Akıl Transferi

Her yeni teknik direktör, yerel seçimleri andırır cinsten vaatlerle gelir ve genelde biraz popülizme kaçılır. İki forvetle, ne ikisi üç beş forvetle oynayacağız, kanatlardan akacağız, orta sahada mücadele etmekten meteor çukuru oluşacak vesaire…

Sahadaki Atiba sayısı…
Slaven Bilic’in daha Split’teki görüşmeden ısmarladığı ve “çok yönlü” diye tanımladığı Atiba, sahiden de çok yönlüydü ama aynı anda çok yönlülüktü bu… Sahada üç mevkide oynuyormuş gibi görüntü çizdi. Olcay’ın attığı golde “seker, meker tamamlarım” edasındaki Marchisio koşuşu da var, kendi ceza sahası içersinde pozisyonunu kaybeden Sivok’un yerini alıp stoperleşmesi de… Elbette Atiba’nın bu özelliğinin öne çıkışı, yine Beşiktaş’ın “yakın oyunu” sebebiyledir. Bu halde, sadece Veli’yi Necip’i koşturmadan savunma da yapılır, sadece Fernandes’in sekiz kişi arasından çıkmasını beklemeden hücum da…

Olcay’ın “neden tahtaya silinmez kalemle her zaman için 11’e yazılmalı” sorusuna cevaben attı golü ve ısrarla sürükleyip, kopardığı asisti bir yana... Günün “ilk 14 adamı” yani, kenarda maçı koparma zamanını bekleyen  B planı silahı Gökhan Töre, tam da Robben’lik bir gol attı. Hatta Robben, bi’ iki dakika maça uğradı, çıktı… O yetenekte, topla o derece rahatlıkta bir adamın nasıl resmi maçtaki ilk golünü bugün atmış diye de düşünmeden geçemiyor insan. Yine aynı insan Dentinho tercihine hayret ediyor. Epey koştu etti ama takımın dışında futbol oynuyor ki bu takımın en belirgin özelliği "birlikte" oynamak olacak... Holosko'nun yokluğunda oraya bir Sefa Yılmaz transferi gelmeyecek olsa bile kenardaki orta sahalardan Oğuzhan ya da Muhammed’i kullanmak, daha mantıklı olabilir.

Orta saha hakimiyeti ve forma
Maçın Trabzonspor tarafında ise Aykut Demir’in kontenjan ve Süper Lig futbolu esaslarını göz önüne alırsak, ne denli önemli bir transfer oluşu dışında pek gülümseyen bir şey yoktu. Normal şartlarda kırmızı kartla kenara gelmesi gereken büyük düşüşteki Colman, sıkışan maçlarda vasfı kaybolan Alanzinho, hazır olmayan Malouda… Orta saha büyük oranda daha diri kalan Beşiktaş’a teslim edilmişti. Bu da, “oluruna bırakılan gol” ibresini daha çok Beşiktaş’a yaklaştırdı. Olcan’ın da sıkı hücum takımlarında sol bek oynaması yadırganmaz ama ileride top taşıyacak adam eksikliği varken, biraz manasız oldu sanki. Malouda’dan da ofsayt pozisyonunda “yakalarsam affetmem” mesajını almadık değil. Ona, takımına ve hocasına zaman gerek.
Son olarak, “yahu forma çıksa kazanır!” diye bir tabir vardır ya…

Beşiktaş’ın siyah forması hakikaten içinde futbolcu olmadan maç kazanabilir. Bir Ziraat Türkiye Kupası maçında denemek lazım… Dentinho tamam, geriye kalanları da boşalttık mı... Neyse, çok yüklenmeyelim. Ama 7 numaraya ayıp oluyor, bari 97 falan alsaydı… Gece 4’de sefere çıksa yine full çekecek olan Güneşli-Beyazıt İETT hattı numarasını ölümsüzleştirirdi en azından.

Mustafa Demirtaş / FutbolBurada.com

28 yorum:

planck dedi ki...

Hazırlık kampı döneminde yazdığım gibi: takım luce&tigana arası bir yerde top oynayacak, kompakt olacak, az pozisyona girecek ama çok daha az pozisyon verecek. öncelikle enerisini mantıklı harcayıp rakip hatalarını kollayacak.

bu sene farklı boylarda ve işlevlerde ahmed hassanlarımız olucak; mami, oğuzhan, gökhan, enaramo 70den sonra girip rakibi dağıtabilecek oyuncular ve bilicin bugünkü planlarından biri de buydu bana göre. zaten bu sene için aslolan mantalite zilyon pozisyona girmek değil, kaos halinde oynayan halı saha takımı olmak değil, profesyonel futbol takım olmak, modern futbol oynamak. planlı oynamak, maç öncesi a, b, c planlarını kafada kurmak, gidişata göre ufak değişiklikler de bunları uygulamak.

oyuncu bazında bakarsak: ati on numara zaten söyleyecek bişey yok. sol bek en problem oluşturabilecek bölge, ama transfer düşünülüyor, çözülecek. sağda dentinho ilk yarı defansa çok yardıma geldi, çok top çıkarttı, alternatifi olabilecek oyunculardan böyle bir katkı görebileceğimizi sanmıyorum. takımla oynamayı biraz daha öğrenirse bence bizi götürür. ama seneye oraya transfer geleceği kesin zira ilk iki alternatif de kiralık. mustafa yazık çocuk çok sinirlendi colmana haklı olarak, umarım bir problemi yoktur. ama onun artık biraz daha kendi sınırlarını bilerek oynaması lazım, ya eski torres gibi yıkılmaz hale gelicek (bugün olcan geldi omzu koydu bizimki gitti), yada daha böyle oscar gibi pozisyon kovalayarak kendini harap etmeden oynayacak, bulduğu zaman da affetmeyecek.

son paragrafı olcaya ayırmak istedim. beşiktaşın 10 numaralı formayı giyen oyuncusunun futbol mantalitesi 2 goldeki gibiyse, işte o zaman gerçek beşiktaş geliyor demektir. iki sene sonra bu takımın kaptanları necip ile olcay olmalıdır.

Cartalete dedi ki...

Zaten sorun takımın dışında top oynaması Dentinho'nun. Çok koşmasına rağmen, savunması bile takımın dışında. Doğru müdahale yapmaktan ve doğru pozisyon almaktan uzakta.
Gökhan Töre de öyle, ama o B planında etkin kullanılabilir bugün olduğu gibi. Alan bulunca yardırıyor. Dentinho ilk yarıda boş bir an yakaladı, yürüyemedi, çapraza gitti falan.
Geçen seneden de biraz mimliyim galiba :)

planck dedi ki...

Senin aklın sefada kaldı abi ondan :)

Basar dedi ki...

Sanırım benzer yorumlar gelebilir...

Ben maçı izlerken sanki bir Lucescu takımı izliyormuşum hissiyatına kapıldım. Benim için maçın özeti bu.

1 yıldır 'Cisse tarzı DM' diye diye sonunda Allah dualarımı kabul etti sanırım. Yaz boyunca neden bu pozisyona adam almıyoruz saydırmasını yaptım ama beklemeye değermiş. Sakatlık olmazsa orta saha sorunumuz çözüldü demektir.

Pektemek bence tek forvetin oyuncusu değil. Geçen hafta yazdığım gibi büyük takım çift forvet oynamalı. Mustafa çift forvet oynarsa 15+ gole ulaşır.

@planck (pozisyon bazında yazıyorum)adam ne yapsın, Colman'ın darbesi direk ayak kırmaya yönelikti. Ayağı da yerdeydi, Allah korudu...

İlla tek forvet (Pektemek ile) oynayacaksak ben geride Atiba-Fernandes önlerinde Oğuzhan veya Muhammed'i deneyip görmekten yanayım. Evet pozisyon geçmişi de varken Fernandes'i ön liberoya çekip değişik bir organizasyona girebiliriz. Ernst-Cisse, Aurello-Appiah ve Melo-Selçuk'tan sonra Türk futbol liginde yeni bir uyumlu orta ikiliyi yakalama şansı olabilir.

Son olarak, senelerdir sezonun açılış maçında galibiyet aldığımızı hatırlamıyorum. Hem sezonun ilk maçını hem de derbi maçını kazanmak moral motivasyon olarak çok önemli. Evet muhakkak eksikliklerimiz var ama hem hoca hem takım hem de camia olarak duygusal insanlarız. Motivasyon ile başlamak her zaman iyidir.

turkkant dedi ki...

Beşiktaş beklediğimden iyiydi. İyi başlangıç yapmak önemli. Yine de bunda Trabzon ne kadar etken, 3-4 hafta daha takıma bakmalıyız. Ofansif açıdan kısırdık. özellikle ön üçlümüz pek uyumlu değildi. Dentinho yorumuna katılıyorum Mustafa'nın. Öyle bahsetmeye değecek bir performans göremedim ben.

Bence en umut verici orta üçlüsünün kompakt oyunu. Atiba fark yaratabilecek bir oyuncu, Fernandes daha bir defansif disipline sadık, daha bir orta saha gibi oynadı. Olması gereken de bu bana göre, 3 forvetle oynayan bir takımda Fernandes'in forvet arkası gibi takılmaması lazım.

Üzücü olan Oğuzhan'ın kenarda kalması, inşallah zaman içinde alternatif olur, ama görünen o ki, Veli'nin değil de Atiba ve Fernandes'in alternatifi olacak.

Bu ilk 11'de zaman içinde bence Beşiktaş'ın ideal ilk 11'nde olmayacak 4 oyuncu var. Mustafa, Dentinho, sol bek Ersan ve Escude. Escude fena oynamadı. Ama yine de yabancı hakkı harcamaya değecek bir oyuncu mu ondan emin değilim? Üç aşağı beş yukarı onun oyununu Toraman ya da Ersan da oynar.

Mustafa Pek. maalesef pozisyonsuz bir oyuncu. Kanat forvet değil, forvet arkası için orta saha özellikleri eksik kalıyor (eski tip 4-4-2'nin ikinci forveti, ama o tarz oynayan takım kalmadı). Tek santrafor oynamayı öğrenmesi lazım. Yetenek var, ama kafasını kullanmıyor. Sadece içgüdüleriyle oynarsa, hiçbir zaman ilk tercih olamaz.

Basar dedi ki...

Hakemlik ve hakimlik için adil olmak gerekir. Lütfen mesleğinizin bu temel unsurunu taşıyamayacaksanız başka mesleklere yöneliniz!

...daha sezonun ilk maçında rakibin ayağını kırmaya yeltenen Colman'a ve rakibine centilmenlik dışı dirsek atan Alanzinho'ya kırmızı kart göstermeyen hakem 6'lısına en içten sevgilerimi gönderiyorum.

İnşallah evde koşarken ayak küçük parmaklarınızı sehpaya vurursunuz...

turkkant dedi ki...

Şunu da ekleyeyim. Bu takımın ofansif kaliteyi artırması için mutlaka hücumcu sol bek lazım. Mümkün değil sezon bu iki bekle bitmez.

Eğer Veli-Atiba oynayacaksak, o zaman M. Pektemek sağ kanat denenebilir. Aynı Fener'de Webo'nun sol kanatta kullanılması ya da eski Trabzon'da Umut'un kanat oynatılması gibi. Olası gol kısırlığına çare olabilir.

İkinci alternatif, Mustafa'nın dediği gibi Oğuzhan-Muhammed'den birini İniesta benzeri kanatta kullanılmak. Yine de ben Oğuzhan-Atiba ikilisini orta sahada görmeyi isterim.

Basar dedi ki...

@turkkant

Bence Mustafa Pektemek sadece iki forvetli sistemlerde başarılı olur.

Modern futbolun başına gelmiş en kötü taktik olan, aslında 4-5-1 olup iyi pazarlama ile dünya futboluna 4-3-3 diye satılan sistemi oynayacaksak;

a) Atiba-Fernandes çift çıpa önüne Oğuzhan (Muhammed) koyabiliriz ya da

b) Benim senin ve Mustafa'nın yazdığı gibi Muhammed'i (Ömer Şişmanoğlu da denemeye değer) 3lünün sağ forvetinde kullanabiliriz.

a ile b'yi karıştırırsak kağıt üzerinde çok iddialı bir kadro olur:
Fernandes-Atiba
Oğuzhan(Muhammed)
Muhammed - Almeida - Olcay
(Ömer)

Bu kadro (yine kağıt üzerinde) rakibe top göstermez. Bu şehir efsanesinin hayalini kuruyoruz ama keşke bir maçta hocanın dellenip hepsini beraber kullandığını görebilsek :))

alper dedi ki...

Benim fitbol anlayaşıma göre fitbol gol yememek için oynanır ve ona göre inşa edilir.Bu yüzden Veli-atiba ikilisinin bozulmasını hiç bir şart altında istemem.Bu yüzden Oğuzhan yedek kalacaksa kalsın abi.

Yarın bir gün dentinho yerine holosko girer daha delici oluruz pektemek yerine almeida girer (istekli ise tabi) ileride daha çok top tutan takım oluruz daha kalabalık yerleşebiliriz.Yeterki 4 lü savunma ve önlerinde atiba-veli ikilisini bozmayalım.

Şu beşiktaşa hoca olsam serdar-sivok-escude ye hiç ileri çıkmayın der sol beke bütnerr gibi nispeten iyi ve hücumcu bir sol bek koyar veli -atibayı da bozmam.

Unknown dedi ki...

Takımdan umutluydum ama beklediğimden de iyi buldum. Sezon öncesinin ana gündemi defansif yerleşim, takım bütünlüğü ve mental sorunların çözülmesiydi. Az buz bir hücum gücü barındırmıyoruz elimizde. Takımın süreklilik kazanmış biçimde sıkı durması takıma ciddi seviye atlatacak. Bilic ilk işleriyle hayli olumlu not aldı benden. Doğru yolda görünüyoruz.

Birden fazla gelişen parça vardı. Evet Ts kötüydü ama yine de fırsat bulsalardı potansiyelleri vardı. Geçen sene pek bir hücum tehdidi olmayan takımlara karşı düştüğümüz halleri düşününce bir maçtan dahi bir dizi sonuç çıkar. Esas mesele defansta oynayan oyuncuların kalitesizliği değildi örneğin. Taktiksel yoksunluktu. Geçen senenin yedeği Escude ile Sivok pekala ligin önemli tandemlerinden birini oluşturabileceklerini gösterdiler. Escude ile potansiyeline inandığımız Franco zaman zaman yer değiştirebilirler. Franco'nun ısınması, fizik kazanması sürecinde ise tecrübeli Escude önemli bir rol üstlenecek gibi. Takımın iyi defans yapmasının ana nedeni, yazıda da belirtildiği üzere mental anlamda seviye atlamış olmamızdı. İyi bir yerleşim planı ve kopuk değil bütünleşik takım kurgusuyla Escude defansif zekayı yükselten parçaya dönüşüyor. Toraman ya da Ersan ise çok ayrı tip oyuncular ve fiziksel açıdan daha iyi olmalarına karşın defansif mantaliteyi düşürürler. Franco ilk yedek. Ersan derinlik, Toraman son bölüm yaması ya da gerek duyduğunda kullanılacak yedek çapa olmalı.

Atiba herkesin beklediğinden iyi. Ortasaha rotasyonumuz gelecek vaadeden vs.leriyle birlikte tatmin edici. Necip'in iyi işler yapmasına vesile bir ortamda var. Oğuzhan-Ferdi-Atiba üçlüsü de başka karakterin arandığı maçlarda mutlaka denenecektir.

Gökhan Töre parlak olmasına karşın yine de bu sistemde ilk 11 olmaz. Sıkı görüntümüze karşın son bölümde Serdar K. bir çok kez 2'ye 1 kaldı. Hiç defansif yönü yok. Holosko'nun temposuyla sağladığı kadar bile yok. Bu nedenle Pektemek- Şişmanoğlu gibi isimleri de sağ forvet için ilk 11 alternatifi göremiyorum. Hatta Dentinho çabası nedeniyle şimdilik bunların içinde bu işi en fazla yapanı -ki yapı olarak hiç uygun değil- Bence bu nedenle 11 çıktı. Holosko ise bu sistemde yine önemli bir oyuncuya dönüşecek, sakatlığı can sıkıcı. Akıl Sefa'da kalmayacak gibi değil, bu akşamda golünü attı.

Sol beke transfer gelecektir. Holebas büyük katkı sağlardı ancak Özen'in basın açıklamasında ifade ettiği gerekçelerle 2.5 mil euro civarı bonservis vermek istemiyorlar. Bari Büttner olsun. Antonini'yi çok sevdiğimi yazmıştım. Ancak daha fazla tempo ihtiyacı öne çıkıyor sol bek için şu anda.

Huzeyfe dedi ki...

Merhabalar,
Burada yazilanlara sessizce kiymet veren biriydim simdiye kadar. Hala degerli oldugunu dusunuyorum soylenenlerin, yanlis anlasilmasin.
Birsey soylemek istiyorum ama, Fernandes'le ilgili. Son zamanlarda epey tartisildi burada, gerek fayda/zarar bazinda gerek oyun disiplinine sadik kalmama, sorumluluklarini yerine getirmeme anlaminda. Ben oradaki elestirilere katilmiyorum.
Elestiriden ziyade bazi gercekler var, kabul etmemek saflik olur. Istatistiksel yetersizligi veya topla oynarken gosterdigi lakaytlik ornegin. Ama ben Fernandes'in kendisinde bir kabahat gormuyorum acikcasi. Yani bu adami gonderelim baskasini getirelim anlayisiyla daha iyi bir takim olacagimiza inanmiyorum. Daha kaliteli bir futbolcu getirebilecegimize de ihtimal vermiyorum. Bu ikincisi tartismaya acik olsa da ben ilkinde israrciyim. Yani sorun Fernandes'i gondermekle cozulecek bir sorun degil diye dusunuyorum. Bence Fernandes gayet iyi bir profesyonel. Iyi calisiyor. Butun bu elestirilerin kaynagi bence gecen sene Sir tarafindan ortaya atilmasi. Soyle ki mesela Telekom Arenadaki GS macinda sakatliktan yeni cikmis kondisyonu cok bariz bir sekilde yetersiz olmasina ragmen maca ilk 11 basladi ve yanilmiyorsam 90 dakika oynadi ve cok kotu oynadi. Bu defalarca oldu ve cok defa Sir kendisini basinda acikca elestirdi. Bahsettigim elestirilerin Sir'un elestirileriyle ortusmedigini biliyorum. Sadece Fernandes'le ilgili olumsuz gerceklerin kaynaginin Sir oldugunu soylemeye calisiyorum. Ben sahsen Fernandes'in profesyonelce davrandigini dusunuyorum. Sir'un arkasindan dahi konusmadi. Saygi duymakta gucluk cektiginiz bir patronunuz oldugunu dusunun yani. Cok zor. Bence herseye ragmen iyi seyler yapti.
Uzunca oldu ama son olarak sunu da ekleyeyeim, bu adam AMC degil. Net. Period. Finito. Valencia'dayken DC bile oynadi. Bu adamdan Alex istatistikleri beklemek mantikli degil yani. Bence Besiktas'ta mevkisi MC olmali ve artik AMC sevdasi da azalarak bitmeli.
Dun TS macinda 2.gole kadar muazzam oynadigini dusunuyorum ben ornegin. Mevkisi belli, gorevi belliydi ve gayet de iyi yerine getirdi. 2. golden sonra sacmaliklara giristi ama bu adami biz (idari ve teknik yanlisliklar) bu hale getirdik unutmamak lazim.
Bir futbolcunun topa gereginden fazla sahip olmasindaki sakinca sonrasinda yorulup dogru kullanamamasi olsa gerek. Fernandes bence toplari yanlis kullanmiyor, ezmiyor. Su hizli akimlari kesme konusuna gelince, eger kasit Sir tarzi hucumlarsa oyle bir oyun seklinin modern futbolda yeri olmadigini dusunuyorum. Yani maclar kazandirir bazen belki, ama rekorlar kirdirir. Gol yeme rekorlari. Cunku fikrim o ki, hizli oyun oynamak degil o, manyaklik, kaotik futbol anlayisi. O da bitsin artik. Akil bence daha onemli. Basliga da uymus oldum boylelikle.
Tek topun dogru kullanilmasi 101 dersi vermisti nitekim Fernandes Inonudeki son FB macinda. Son golden onceki o tek pasi yapmayi ne akil edecek ne de becerebilecek baska futbolcumuz yokken Fernandes cok az gol atiyor, hep hizli hucumlari kesiyor demek bence biraz gaza gelmekten oluyor. Ayni macta diger iki golden birinin asistini yaptigini digerinin de yine asistten onceki pasini verdigini hatirlatmak istiyorum. Bence Fernandes'in gorevi bu olmali. Bir MC bunu yapmali ve Fernandes cok iyi bir MC.
Esenlikler.

beagle dedi ki...

Gecen yılki gaza tekrar gelmeyelim. Takımda hücum organizasyonu ve yeteneği yok. Ilk organize rakip karşısında bunu goreceğimizden eminim de, bu rakip bir de hücum yaparsa o zaman veli, sivok komedi filmi çevirirler. Gene derbilerde 3lük olmamamız için tek sebep Tolganın günlük formu olabilir.

Övünç Şentürk dedi ki...

Ben birşeyler yazmıştım ama arada kaynadı sanırım o yüzden aynı şeyleri yazdığımdan emin değilim kusura bakmayın flood yaparsam :)

Olcay'ın söylediği kritik bir cümle var maç sonunda , "biz bu sene 70ten sonra çok maç kazanırız".

Bu bana şöyle birşey anlatıyor , hücumdaki kısır görüntü bilinçli bir tercih olabilir ?

Rakibi top peşinde koşturup yorduktan sonra vurmak makul bir o kadar da uygulamada zor bir yapı.

Beşiktaş'ın tek top oynayamadığı geriden dandunlarla çıkmaya çalıştığı ve ağır pres yediği çok maç oldu geçmişte.Mevcut sistem henüz böyle bir presle karşılaşmadı.

Presi nasıl kıracağımızı çok merak ediyorum.

Sol bekte Ersan'ın varlığı asıl o zaman sırıtacak zaten.

turkkant dedi ki...

@Martin Wörms

Escude konusunda bir de şöyle düşünelim. İki bek neredeyse hiç çıkmıyor, önünde iki defansif orta sahayla oynuyorsun. Maç içinde Escude'nin pek kritik bir hamlesi de yok. Rıdvan da söyledi, sahada biraz fazla kayboluyor, diye. Bu maç nazarında bu adam iyi oynadı, demek biraz zor bence. Geçen sezonki oyun tarzı hiç ona uygun bir oyun değildi, bu sezon daha iyi anlarız Escude'yi.

Aynı düşüncem Dentinho, Serdar Kurt. ve Tolga için de geçerli.

Dentinho yerine A futbolcusu olsaydı, çok farklı bir şey olmazdı. O kadar savunmayı bence diğerleri de yapar... Adam hücumda da pek bir şey yapmadı. Mesela fizik-tempo olarak M. Pektemek'in Dentinho kadar savunma yapabilmesi lazım. Yapamıyorsa bu onun eşekliğidir.

Serdar bir tane kritik kademeye girdi diye, işte tamam bulduk bekimizi demek için de erken bence. Durun bakalım bir 10 maç geçsin, daha güçlü daha formda takımlara karşı ne yapacaklar bir görelim.

Öte yandan, Atiba bende çok daha net izlenim bıraktı. Escude'nin, Serdar'ın sahada varlığı çok belirgin değil, ama bu adam net şekilde ben buradayım diyor. Başta hepimizi dudak büktük, ama sanki en faydalı transfer o olacak.

korhansemih dedi ki...

Arkadaşlar;
Bende biraz Pektemek ten bahsedicem; Pektemek aslında beşiktaşın tam ihtiyacı olduğu bir forvet ama ne yazık ki gole yakın oynamıyor. Nasıl derseniz şöyle izah edeyim. Takım 1 ve 2. bölgede top çevirirken Pektemek hep geriden top almya geliyor ntoplu hücuma bile genelde geriden çıkıyor. Bu hem fazla efor harcamasına hemde defans ve liberolar tarafından hırpalanmasına sebep oluyor. Oysa Almeida ya bi bakalım. Duran toplar ve rakip takim bizim yarı sahamıza yerleşmediği sürece hep iki stoper arasında. Pektemek ilk top ve hava topu hakimiyeti ve Almeida dan bile iyi çalım yeteneğiyle kanat ve hücumcu orta sahamızı rahatca 3. bölgeye sokabilecek bir golcü.
Dentinho ya gelirsek de, Ömer ve Töre yi çok güzel kontralara çıkarabilecek bir topçu. Sıkışık ve kontrol oyununda çok bişey beklenmemeli.
Eğer Bilic doğru zaman ve doğru değişiklikleri yakalarsa bu takım geçen seneyi aratmaz bize.

Cartalete dedi ki...

Rakamlarla değişen Beşiktaş, tavsiyedir:
http://www.futbolburada.com/p/degisen-besiktasin-kaniti

Basar dedi ki...

Maç gününden beri yazacağım, unutmadan not etmek istedim. Bu sene harika insanlar transfer etmişiz.

Rakibin elini sıkan Biliç ve Atatürk'ün zeki, çevik ve ahlaklı olarak tanımladığı sporculardan olan bir kaleci transfer etmişiz.

Allah'a çok şükür 4-DÖRT karaktersiz özelliğe (Irkçılık, ahlaksızlık, saygısızlık ve küfürbazlık) sahip hiçbir sporcumuz yok.

planck dedi ki...

Karakter bazında kendisine güvenemediğim tek ismin kaptan olması da ilginç..

turkkant dedi ki...

@başar

Evet, başar, haklısın M. Pektemek en iyi ikili forvette başarılı olur da, Beşiktaş'ın ikili forvet oynaması çok uzak ihtimal. Çok usta, iki yönlü orta saha ile mümkün o ancak, Melo-Selçuk örneğinde olduğu gibi. Bizim elimizdeki alternatifler o iş için zor.

Ben Mustafa'nın yerinde olsam kanat forvet pozisyonuna göz dikerim. Sonuçta o tek forvet çok zor bir pozisyon, Mustafa'nın o fizikle o pozisyonu tek başına kaldırması kolay değil. Bobo'lar, Almeiada'lar bile beğenilmedi, o pozisyonda rekabet çok daha fazla. Halbuki sağ forvet olmaya çalışsa, ilk 11'e yerleşmesi çok daha olası olur. Mustafa da bu forumda yazdı defalarca. Günümüzde kanat oyuncusu kavramı eskisi gibi değil, işte Messi, Ronaldinho filan kanat oynadılar, halbuki bundan 10 sene önce gözün kapalı forvet arkası koyardın bu adamları.

M. Pektemek eski Tuncay'ı örnek almalı, kanat oynamayı öğrenince ilk 11'in değişmezi oldu Fener'de, halbuki o da, senin bahsettiğin 4-4-2'nin ikinci adamıydı. Hatta o kadar uzağa gitmeye gerek yok, otursun Olcay'ın ne yaptığına baksın. Yapacağı basit, temposunu artıracak, savunma bilgisini geliştirecek, bir de her aldığı topta kafasını gömüp 30 kişinin arasına girmeyecek. Sonuçta Dentihno, Holosko'yla rekabet edecek.

Cartalete dedi ki...

Pektemek'in temposu baya iyiydi. Oraya transfer yapılmazsa o oynasın zaten sağ forvette. Sol beke de yabancı konulabilir o durumda.
Dentinho da post makinesi olarak kariyerini sürdürsün.

tannhauser dedi ki...

trabzon maçında bazı planlı hücumlar görmek beni mutlu etti. özellikle sol kanattan ersan-olcay ikilisi tipik bek-forvet organizasyonu yaparken sağ forvetin daha içe kayması, fernandes'in biraz geride kalarak trabzon orta alan oyuncularını da peşinde sürüklediği ve soldaki organizasyona katkının atiba tarafından yapıldığı iki-üç organizasyon vardı. ersan'ın hücumda, doğal olarak kendini rahat hissetmemesi ve çizilmiş setlerin ancak zaman içerisinde içselleştirildikten sonra başarı sağlayabilmesi dolayısıyla hiçbiri tehlikeye dönüşmedi. ancak ben görmek istediklerimi görmüyorsam ve takımın birkaç çizilmiş seti varsa, geçen seneye göre büyük değişiklik demektir. önceki sene, duran top harici attığımız gollerin neredeyse hiçbiri birbirine benzemiyordu.

planlı hücumu öğrenmek zaman ister elbette. çok tekrar, yapılan tüm hareketlerin refleksif hale gelmesi vs. umarım bu işi 5. haftaya kadar halledebiliriz.

planck dedi ki...

Nedense pektemekte sağda oynamak isteyecek, defansa yardıma gelecek bir psikoloji göremiyorum. Çünkü bana öyle geliyor ki kanada gitmek demek, onun için forvet, santrofor mücadelesini kaybetmek anlamına gelecek ve bunu kabul etmek istemeyecek, kalıcı olarak oraya monte edilmek istense kendini oranın sorumluluklarını yerine getirecek şekilde geliştirmeye çalışmayacak. Ama evet haklısınız, çift forvet olmadıkça pektemekten verim alamayız ki çift forvet işi de zor bu kadro yapısıyla. Aslında ferdi defansif sorumluluklarını alırsa baklavalı 442 oynayabiliriz sanki ama zorlama olur tabi.

turkkant dedi ki...

@Planck

Toraman'dan mı bahsediyorsun? Valla ben bu taraftardaki Toraman antipatisini çözemiyorum. Adam bence en karakterli oyuncularımızdan. 10 senedir izliyorum, mücadeleden kaçtığını, sindiğini, formasının hakkını vermediğini hiç hatırlamam. Adam para pazarlığı bile yapmadı, o Fener'in bidon topçusu Sezer'in yarı parasına oynuyor.

Gerçi bu tipik bir taraftar mantığı. Son yıllarında Şifo'dan nefret eden bir güruh vardı, Ertuğrul hizipçiydi tribünde habire küfrederlerdi, keza Samet Aybaba, keza Tayfur, keza İbrahim Üzülmez, GS'deki bir dönemki anti-Hakan Şükür tayfası... Bir oyuncu bir kulüpte 10 sene falan oynayınca ne oluyor bilmiyorum, ama bir grup insan o oyuncudan nedense acayip nefret etmeye başlıyor.

alper dedi ki...

Mrmiç(Tolga)

Erkan-Recep..(S.Kurtuluş)--Burası sorunlu.

Sivok(Rahim)
Escude-Franco..(Alpay,A.Günçar)--Burası sorunlu..

Ersan-Uğur(Serdar)--İ.Köybaşı gelene dek sorunlu..

Yankov(Atiba)
Sergen(Oğuzhan)
Şifo Mehmet(Fernandes)---Bana göre burası da biraz sorunlu..

Amokachi(Eneramo)
Almeida (Ertuğrul-M.Özkan)--Burası da biraz sorunlu..
Oktay (Olcay-Pektemek)..Pektemek buraya göz dikmeli...

Yav senelerdir şu kadroya en yakın kadronun bu kadro olduğunu düşünüyorum.Ki bu kadroya burun kıvıravacaklara Avrupada bile başarılı olduğunu söyleyeyim bu kadronun..İnş. gidişi de oyunu da bu kadro gibi olur da sonunda bir M.Tokat'ın eline çarpmayız.

beagle dedi ki...

Futbolburada'yı keyifle takip ediyorum. Anıl Demirci'nin analizleri de şahane. Ama ligin birinci haftasında az done ile riskli yorumumda ısrarlıyım. istatistiklerimiz topu tutma ve takım savunmasındaki artı üzerine kurulu. Hücum ile ilgili kritik bir gelişme yok.

Önce kabul etmek gerekiyorduki geçen yıl şuurlu hücum falan ettiğimiz yoktu. Çok açtığımız için rakip açılıyor biz de atıyorduk. Gole ihtiyacımız olan hiçbir zaman atamadık. Sebebi hücum üzerine kurulu olan Almeida ve Fernandezin bizim verdiğimiz asli görevlerde bayağı yetersiz adamlar olmasıydı.

Son yıllarda Türk futbolunda en iyi futbolu kim oynadı? Galatasaray ( Selçuk-Melo, Drogba, Burak (Sneijder) grubu ile... Ondan öncekiler ise Elmander-Baros forvet ikilisi ile gene GS'ydi.

Şu anda FB belki de Arsenal'den daha pahalı bir kadro ile istanbulda şamarlanıyor. 3-0 iken yazıyorum. Real'i terleten GS ile bütçe, fiyat farkı var mı? Hayır belki de FB daha pahalı. Konu ne o zaman?

Konu iyi kurulmuş 4-4-2 (4-4-1-1 dahil)futboldaki diğer sistemleri sabaha kadar yener. GS'nin Melo'ya yıllardır bu kadar para dökmesi, Selçuk İnan'ı ise yaklaşık 15-20 milyonluk konratla alması bu sebepten. Nihat'a verdiği parayı boştaki Selçuk İnan'a vermeyen gerizekalıdır. O kendini biliyor.

4-4-2 dediğimde sahaya simetrik yayılmış 4-4-2yi kastetmiyorum. Johann Cruyff'un barcası Stoickhov, Romario ile 2 yıl önceki Barça Messi-Villa ile oynuyordu. Yayılış başka görünse de ceza alanı içine girip iş yapma açısından hepsi çift forvetliydi. Oyuncuların asli görevleri ise 4-4-2 ye uyuyordu. Villa bitince Barça Bayernin gerisine indi. Hemen Neymar'ı kattılar. Yani asli görevi gol atmak olan 2 adamı muhakkak sahada tutuyorlar.

Uzatmadan hutchison + veli üzerine Almeida, Fernandez falan bu iş olmaz. İlk acı dersi almamızın çok sürmeyeceğini sanıyorum. 4. 5. hafta gibi rakipler oturmuş olur. Ancak şampiyonluk gene 60 puanlara düşerse belki birşeyler olur...

planck dedi ki...

@ turkkant

evet abi ondan bahsediyorum. elinden geleni yapmasıyla ilgili veya maddi konuyla alakalı bir eleştirim yok kendisine. ama benim bildiğim toraman, rakip futbolcuya da, hakeme de hatta kafası bozarsa takım arkadaşına da saha içinde küfredebilme potansiyeline sahip bir adam. üzülmez gibi yani. üzülmezi gönderttiğinden beri adı kaptan olarak geçiyor ama takımda bir ağırlığını görebiliyor musunuz? bu da karakter sorunu olduğuna dair bir işarettir bence. ki zaten takım içinde gruplaşma oluşturduğuna dair haberler de geliyor.

Ilyas dedi ki...

@cartalete,
Sağ forvet pozisyonuna Serdar Gürler nasil olur sence. Elazığspor mağlup olmasına rağmen gayet başarılıydı bence. Defans arkası koşuları bence müthiş. En geç bir sene sonra iyi bir takımda oynar bence. Hatta Kayseri bile kalabilir.

Cartalete dedi ki...

İyi oyuncu, ama daha bir kanat sanki. Tam Holosko, Sefa model sağ forvet olmadığından, Pektemek'le şansımı denerdim.