Bugünün Jokeri, Yarının Yıldızı: Kerim Frei

Brezilya basına göre, en son Flamengo formasını giyen sol bek Ramon, bu satırlar yazılırken bavulunu hazırlamaya başlamış hatta dayıdan, amcadan uzun yol harçlıklarını toplamış ve Beşiktaş’la imzalamak üzere yola çıkmış durumda. Bu hamle, sadece birkaç saat önce tüm haber kaynaklarınca “bitti” denilen Kerim Frei transferini daha da değerli kılıyor. Çünkü Ramon; Sivok, Escude (Franco), Hutchinson, Fernandes ve Almeida’dan sonra Beşiktaş’ın ideal 11’i için 6. yabancı demek olacak. Haliyle her iki kanada da A planında yerli oyuncu yazılmak durumunda.

Beşiktaş’ta Olcay ve Gökhan Töre’yi yedekleyecek, hatta top taşıma ve oyunu genişletme açısından tek ideal kanat olan Gökhan Töre’nin üzerindeki ağır yükü alacak bir oyuncu eksikliği söz konusuydu. Ayrıca onları yedekleyecek oyuncunun hem  ideal 11’deki dengeyi bozmaması hem de yeni kural sebebiyle kulübede oturabilmesi için yerli statüsünde olması kaçınılmazdı. Kerim Frei, her iki kanadın da direkt adamı, hatta aslen “forvet arkası”… Sırf bu joker haliyle bile, yukarıdaki sorulardan ilki için “mükemmel cevap” kıvamında. Peki ya işin “yetenek” kısmı?

Hem akışkan, hem topa basan

Öncelikle şunu söylemek gerekir; Beşiktaş için alınabilir yerli oyuncular havuzunda bu mevkide Kerim Frei’dan daha ideali yoktu. Aslında takıma uyum sağlayarak çok parlak performans sergilemediği U20 Dünya Kupası’nda bile bunu kanıtlamıştı, özellikle 20 dakikalık Kolombiya maçında. O maçta 70. dakikaya kadar oldukça çözümsüz kalan, bırakın pozisyon bulmayı, kaleye yaklaşmaya bile mecali olmayan takıma dahil olmuş ve epey hareket katmıştı. Turnuvadaki izlenimler pek ölçü değil elbette. O nedenle Fulham’da süre aldığı bazı maçları edinip, izledim. Özellikle 11’de şans bulup 83 dakika sahada kaldığı Swansea maçı bana epey ipuçları verdi, paylaşayım…

Sahada rastladığınızda acilen 155 aramanız gereken bazı tehlikeli oyuncular vardır. Onlardan bazıları, topu ayağına yapıştırarak dripling yapanlar… Kerim Frei da o çılgın gruba dahil olmakta. Özellikle önünde boş alan bulursa hiç affetmiyor. Ancak, topa o kadar hükmeden bir oyuncu olmasına rağmen rakipleriyle 1’e 1 kaldığında başarılı çalım ortalaması düşük gibi… Bazen o zorlamalar top kaybına ve ters zamanda, rakip atağa dönüşebilmekte. Bu, belki de Kerim’in en büyük eksi tarafı. Ancak topu rakibinin üzerine değil de cepheye doğru, boş alana sürdüğünde oldukça tahmin edilmesi güç oyuncuya dönüşüyor. Rakip savunmanın blok halde odağı üzerindeyken, araya veya kanatlara nefis toplar bırakabiliyor. Tabi bu zamanı kazanması ve içeri kat ettiğinde o topun sağ ayağında olması için, sol kanat pozisyonunda rol alması gerekmekte. Zaten onun en ideal mevkisi de orası gibi…

Kerim Frei’ın asıl güzel tarafı, topla akışkan bir oluşu kadar gerekli zamanda da frene basıp, takımına nefes aldırması. Topla hızlanmışken, yeterli desteği alamadığını görünce birden durup, boş arkadaşına pas atıyor ve tekrar o topu almak için koşu atıp, arkadaşına pas opsiyonu yaratıyor. Onun bu gerekli zamanda frene basma ve hareketli pas oyununa yakın tarafı, Bilic’in son model Beşiktaş’ına oldukça uyum sağlayacak nitelikte. Ve hatta Olcay Şahan’dan bu konuda epey önde gözüküyor.

Ani pres ve top hırsızlığı

Yine Bilic’in, tıpkı lise sıralarındaki en önde hatta öğretmen masasının dahi önünde oturan disiplinli ve çalışkan, ancak sadece sınav günleri tercih edilebilecek arkadaş olan öğrenciyi andıran Beşiktaş’ı için bir diğer güzel tarafı daha vardır Kerim’in: Topsuz oyundaki savunması. Takımı alan savunmasına geçtiğinde mutlaka bekinin önündeki yerini alıyor. Elbette top kapma becerisi böyle durumlarda çok fazla ortaya çıkmamakta. Ancak sadece orada sayılsal çoğunluğu yaratması bile takım savunmaları için “çok şey” demektir… Kerim’in gizli olan “top hırsızlığı” ise ani presleriyle ortaya çıkmakta. Bu konuda sezgileri oldukça yüksek bir oyuncu… Birkaç perde sonrasını düşünerek, aniden bir topa basıp ölü atağı canlandırabilir. Bahsi geçen Fulham – Swansea maçında öyle bir pozisyon yaşandı, daha yeni santra yapılmışken. Resimlerle anlatalım…



Kerim’in bu savunma özelliği de Olcay’da pek olmayan bir şey. Hatta Olcay’ın olmadık zamanda ortaya çıkan o sihirli golcülük özelliği, Kerim’e nazaran tek artısı gibi gözüküyor. Hal böyleyken alternatif olarak adım attığı Beşiktaş’ta sol taraftaki formayı sırtına geçirirse pek de sürpriz olmayacaktır. Ancak Olcay Şahan’sız bir Beşiktaş daha zor skor değiştiren bir takıma dönme riski göze alınmayacaksa bile, Kerim Frei kulübedeki varlığıyla da büyük güç. Kenardan gelen oyuncu her şeyiyle takımı hareketlendirecek özelliklere sahipse, skor ne olursa olsun mutlaka değiştireceği bir şeyleri olur…

Her mükemmel oyuncu, mükemmel transfer demek değildir. Zira bazen mükemmel olmayan oyuncular, takımdaki duruma göre mükemmel transfer kabul edilebilir. Kerim Frei, bugün ve yarın için mükemmele yakın bir hamle oldu Beşiktaş adına. Hele de 1 ayda Gökhan Töre’ye değen Bilic eli ve Önder Özen’in Milan Lab gibi uzun vadeli oyuncu geliştirme projeleri gözetilirse… 1993 doğumlu, İsviçre alt yapısı almış, Premier Lig görmüş bir yerli oyuncu. Eksileri elbette var ama artıları bugünden bile tartıda ağır basmakta. Beşiktaşlının umutlu olmaması için bir nedeni yok. Hele de kadroda potansiyellerinin ucu açık genç ve yerli oyuncu sayısı artarken…

29 yorum:

WiLdHoney dedi ki...

Cartalete,
Bu transferin gerçekleşme ihtimali nedir allah aşkına, son zamanlarda bizim takımın özelinde, transfer bilgilerinde öyle bir kakafoni oluştu ki artık kim geliyor, kim gelmiyor bilemiyoruz ve inanmamaya başladım. Bir ara japon bir oyuncu falan bile yazıldı çizildi. Çok yanlış değilmi bu durum?
Birde Frei eğer gelirse, bu durumda Olcay yedeğe düşebilir gibi görünüyor, buda direk gole yönelik bir oyuncudan yoksun olmamız demek değilmi sence?

Cartalete dedi ki...

Fulham oyuncuyu kadroya bildirmemiş, transferi çok muhtemel. Olcay konusunda haklısın. Onun bir şekilde gole yakın duruşu elini çok kuvvetlendiriyor.

krematistik dedi ki...

http://www.chelseafc.com/news-article/article/3448194/title/squad-lists-announced

Bu sebepten bildirilmemiş olabilir.

"In addition to the 25-man named squad, clubs can use an unlimited number of players aged 21 or under. For this season Under-21 player is defined as one who has been born on or after 1 January 1992. Under-21 players can be added to the squad during the season"

Cartalete dedi ki...

Doğru, işler değişti.

babilazizi dedi ki...

bir futbolcunun gole yakın olup olmamasını futbolcunun yeteneklerinden çok, oyun sistemi belirler... gs' de capone vardı hatırlarsınız, adam arka direk golleriyle nerdeyse marka olmuştu... açıkçası ben gol atan futbolcu yerine, adam eksilten futbolcuyu tercih ederim... olcayın geldiğinden beri kaç kere bire birde adam geçtiğini gördük ki.. burada olcayı küçümsediğim sanılmasın... olcayı severim.. ama tartışma gol üzerinden yürümesin.. ona kalırsa gökhan töre resmi maçlarda sıfır gol ile geldi, bizde 3 maçta iki gol attı ve iki golde beleş değil, üst seviye gollerdi. kerim hele bi gelsin, performansı üzerinden olcay ile karşılaştırırız.

turkkant dedi ki...

Ben şahsen Kerim Frei'de öyle aman aman bir şey görmedim. O fizikle (boyu 1,71, yani Muhammed'den 1 cm uzun!) ben çok katkı vereceğini sanmıyorum. Gol katkısı da şu ana kadar hiç olmamış bir oyuncu. Ben paramı bu adama harcamazdım. Olcay gol atmaya devam ettiği sürece, onu hayatta kesemez.

İnşallah alınmaz. İşin maliyet kısmından söylüyorum. Yoksa Oğuzhan gibi 500'e 1'e gelecekse gelsin.

Bu işler zincirleme oluyor. Uğur Boral'ı aldın, Gökhan Süzen'i aldın, Sezer'e gereksiz para harcadın, öyle aman aman ihtiyacın yokken ilk iş uçağa atlayıp Kolombiya'dan stoper getirdin (22 yaşındaki stoper 34'lük Êscude'den kesik yedi hayret?!), sonra para bitti, aaa biz sol bek de alacaktık tühhh oluyor. Holebas 2 m. euro'ydu, adamı cepte para kalmadığı için alamadık. Son dakika Olympiyakos başkanını aramışlar, ya siz ne ciddiyetsiz adamlarsınız 3 hafta beklettiniz bizi kabilinden bir şeyler söyleyip bizimkileri sallamış. Sonra da, işte ya tutarsa diye, Brezilya'dan 6 aylığına(!) sol bek kiralıyorsun. Sol bekte tamamen zar attık, artık zarın iyi gelmesini bekleyeceğiz. Ama şans tutarsa (ki tutmaması daha olası)da bu iyi transfer stratejisi demek değil, tamamen şans.

İki şeyi ayırmak lazım. Biz şu anda çok iyi transferler yaptığımız için başarılı değiliz. Biliç'in taktik disiplini yüksek bir takım oluşturması,takımın coşkusu (ve erken form tutması) sayesinde 3te 3 yaptık. Scala senesinde de benzer başlamıştık sonu hüsran olmuştu. Aradan 10 hafta geçsin, burada, adım gibi eminim, Gökhan Töre'nin kritik yerlerdeki tercih hatalarından, Escude'nin maçta kaybolmasından, Serdar'ın ağırlığından konuşacağız.

İsmail konusunda da aynı Pollyannacılık hakim. 1,5 sene oynamadan adamın hazır geleceğini düşünen aklıevveller var. 3 ay top oynamadın mı halı sahada top kontrolün değişiyor. İşte Ersan örnek, sakatlık sonrası sene 6 ay kendini toparlayamamıştı. Hala toparlayabildi mi, o bile tartışılır.

turkkant dedi ki...

Yazında iki şeye değinmemişsin Mustafa, maliyet ve oyuncunun fiziği.

Senin mantığından gideyim. Bazen bir oyuncu değerli olabilir (ki bana göre ahım şahım değil), ama sol bekin yokken sol açığı yedekleyecek oyuncu aramazsın. Beşiktaş'ta Olcay yoksa sol kanat oynabilecek oyuncuları sayayım: Gökhan Töre, Muhammed, Gökhan Süzen, Dentinho, hatta Holosko, hatta sahte dokuz olarak Mustafa Pektemek ve Ömer Şişmanoğlu. Sol beke kaç adam yazabiliyoruz?

Oğuzhan 500 bin euro'ya alındı, Olcay 1 m. euro'ya. Bahsettiğimiz rakamlar, parasız, pulsuz Beşiktaş için ne kadar mantıklı o da tartışılır.

Özetle benim 3 m. eurom olsa, o parayı Hakan Calh. ya da Salih Dursun'a harcardım. Ki vermedik ikisine de o paraları. Ya da, saklar devre arası Gökhan Töre'yi 3-4'e bitirmeye çalışırdım.

Cartalete dedi ki...

Zaten sol beke yabancı alınmasıyla kanatlarda oynayacak bir yerli oyuncu transferi daha elzem oldu. Yazının başında da ifade ettim. İdeal 11'de yerli yazılan bir bölgenin alternatifi yabancı olmamalı. Hele de kulübeye bile oturtamıyorken.

Zaten seneye 5-0-3 kuralı gelince, solbek ve yine kanatlarda yerli oynatmak zorunda kalmakla birlikte tribüne oturacak bir yabancı daha eksilecek. Bu da Dentinho olacak büyük ihtimalle.

Kerim Frei elbette muhteşem bir oyuncu değil, hatta geçmiş zamanda ibraz abartılmış. Ama "alınabilir" yerliler arasındaki en ideali. Salih ve Hakan treninin kaçmasının üzerinden çok geçti. O gün elden kaçırmak hataydı. Ama bugün yapılan bir şeyle, dün yapılan bir hatayı kıyaslamamak gerek.

Cartalete dedi ki...

babilazizi ,

Kesinlikle katılıyorum, zaten bu yüzden Kerim'in Olcay'ı keseceğini ön gördüm. Onunla Beşiktaş en kısa tabirle daha "bütün bir takım" görüntüsü verebilir.
Ancak takım bu halde de Olcay'ın savunma zaaflarını kaldırıyor, o nedenle onun hücumdaki artılardan vazgeçmemek de mümkün. Gerçi Trabzon maçından sonra arazi kendisi.

turkkant dedi ki...

@Mustafa

Haklısın da neden illa çift yabancı stoper koyuyorsun. Escude yerine Ersan ya da Toraman oynayabilir. Çok fark olmaz. O zaman kanada yabancı kullanabilirsin.

5+3+0 açısından da sorun yok ki? Dentinho devre arası giderse, seneye Escude'nin sözleşmesi bitiyor. Yabancı sayısı yeni sol bek dahil 8'e düşmüş oluyor.

İkincisi Mustafa, farzet ki 3 liran var. Dönüp kadrona bakıyorsun. Şunu cevapla lütfen:

Sen bu parayı daha kaliteli bir sol beke mi harcardın?

Fernandes'e bütçe kaydırıp, imza parasrı vs. verip sözleşmesini uzatmaya mı?

Gökhan Töre'nin bonservisini almaya mı?

Yoksa Fulham'da gol ve asisti olmayan, 1,71 boyunda, U20 dünya kupasında da, Bruma ya da Ali Adnan gibi öyle çok dikkat çekici bir performans göstermemiş, milli takımların onlarca gurbetçi soru işaretinden birine mi?

Cartalete dedi ki...

Benim yapacaklarıma kalsa zamanda kırılma olur zaten :) Hilbert'i tutar, Serdar Taşçı Rusya'ya gidene kadar 4 milyonu ona verir stopere atardım. Fernandes'i, Hugo'yu okutup daha skorer bir hücumcu orta saha ve santrafra dönerdim vesaire. Ama bunlar afaki şeyler, olan plana yorum yapmak gerekiyor. Belki de Fernandes'e de Hugo'ya da doğru düzgün teklif yoktur mesela, bilemeyiz.

Şuanda olan planda iki stopere yabancı yazmak var. Ayrıca sol beke 3 milyon euro daha verdin diye daha kalitelisini bulacaksın diye bir şey yok ki. Ramon'u daha izlemedik.

Dediğim gibi mevcut plana ve oyun tarzına bakılırsa, Kerim iyi transfer olur.

turkkant dedi ki...

@Mustafa

Söylediklerim afaki değil ki... Fernandes, Gökhan Töre filan net meseleler.

5+0+3'te ikiyabancıyı stopere yazmak gerçekçi değil. İşte GS de 7 m. euro bonservis verdiği stoperi tribüne yolluyor. Seneye stat filan yapılırsa mutlaka öne daha kaliteli adamlar düşünülecektir. Yani çift yabancı stoper bence uzun vadede hayal. Bu bağlamda, Franco transferi hakkında bundan 6 ay sonra ne konuşacağız?

3 m. euro daha fazla verip, evet, daha iyisi garantiydi. Holebas için 2 m. euro bonservis + oyuncu senelik 800 bin euroya inmişti. Bahsettiğimiz adam her sene 34 maç oynayan, Ş. Ligi tecrübesi olan, Yunan milli takımı sol beki. Aynı Atiba gibi yarın formayı verirdin. Şimdi Brezilya'dan gelen adam en son ligin 2. haftasında oynamış, Brezilya'da 18. hafta. Son 6 hafta yedek kulübesinde bile yok. Sıfır Avrupa tecrübesi. Bu adam ne ara alışacak, ne ara adapte olacak. Sen 2 hafta sonra buna gözün kapalı GS maçında formayı verebilecek misin?

Cartalete dedi ki...

Ortada bir planlama var, hem hoca hem de Önder Özen tarafından. Deniliyor ki İsmail Köybaşı varken sol beke bonservisle yabancı almayalım.
Ben de olsam 3 milyon oraya vereceğime, 20 yaşında yerli oyuncuya yatırım yapardım.

sadrazam dedi ki...

iki stoperin de yabancı olmaması gerektiği konusunda turkkant'a, Gökhan törenin 3 milyon bonservisle alınması gerektiği konusunda da Mustafa ya katılıyorum.
Ne Escude, ne de Sivok maalesef üst düzey stoper değiller. Her ikisinin de yeri doldurulabilir.
Franco tahminimce yeni oluşturulan atletik Performans departmanına güvenerek yapılmış doğru bir transfer. Beşiktaş uzun vadede muhakkak Franco'nun yanına farklı özelliklere sahip genç, atletik, fizikli, bir Türk stoper hazırlamalıdır.
Sol bek konusunda maalesef camianın baskısıyla yapılan bir son dakika transferi olduğunu düşünüyorum. (Umarım yanılırım) Nefes alsın, sol ayağı ile topa vurabilsin yeter diye düşünülmüş olabilir. İsmail ile ilgili çok büyük umutlar beslemek bizi hüsrana sürükleyebilir.(Bakınız Ersan-Mustafa)Türkiye şartlarında iyi bir yabancı bir sol bek her zaman tolere edilebilir. Kaldı ki ismail umduğumuz gibi dönse bile yedeği Ersan-Uğur ve ya Gökhan olmamalı. Örneğin Holebas'a verilecek 2-2.5 milyon asla boşa gitmez, sol bek kıtlığında seneye Türkiye de bile elini öpene 1-1.5 milyona satabileceğin bir oyuncuydu. Ancak bütün bunları elbette Önder Özen de biliyordu. Belki de ismail konusunda bizim bilmediğimiz olumlu sinyaller alınıyordur.
Ben asıl sorunun sağ bek de olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki sezonun kadro planlamasını serdar üzerine kurmak büyük hata olur kanısındayım.

~Poseidon~ dedi ki...

özür dileyerek ekşibeşiktaş'a yazdığım yorumu aynen yapıştırıyorum. Malum aynı konu üzerinden gidiyor konuşmalar.

yeni sistemle birlikte ayağı top yapan, adam eksiltebilen, şut çekebilen ve orta açabilen bekin önemi artmıştır. İsmail'de bu klasmanda olabilecek en potansiyelli oyuncudur. Zaten dikkat edecek olursak Motta'da benzer özellikler gösteren oyuncu. Bu sebepten sistemi isimler üzerine değil de oyuncu özellikleri üzerine kurmaya çalışıyor teknik kadro.
İsmail'i boklamadan önce yeni sistem ile birkaç maç oynasın sonra bakarız. Tıpkı Gökhan Töre'nin parlaması gibi İsmail'i de ağzı açık seyretme ihtimalimiz düşük değil.

~Poseidon~ dedi ki...

Hayırlı olsun cümlemize :)
Eksik dediğimiz transfer kalmadı.

beagle dedi ki...

her birimizin ayri sistem tercihi var. Bu yuzden bazi kisimlar icimize sinmiyor. Kerim transferine eskiden hic sevinmezdim, cunku skor ve savunma yonleri zayif bir adam. Hep ayakbagi oldu boyleleri. Ancak su anda ozen planlamasi ve koordineli bilic yonetimi cok etkin isler yapiyor. Gokhani parlatma, muhammedi isitma gibi. Bence kerimi de etkin kullanip ya skor yaptiracaklar ya da iyi kar edecek sekilde parlatacagiz. Elestirilerde francoya tipki gecen yil oguzhan ve mamiye yapilan haksizlik yapiliyor. Bazen iyi de olsan hoca oynatmaz. Franco da pozisyon bittiginde aniden durma hastaligi var. Bence onu mobilize etmekte ve cok calistirmaktalar. Yoksa mevcut hali sivoka bes basar. oynadigimiz topu sevmiyorum ve takim sampiyon gucune ancak stoper veysel onlibero oguz forvet furkan sagbek necip gibi genclerden ilk 11 oyunculari kazaninca varacak. Umarim transfersiz aylarda eldeki varliklara da biraz odaklaniriz. Yumusak ve skor verimsiz kadromuz uzun sure patlamadan gidemez.

beagle dedi ki...

her birimizin ayri sistem tercihi var. Bu yuzden bazi kisimlar icimize sinmiyor. Kerim transferine eskiden hic sevinmezdim, cunku skor ve savunma yonleri zayif bir adam. Hep ayakbagi oldu boyleleri. Ancak su anda ozen planlamasi ve koordineli bilic yonetimi cok etkin isler yapiyor. Gokhani parlatma, muhammedi isitma gibi. Bence kerimi de etkin kullanip ya skor yaptiracaklar ya da iyi kar edecek sekilde parlatacagiz. Elestirilerde francoya tipki gecen yil oguzhan ve mamiye yapilan haksizlik yapiliyor. Bazen iyi de olsan hoca oynatmaz. Franco da pozisyon bittiginde aniden durma hastaligi var. Bence onu mobilize etmekte ve cok calistirmaktalar. Yoksa mevcut hali sivoka bes basar. oynadigimiz topu sevmiyorum ve takim sampiyon gucune ancak stoper veysel onlibero oguz forvet furkan sagbek necip gibi genclerden ilk 11 oyunculari kazaninca varacak. Umarim transfersiz aylarda eldeki varliklara da biraz odaklaniriz. Yumusak ve skor verimsiz kadromuz uzun sure patlamadan gidemez.

turkkant dedi ki...

Transfer dönemi bittiğine göre genel bir değerlendirme artık yapabiliriz.

Bana göre maliyeti açısından Atiba, Gökhan Töre her halikarda iyi transferler. Ramon Beşiktaş’ın en zayıf bölgesine transfer edildi, soru işareti. Yine de devre arası buraya duruma göre yama yapma imkanımız var.

Ömer Şişmanoğlu bonservis ve yıllık parasına göre soru işareti. Necip’ten, Oğuzhan’dan hangi mantıkla iki kat kazanıyor anlamış değilim. Yaşı genç. Oyuncu olarak benim umudum var.

Sezer bence en kötü transfer. İkinci sıraya Eneramo’yu koyarım. Yaş itibariyle gelecek vadetmeyen oyuncular. Beşiktaş seviyesinde olduklarını da düşünmüyorum. Boşa verilen paralar... Seneye kadroda görür müyüz, emin değilim.

Serdar idare eder. Bonservis verilecek oyuncu mu? Bence değil. Uzun vadede Beşiktaş’ın gözü kapalı sağ beki olur mu? Çok zor. Hilbert’in gönderilmesi yanlış. Tek yabancı stoper ve yabancı sağ-sol bek daha idealdi bence.

Kerim Frei ve Franco en yüksek bonservisle gelen oyuncularımız. Yaşları itibariyle gelecek planlaması. Ben yine de öyle bir bütçeyi başka oyunculara harcamayı tercih ederdim. Konuşmak için erken. Fulham kadro kalitesi olarak Beşiktaş’tan aşağı seviyede bir kulüp. Bu takımda kadroya giremeyen bir oyuncu Beşiktaş’ta bir şey yapabilir mi? Romantik Beşiktaş taraftarı hemen Olcay’ın yerine 11'e yazmaya başladı. Bence bu ihtimal çok çok düşük. Bir kaç seneye o seviyeye çıkabilecek mi, göreceğiz. İkinci bir Colin Kazım fiyaskosu yaşanabilir burada.

Tolga 3-4 senelik transfer. Uzun vadede yine kaleci arayacağız. Yaşına göre maliyeti yüksek olsa da, sol bek gibi olmazsa olmaz, bir transfer olduğu için elimiz mahkumdu.

Gökhan Töre kaliteli. Bu sene katkı verir. Mesele sene sonu ne olacak? 7,5 milyon euro etmez. Q7-Sneijder bonservisi. Düşünün ki o paraya Alper Potuk’un yanına bile yaklaşamadık. Ama şimdi Kerim Frei’a bu verilince Lokomotiv de haklı olarak, bu adama iki katını vermelisiniz diyebilir. 4 milyon euro filandan fazlası yazık gibi...

McGregor’un parası çıkarsa 12 milyon euro eksiyle kapatılan bir transfer sezonu. Benim notum 10 üzerinden 6,5-7.

Nerdesin Sebastian ? dedi ki...

Sezer e baktigin zaman birseyler yapacak ama yapmamasi icin gorunmez bir duvar oldugunu gorebilirsiniz. Onda o maya var ve silinecek bir oyuncu degil. O duvari kirmak Ozen ve Bilic in mesaisi. Ama once kendisinin. Onu gercekten isteyen taraftari oldugu buyuk bir takima geldi.

Besiktas Eneramo ya bir firsat verdi buyuk takim oyuncusu olma. Hepimiz bu firsatin onun tarafindan nasil degerlendirilecegini izliycez. Icimizde ki Amokachi ozlemi ile isin en heyecan verici yani bu BJK liliga has bir arzu :) ....Rakamlar ile Webo nun yarisi kadar faydasi olsa ki olur neden bos yere elestiriliyorki. Avrupa da olmayan BJK nin Kara bogasi bu ligde 9 tane atsin biz bu adami 28 yasinda 3 Milyona Fransa Ligine okuturuz ama bunu yapmis ise 3 Milyona aynisini bulamayiz !...

Stadsiz 105 milyon euro ile Terim li 170 milyon euro nun sampiyonluk mucadelesi Escude nin Eneramonun Sezer in Frei nin faydali süpriz leri ile olur. onun disinda temel gucumuz belli ve rakiplerde bunu biliyor.

BJK matematiksel olarak kesinlikle ya tutarsa transferleri yapmak zorunda. bu hayalciligi denemek zorundayiz . neredeyse iki kati degerimizdeki takim ile bir yaristayiz.

Maddi sartlar ve onceki sezonun eksikleri bu para ile nasil daha fazlasini alirim olmali idi o da oldu. 2 adam gibi adama eldeki total transfer butcesinin hepsini verelim durumuna bu adamlar alindiktan sonra anca gelebildik.

Gecen seneki yedek klubemiz de kiraya verildi mac eksigi yasamasin diye.

Bu arada toplam 9 futbolcu kiraladik: 3'ü super lige 3'ü 1 lige 3'ü 2 lige gitti. Seneye yabanci konetenjan kavraminin aci gercegi bizi cok saglam teget gecer. Yorumlari onumuzdeki sezonu da kapsayarak yapmaliyiz. Bu sezon onumuzdeki sezonun part 1 idir. Antalya da 18 yasinda bekimiz, karabukte 20 yasinda sag acigimiz var. 30.06.2014 te BJK elinde cok guclu bir ordu ve mukemmel bir stad olacak umidindeyiz. 0 gun tarihimiz icin bir donum noktasi olacaktir. Bizde bunu kismetse gorecek sevenler olacagiz


Övünç Şentürk dedi ki...

3 m € 19 yaşında milli olmuş bir oyuncu için makul bir risk bence.

5 senelik vadede Kerim'in 3m €'nun hakkını verme şansı , Bruma'nın 10 m 'un üstesinden gelme ihtimalinden çok daha fazla.

Oynamak istediğimiz futbola Olcay'dan daha yatkın olacağını düşünüyorum ben.

Olcay'ın da geçen seneki kadar skora etki etmeyeceği kehanetimde de ısrarcıyım zira onun istediği ortam şu an yok.Takiple iş yapan bir adam Olcay.Yaratan bir adam değil.Kanat oyuncularımızın farklı tipte olmaları iyi bir şey aslında ama oyun sıkışta kanatlardan gitmemiz gerektiğinde Gökhan'a önlem alındığı zamanlar için Olcay'ın bir alternatifi olması şarttı.Hatta Olcay'ın patlayıcı güç olarak son 20-30 dakikalara dönmesi daha makul olabilir.

Şu 4 haftada büyük ihtimalle biraz sarsılacağız ve bazı defolar ortaya çıkacak.Biliç'in problem çözme yetisini merakla bekliyorum.

Geçiçi sol bek Atiba çözümünde ısrar denenmeye değer bir riskti ama pek başarılı olmadı.Tutturabilse Ramon işinden vazgeçebilirlerdi.

Özellikle Bursa ve Gs maçları çok çetin geçecek.

Topu kanatlara hızlı aktaran takımlar ikisi de ve bizim kanat savunmamız özellikte solda çok yetersiz.

Bakalım ne yapacak ?

utaman dedi ki...

Gökhan'a 7.5 verilmez fikrine katılmıyorum. Sneijder, Quaresma bonservisi durumu haklı olmakla birlikte Gökhan 21 yaşında. Bugüne kadar

Türkiye'ye 28 yaşında gelip sonrasında daha yüksek fiyata satılabilmiş tek örnek Anelka galiba(O da 26'da gelmiş). Sneijder de bir ihtimal bunu

sağlar. Yalnız önünde 2 yılı kaldı. 30 yaş üstü birine 10 milyon eurodan fazla para verilmesi çok rastlanılır bir durum değil.

Quaresma'yı bir kenera bırakmamız gerekiyor bu karşılaştırmada.Çünkü Gökhan skora katkı konusunda Quaresma'dan daha fazla potansiyel içeriyor

sanki. Gerektiğinde içeri katedebilen bir oyuncu.

Bir de Türkiye'den yurt dışına satılabilmiş 10 üstü yerli futbolcu var mıdır ve neden bu paralar verilmiştir noktasına bakmak lazım Gökhan

konusunda. Arda'ya 12 verildi. Yeteneği daha fazlası ederdi ama gitmeden önceki son yıl performansı kötüydü. Potansiyele verilmiş bir para

olarak değerlendirilebilir(Avrupa şampiyonası performansı da olmakla beraber üzerinden zaman geçmişti). Gökhan'ın potansiyeli Arda'dan da yüksek

olabilir. Arda oyun içinde mental olarak daha iyi seviyedeydi 21, 22'li yaşlarda. Ama Gökhan hız, fizik, şut gibi konularda daha önde.

Gökhan'dan elde edilebilecek getiriye bir örnek de Burak Yılmaz'a bu yıl Lazio tarafından önerilen 10 üstü bonservis olabilir. Bu teklifi de

incelediğimiz zaman çok üst düzey olmayan potansiyele, üst seviyede bir performans sonrası verildiğini düşünüyorum ben. Burak'ın geçen yılki

Şampiyonlar ligi performansı ve son 3 yıldaki lig performansı Lazio'nun bu değeri gözden çıkarmasına neden oldu.

Seneye direk şampiyonlar ligine gitme şansımızın şu şartlarda Galatasaray kadar olduğunu düşünüyorum. Gökhan zaten potansiyel olarak çok şey

vaat ediyor. Bunu bir de lig ve şampiyonlar ligi performansıyla birleştirirse 24 yaşında en az 10'luk bir oyuncu olacaktır. Bu da Gökhan'ın

performansıyla birlikte, takımın da performansıyla daha yüksek bir rakama çıkabilir.

Umarım Gökhan'ı maksimum 5'e alabiliriz. Alamazsak da 7.5 bence kayıp değildir. En azından 28 yaşında düşük performansla gelen, ekstra yetenekli

futbolculara verilen paralarla karşılaştırınca geri dönme ihtimali daha yüksek bence. Bir de yıllık ücreti o oyuncuların üçte biri civarında

tabi. Ekstrası da şu saçma yabancı sınırlamasına takılmaması.

Cartalete dedi ki...

Zaten 7.5 milyon sembolikti. Daha sonraki pazarlıklara açık. Ama sembolik ve yüksek de olsa o opsiyonu koydurmak iyi oldu.
Öyle ki Gökhan şu performansını sezon sonuna kadar yayarsa, Beşiktaş dursa bile 7-8 basmaya hazır takımlar çıkabilir. Özellikle elinde kanat oyuncusu olmayan Fenerbahçe.

Övünç Şentürk dedi ki...

Fenerbahçe'nin bir süre hiç bir transfere 7-8 basabileceğini pek sanmıyorum ben.

Gs ise kuralı değiştirtemediği takdirde berbat yerli rotasyonu sebebiyle bütün yerli oyunculara saldıracaktır zaten.Hakan Çalhanoğlu , Gökhan İnler , Serdar Taşçı , Ömer Toprak , Cem Karacan , Erkan Zengin , Serdar Aziz , Onur Kıvrak .Adamlar yokluktan yine Necati'yi alıyordu az daha.

Ayrıca bedavaya verdikleri Erman ve Colin Kazım baya baya gelecek seneye yatırım diye düşünüyorum.Ben kolaylık isteyeceklerdir.

Beşiktaş'ın seneye Töre'yi alacak lüksü olacak mı bence bunu sözleşmesi biten Fernandes , Almeida ikilisi ile birlikte İsmail'in nasıl döndüğü ve Pedro Franco'nun gelişimi etken olacak.

CL ön elemesi bize birşey getirmeyebilir zira büyük ihtimal artık seeded olamayacağız 2 senelik aradan sonra.Direkt gidemediğimiz sürece kuvvetli bir takıma toslamamız olası.Bütçenin ne kadar olacağı kritik.

Atakanus dedi ki...

Bu seneki transferler -Sezer haricinde- mükemmeldi. Kerim Frei ise gerçekten ballı kaymak oldu. Kimse alacağımızı beklemiyordu. TD mükemmel, kadro alternatifli -sadece forvet mevkii diğer mevkilere göre daha az kaliteli-,taraftar takımı daha çok sahipleniyor, formalar mükemmel; daha ne olsun. Ayrıca şu anda ideal 11 de aşağı yukarı belli; yani kadro istikrarı da sağlandı. Bonservis olarak çok para harcamadık. Ayrıca oyuncu satmada başarısız olan biz, takım bu sene şampiyon olursa Mehmet Akgün'ü bile parayla satabiliriz. Kerim Frei'a gelirsek ben ucuza bile kapattığımızı düşünüyorum. Türkiye'den o standartta birini alsak kapıyı 5 milyondan açarlardı (Emrah Başsan, Ahmet İlhan örnekleri). Elde patlama ihtimali olsa bile bence kalitesiyle denenmeyi hakediyor. Quaresma'yı saymazsak yıllarca dripling ile adam geçen kanat oyuncumuz olmadı. Bu sene iki tane birden geldi. Gökhan Töre öyle coştu ki 7,5 milyon bile verilebilir. Kerim Gökhan'a göre daha düz ama defansif özellikleri daha fazla. Ayrıca ortada ve sağda da kullanılabilir. 100. yıldan beri ilk defa kadromuz çok iyi. Hatta 100. yılda bile bu kadar alternatif yoktu. Seneye 1 tane çok iyi stoper, 1 tane de çok iyi forvet alırsak (stadımız yetişirse) yeni stadımızda Şampiyonlar Liginde çok iş yaparız.

delSolar dedi ki...

Bu sol acik kitliginda gözümüzün önündeki u20 turnuvasinda kulupten kimse Ali Adnan'i izlemedi mi acaba? Adami Rize 800bine almis, sudan ucuz.

Atakanus dedi ki...

Eskilerden bir cartalete yorumu, eski transfer mantalitesiyle simdikini arasindaki farki anlatmak icin birebir:
...Demirören de gitti yahu, hala inanamasam da. Sanki her an çıkıp, "Nuno Gomes'in %20'sini 8 milyona aldık" diyecekmiş gibi geliyor.

bornfree dedi ki...

Kerim frei transferi konusunda gelen eleştirilerde anlayamadığım bir konu var, o da oyuncunun fulhamda düzenli oynamaması ve gol istatistiğinin olmaması. ne oğuzhan, ne gökhan töre transfer edildiğinde golleri yoktu+kendi takımlarında oynamıyorlardı. olcay bize gelmeden önce almanya nın gayet sıradan bir takımında 27 maçta 1 gol atmıştı. önümüzde bu kadar örnek varken sırf golü yok diye gereksiz transfer gözüyle bakmamalı. kerim potansiyelli bir oyuncu, fatih terimin gözünde de ottmar hitzfeld in gözünde de. önce sahadaki performansı görmek lazım.

sol bek konusunda ise holebas denen oyuncudan herkes nasıl bu kadar emin olabiliyor pek anlamış değilim. süper bir oyuncu olsa 2 milyon euro biraz az değil mi? bence düşünülen bu sene ismail'i deneyelim, baktık olmadı seneye daha güçlü bir maddi durumumuz olacağı için daha kalitelisini alırız mantığı. ramon da profili ve geçmişi itibariyle denenebilir. yaş,maliyet ve oyuncu yapısı olarak bize uyacak diye düşünüyorum.

ersan ya da toraman ile oynamaktansa escude ile oynayıp holosko ya da dentinhoyu kadroya almamak gayet mantıklı bence. escude ağır ama açık alanda yakalanmazsanız bu defosu kapanıyor. bu seneki oyun planında defans oyuncuları çok pas yapıyor, bu nedenle escude kullanımı önemli. pozisyon bilgisi zaten çok üst düzeyde. serdar ise iyi başladı, bence hiç sırıtmıyor. hilbert gittiğinde üzülmüştüm ama yıllık 1.2 m euro gibi bir para teklif edilip kabul etmediyse bu tercih anlaşılabilir oluyor.

bornfree dedi ki...

eneramo tribünde oturmayı sorun etmeyecek, ligde kendisini ispat etmiş, bonservisi olmayan bir oyuncu. geçen sene almeida sakatlandıktan sonra çok zorlanmıştık, bence alınması gayet mantıklı. hazırlık kampında mamiyi gördükten sonra sezer transferi gerçekten çok gereksiz oldu.