iyi bir hafta sonu dilerim.

Unknown dedi ki...

Yorumumun son paragrafımda lütfen anlamaya çalışarak okuyun kısmında yorumun metkezindeki ifade yerine tek kavramdan dolayı evet sözümün arkasındayım "tıpkı sabırsız renkli taraftar alınganlıgı" üslubunuzla üzüldüm. Ama bunu daha ne kdar açıklayayım elim kolum bağlandı.

Yeni bir transferi neden istememek yok ki arkadaşların yorumlarında Cartalete kardeşim. Direkt biz bu adamı istemyioruz ve faydalı olmaz denmiş. Ben ise yahu bir oynasın da görelim. Gordon Schildenfeld'de kördü di mi? :D

Adam gelmeden tükaka demesek, biz başka takımın taraftarı mıyız demek alınganlık mı? Tek tek tane tane anlatmama rağmen, mahallede birbirini tanıyan arkadaşların fikirlerinin hep doğru olmasına inanılması ve ona göre yorum yapılması üslubunla sen de evet faşistçe yaklaşmıyor musun?

Bu mu fikirlere değer vermek?

Bu, maalesef kabul edemediğiniz gerçekleri söylemekle de ben alınganım öyle mi? :D

Aynen devlet yönetiminin, göstermelik özgürlük istemi ile yola çıkanları farklı fikirleri nedeniyle birlik olup o fikirlere tahammül edememesi gibi bir durum söz konusu.

Blog kurallarını yormayan, germeyen tıpkı orada yazdığı gibi kendi fikrimi söyleyip geliştirme dışında bir amacı olmayan biriyim. Ne kimseyi tanırım ne de kimse beni. Burada fikirler tanışmakta.

Fikirler canları olan organizmalardır. Hatta ölümsüzdür. İleri sürdüğüm adam gelmeden istememe kısmı ağrınıza gidebilir ama aslında içinizden de geçen birşeyi sadece bir başkası diyor da o alıngan oluyorsa bunun açıklamasını vicdanına bırakıyorum.

Sevgiler.

Cartalete dedi ki...

Eyvallah sevgili Eralp. Buradaki cevap hakkını kullandığına göre, bir öncekli nickinle verdiğin sözü tutmanı rica ediyor, bu olgunlukta olduğunu düşünüyorum.

Unknown dedi ki...

@cartalete, @basar, @ planck ve ileri sürdüğüm fikre karşı aynı düşüncede diğer arkadaşlar.

İlk yorumumda vurgulamak istediğim şeyi kişiselliğe dökmeden - ki sevmem böyle şeyleri- defalarca anlatmaya çalışıp hala da arkasında olduğumu belirtiyorum ama istemeden de olsa eğer tadınızı kaçırdıysam;

Sizlerden özür diliyorum.

planck dedi ki...

Eralp kardeşim, uzatmak hiç istemiyorum ama son birşey söylemek istiyorum. Sen fikrini söylersin, ben fikrimi söylerim ve sonuç olarak en ufak bir ortak nokta bulamayabiliriz. Ve bu doğaldır. Burada çatışması gereken şeyler fikirlerdir. Ama sen, senin gibi düşünmeyenleri yaftalıyorsun, olayı kişiselleştiriyorsun. Ben arkasını fikirle doldurabildiğim sürece ne saçma düşüncemi bile söyleyebilmeli ve bu yüzden kesinlikle kişisel olarak belirli sıfatlara yakıştırmalara uğramamalıyım. Ben bu arkadaşın yararlı olacağına inanmıyorum derim, sen önce bir izleyim dersin ve olay orda biter çünkü takım hakkındaki görüşlerimiz bitmiştir, benim renkli takım taraftarı gibi olmam fikrinin herhangi bir forum/blog tarzı bir yerde yeri yoktur, olmamalıdır. Umarım meramımı anlatabilmişimdir.