Pancu Gibi Vur

Sezonun ilk yarısında oynanan futbol, alınan puanlar ve son 5-3’lük Rizespor maçındaki Sergen resitali… Beşiktaşlı kendisini şimdiden ilan etmiş durumda, spor programlarında klişeleşen bir yorum dönmekte: “Ligin tadı kaçtı…” Ancak 24 Ocak 2004’de sahne alan maç, o ligin tadına ekşilik katacaktı Beşiktaşlı için. Evet, meşhur Samsunspor maçı… 

Herkesin gözü çıkan 5 kırmızı kartın doğru olup, olmadığındaydı. Kurallar kitabı, Gözlüklü Şirin bilgiçliğiyle incelendiğinde o kırmızı kartların birçoğu “daha önce pek rastlanmasa bile” doğru kabul edilebilirdi. Ancak işin iç yüzü, Beşiktaşlı oyuncuların neden delirdiğinde saklıydı. Kartların dışında… Beşiktaşlıların yediği tekmelere ısrarla faul çalınmaması ve onlardan birinin dönüp gol olması gibi…
Ancak o maçtan benim aklımda silinmez yer edinen şey, bunların ötesinde bir şeydi aslında. Pancu’nun alt köşeye yapıştırdığı füzesi, her şeye rağmen… O gol kayıtlara resmi olarak geçmedi. Benim için dünyanın en güzel hayalet golüydü. Sahada sinir harbi yaşanıyor, gol yeniyor, üzerine ilk kırmızı kart geliyor ama Pancu kaleyi bombalamaktan vazgeçmiyordu. Bir golden ötesiydi o hem Pancu hem de o ana tanık olan Beşiktaşlılar için. “Yeter be!” haykırışının şut almış haliydi…

Buraya tıklayınca, golü izleyebiliyorsunuz.

Nereden çıktı değil mi bu şimdi? Son Rizespor maçında, ceza sahası çevresinde dolanılmasına rağmen bir türlü cezalandırıcı şut çıkaramayan takımı gördükçe, Pancu’yu özlediğimi hatırladım da oradan… Böyle olunca, kötü skordan canı sıkılıp nostaljik tezahüratlara başlayan taraftar gibi oluyorum, farkındayım. Ama arada bir Pancu aşeriyorum böyle, yapacak bir şey yok. Çok şey değil istediğim yahu… Adam gibi topa vurun! Yani, Pancu gibi…

31 yorum:

gökhan dedi ki...

daha trabzon, kiev, prag maçları da var. şu anki takımın en büyük eksikliği de bu sanırım, skora isyan eden yok. hem antalya maçı hem de rize maçında görüldü bu. biraz olcay o kafada sanki ama ona da birşeyler olmuş, felaket durumda. tabi bilic'in ve sahaya akıl koyan oğuzhan, atiba ve sivok'un yokluğu da sıkıntı yaratıyor ama insan gerçekten bir isyankar arıyor.

Basar dedi ki...

Çok doğru bir tespit olmuş. Bunu zaten daha önce de vurgulamıştın.

Gökhan'da, Veli'de, Oğuzhan'da hata ve hatta vuruş şekli farklı olsa da Fernandes'de böyle bir potensiyel var. Duran toplar çok büyük ektra silahımız, onun yetmediği bazı maçlarda şutu sokmamız gerekir.

Bu maç yedek kadro planlamamızı ne kadar yanlış kurguladığımızı gösteren bir maç oldu. Herkes sezon başında yedek kulübemizin zenginleştiğinden bahsediyordu. Bunun doğru olmadığını bu maçta net bir şekilde gördük.

Tamda sezonun ilerlediği eksik ve sakat oyuncuların fazla olduğu bir maçtı ve yukarıdaki tezi test etmek için çok uygun bir ortam vardı.

Geçen sezonun ortasından beri transfer ettiğimiz arkadaşlarımıza bakalım: Dentinho, Gökhan Süzen, Pedro Franco, Kerim Frei, Sezercik.. Bu 5 oyuncunun sezon başından beri neredeyse takıma hiçbir katkısı olmadı. Mütemadiyen kadro dışılar. Toraman ve Uğur Boral'a da maaş vermeye devam ediyoruz.

Buradan net bir şekilde yedek oyuncu planlamasının yanlış kurgulandığı ortaya çıkıyor. Şut analizine ilaveten bunu da konuşmak lazım diye düşünüyorum.

Basar dedi ki...

2 yorumum daha olacak.

1) Bu takımda Almeida yerine daha klas bir forvet şart. Almeida şu anki en iyi alternatif olmakla birlikte karşı karşıya gol atamayan, ön direk koşusu yapamayan , sık sakatlanan, oyuna küsen yapıda bir forvet. Aldığı paraya oynayacak daha iyi bir forvet bulunur Avrupa'dan. Sezon başı Elmander'i almadığımız için hala hayıflanıyorum.

2) Veli'ye ciddi ciddi haksızlık yaptığımı düşünmeye başladım. Gösterişten uzak ama etkili oynamaya başladı. Artık sahada başı kesik tavuk gibi koşturmuyor. Bence yazıdaki şut olayına ağırlık verirse hak ettiği taktiri almaya çok yakın.

Övünç Şentürk dedi ki...

Bu bir açmaz bence.Bir futbolcunun kendini nasıl konumlandırdığı ile alakalı.

Fernandes'in mevcut Portekiz futbol ailesindeki en yetenekli orta saha oyuncusuyken milli takıma girememesi gibi birşey.

Ortada psikolojik bir çözümleme yok bence.Beşiktaş mevcut 11'i ile elinden geleni yaptı.

Bugün Arsenal'den Mesut'u-Rmasey'i , Galatasaray'dan Selçuk'u-Melo'yu çıkarınca ne olduğunu hepimiz biliyoruz.Oğuzhan'da öyle Beşiktaş için , keza Atiba 'da öyle.Bugünler düşünülerek alınan Sezer'de olmayınca yapacak çok bir şey yok.

Gs'de aynı durumda puan kaybetti , yarın FB'de kaybedecek.Çok büyütecek bir şey yok.

Büyütülecek olay Almeida'nın kazma olduğu gerçeğidir abi :)

cochise dedi ki...

ne kadar iyi bir takım olursan ol; bir kaç yaşlı bir kaç da deli/isyankarın olmazsa başarı şansı çok düşük.. O yüzden evet, isyankar ihtiyacımız açık...

Basar dedi ki...

@Övünç tamam sana hak vereyim ama yinede bu kadar adama boşuna para veriyoruz. O parayı Almeida'nın üstüne koy, en kralından golcü getirirsin!

Nasıl bu uydu mu? :)

besiktas haber dedi ki...

Pancu gibi vurması gereken oyuncu fernandesdir. Ama bu meziyet ne yazik ki onda yok. Çünki fernandesin şut-isabet yüzdesi çok düşük. Gol atacak 10 numara oyuncusu şart.

Övünç Şentürk dedi ki...

Ne alakası var abi takımın en fazla para kazanan 2. oyuncusundan bahsediyoruz.

Benzama'ya ana avrat küfür ediyorsunuz bundan çok daha zor pozisyonları kaçırdığı için ...

MEvcut kadroda isteğimiz futbolu oynamaya yatkın olan tek adam Eneramo.İkinci bir seçenek yok tek forvetli bir sistem için Mustafa geçen sene sakatlıktan döndüğü zaman ışınlanmassa .

4-4-2 oynanır bu kadar ısrarcıysan Almeida'da.Bu adam tek forvet olmadı,olmuyor,olmayacak.

Adamın kariyerinde Beşiktaş'tan başka hiç bir yerde yok hedef santrafor denenmişliği ... Keza Manuek Fernandes'in forvet arkası oynamışlığı ...

İcat çıkarmada bir numarayız.Ha Ekrem Dağ'ı ön libero oynatmışsın ha bunları yapmışsın hiç fark yok bence.

Cartalete dedi ki...

Zaten iki kritik nokta orası. Fernandes ve Almeida. O bölgelere gerçek anlamda kalite katmazsak, "maç kazanan takım" sürekliliğini sağlamak zor.

Uç forvet, ekmeğini taştan çıkaran modelde de değil, yakaladığı zaman "aha çakacak" hissini veren de. Fernandes de Manisaspor'a attığı slalom golünden sonra şutla gol atmışlığı yok. 2 sezon oluyor neredeyse.

Övünç Şentürk dedi ki...

Abi bu iş beklentiyle alakalı takımın epeyce açık ara en fazla para kazanan iki oyuncusu bu adamlar.11'de yer alan diğer 9 oyuncunun toplamından fazla para alıyorlar neredeyse.

Bu adamlar iyi parçalar olabilirler ama yıldız değiller.Tıpkı Hidayet Türkoğlu gibi.Ne zaman sazı eline almaya kalksa istisnasız saçmaladı bütün kariyeri boyunca.Ne zamanki kendisine biçilen rol yetenekleriyle örtüştü o zaman senelik 10 milyonluk kontrat aldı Hidayet.

Biçilen roller bu adamlara uygun değil.Ya bu adamlara uygun başka bir sistem kullanacağız ya bu adamları gönderip sisteme uyan adamlar alacağız bunun orta noktası yok.Beşiktaş'ın bir sezonda 3-4 maçı %100 goller kaçırarak kaybedecek lüksü yok.

Keşke fırsat olsa da 4,5 maç Eneramo-Oğuzhan-Atiba-Veli'li bir kadroyla çıkabilsek sahaya.Bu adamlara düşündüğümüzden daha az ihtiyacımız olduğu ortaya çıkacak diye düşünüyorum ben.



tannhauser dedi ki...

birkaç yıldır teknik direktörlerin çıkardıkları kadrolarla ilgili bir sıkıntı var. sezon başında yanlış tercihler yapılıyor ve bu yanlış tercihlerin arada doğru işler yapmaları onlara kredi sağlıyor. sonra devreye ilahi güçler giriyor ve sakatlık, ceza vesaire gibi sebeplerle bu yanlış taşların yerine doğruları giriyor. maalesef bu durumlar teknik direktörlerimizin arzusu hilafına gerçekleşiyor. çok isimlere girmek istemiyorum ama geçen sene oğuzhan'da bunu yaşamıştık. beni üzen nokta pek çok diğer etkenin yannda futbol aklı olarak da beğendiğim(iz?) bilic'in belli ısrarları sürdürüyor olması.

olcay bir yıldız oyuncu gibi, yetenekleriyle değil belki ama ısrarcılığıyla ne zaman ne yapacağı belli olmayan bir adam ama yine de trabzon maçının hatrına bu kadar süre almamalı. daha fazla isimlerden devam etmek istemiyorum. ne demek istediğimi ifade edebildim sanırım.

bir de bizim düşüşümüz mü düşüş yoksa ligin diğer takımları bizim hazır olma seviyemize yeni mi erişiyorlar merak ediyorum. önder özen'in diğer futbol adamlarının aksine kondüsyonu yavaş yavaş artırma değil de tepe noktasında sezona başlama fikirleri ile ilgili bir şeyler yazılıp çizilmişti sanki.

son olarak, fernandes'in faydalı olabilmesi için bu takıma onun da itiraz etmeyeceği bir yıldızın gelmesi ve fernandes'in asli rolüne dönüş yapması lazım. fernandes'in beşiktaş'ın her şeyi olduğu zaman takıma verebileceklerinin çok azını verebiliyor.

turkkant dedi ki...

Haydaa ya ben bu işlere şaşıyorum.

Senin sağ bekin 1 metre beli olan Serdar Kurtuluş, sol bekin Motta, sol stoperin ihtiyar Escude, orta sahanda Veli oynuyor, sol forvetin yarı-yetenekli Olcay. İşi gücü bırakıp Almeida-Fernandes'i çekiştiriyoruz. Koy bakalım Almeida'nın yanına Nene tarzı bir sol forvet, Atiba-Oğuzhan oynasın Fernandes'in arkasında, sağ-solda fuleli bekler, o zaman bu iki adamı görürsünüz. Önce o pozisyonda kaliteyi artır... Fernandes'e filan en son sıra gelir...

Frei-Franco-Sezer üçlüsüne 6 m. euro bayılmasaydın (artı Hilbert'i göndermeseydin) kalite bir sol bek ve kalite bir kanat forveti o paralara transfer ederdin. Şu an işi gücü bırakıp Almeida-Ferdi kurtarsın bizi diye ağlaşmazdık.

Cartalete dedi ki...

İşte ters taraftan bakınca da deniyor ki toplamda yıllık 5 milyon Euro alan forvet ve forvet arkası bölgesi, Rizespor maçını bir şekilde lehe çevirecek kalitede olmalı.
Ağlaşma değil, gelecek planına dair bir öneri...

gundelikci dedi ki...

bu almeida'nın 4-4-2 de iş yapar kanısını kim yerleştirdi bilmiyorum. ama "bu adamı hocalar oynatamıyor"a bulunmuş bahane gibi. geldiğinden bu yana kupa sevinci haricinde hiç ısınamadım zaten kendisine. arkadaş dev gibi adamın kafa golü atmasının tek yolu top arka direkte kafasıan çarpacak, bakın kritik olan kafayı bu adam vurmayacak, ayakları yerden kesilmeyecek. ısrarla almeida'nın deplase olduğu pozisyonlar olmadan, takımın üretken olamadığı birşeyi oynuyoruz ve bu adam kıymetli oluyor. takım ne kadar bütünlükten uzak oynadıysa da maçı kendisi yüzünden kaybettik bunu kabul etmek gerek.

takımın bir ara boyu yine 70 metre falan oldu sanırım. stoper olarak hiç beğenmediğim sivok'un da etkisi bu imiş demek ki. escude o yaşına rağmen commanding centre değil demek ki. sivok'un hattı ileri istemelerini çok aradı takım bu hafta.
en sevdiğim adam necip ne yazık ki ciddi psikolojik yardım almazsa olamayacak gibi. sürekli yeteneklerini kanıtlama derdinden takımın nerede konumlandığına bakamıyor, ileri çıkarken defans hattının ileri çıkmasını, orta saha ve forvetlerin konumlanmalarını gözetlemek zorunda. yan pas her zaman kötü bir şey değil nihayetinde.

ersan nasıl bu kadar hantallaştı aklım almıyor. her hamlesi geç ve neredeyse kartlıktı.
fernandes için hep söylediğim, hala aynı şeyi düşünüyorum adam "bir alex değil" ise değilse o kadar serbestlik, uca yakınlık fayda getirmedi getirmeyecek.
bu takıma forvet şart, devre arası gelmezse şampiyonluk imkansız. sene sonu geldiğinde almeida'ya hem bir ton para bayılacaz hem de yine çılgın tekliflerin arasında kalacaz.

gundelikci dedi ki...

rica edicem almeida'nın ikili forveti masalına başvurmayalım artık. bir tek bizde tek forvet oynuyorsa, bremen istatistiklerine bakın asist manyağı falan da değil adam. milli takımdaki hali de ortada. bir de bu hafta milli takımda kaçırdığı ve bizim maçtakileri düşününce ne ikili forveti ne üçlüsü ne onlusu arkadaş 7 metre kaleye 3 metreden şut atıyorsun, işinin adı "forvet" ise o pozisyon gol olur, açıklaması, lamı cimi de olmaz

Cartalete dedi ki...

Bu arada Pancu selam göndermiş :) bu kadar tesadüf olur

http://www.youtube.com/watch?v=1qtsGxG1NKs&feature=youtu.be

~Poseidon~ dedi ki...

Konumuz topa vurmak olduğuna göre konunun ağa babasına lafı bırakıp, oturup izleyelim.

http://www.youtube.com/watch?v=2IzRpUM2g3Y&desktop_uri=%2Fwatch%3Fv%3D2IzRpUM2g3Y&app=desktop

Bu adamları mı keçi sütüyle besliyorlar yoksa bizim türklere mi bulgur pilavı yaramıyor ama topa vuramıyoruz biz arkadaş.

Almeida ilk alındığı zaman şu golün benzerlerini defalarca izleriz diye sevinmiştim. Şimdi kendime gülüyorum.

http://www.youtube.com/watch?v=scNr13TLYLY

Basar dedi ki...

@turkkant

Almeida'yı son Avrupa şampiyonasında da gördük. Yanında Nene de vardı Ronaldo da... Portekiz yarı finale çıkmasına rağmen Almeida gol atamadı.

Tamam bizim takım rezalet (ki o takımda son maçta 2 asist olabilecek pas aldı) Portekiz milli takımı da mı takoz oyunculardan kurulu?

Şu anda elimizde daha iyisi olmamakla birlikte Almeida'nın çapı budur. O değişmeden takımın köklüce değişeceğine inanmıyorum. Mümkünse de yerine ligimizi tanıyan Elmander'i alalım. O da olmuyorsa İngiliz ligi görmüş herhangi bir forvet olabilir.

Cartalete dedi ki...

Nani o, Nene uğraşıp da alamadığımız Brezilyalı arkadaş

Basar dedi ki...

Haklısın, yanlış yazmışım.

Unknown dedi ki...

Ben de Trabzonspor maçında attığı golü unutamıyorum. Ertesi gün atılan manşetler bile aklımda; PANCUrtaran :)

beagle dedi ki...

Açıklanan maç kadrosundaki yabancı seçimleri ile sanki ben Biliç hakkında da "göreceğimi gördüm" psikolojisine giriyorum. Eneramo hayranı olmasam da adam geçip şut çeken tek forvet olarak bu seneki en iyi performansı gösteren adam o.

Güçlü bir 11 her sene 1-2 oyuncu ile kurulmaz. Malum yeniler gelirken eskiler biter. Yeni takım kuracaksanız eldekilerden 3-4 adamı iyi edip her sene 3-5 adam bulacaksınız. Şu anki ilk 18 ve ilk 11 Biliç için yüksek, Önder Özen için ise az-orta seviyede soru işareti yaratmaya başladı.

Transferlerden Motta iyi diyoruz da ortaları bizim takoz recep gibi "topu kırarak" yapıyor. Atiba top akışını üzerinde toplayan bir odak oldu da savunma konusunda eksik, ofansda da skoru da yok. Bir anlamda en iyi oyuncumuz olmasına rağmen kafadan 11 deki kontenjanı ve görevi sorgulanabilir. Ekstra iş yapan tek katkı Gökhan gibi o da saçmalaşmaya meyilli. İki haftaya dağıtabilir.

4 hafta önce takım ful galipken atamayız tutamayız görüşündeydim. Sonraki 4 maçta 2 mağlubiyet 1 beraberlik. Rize ve Antalya'ya gol atılamadı. Kendi sahamızda derbi kaybedildi... Sambade'nin idman topları hikayelerini bir kenara bırakıp gerçeklere odaklanırsak, bir ilermeke göstermekte değiliz. Keçiboynuzu futbolu az farkla devam edecek. Bu takımda ekstra kim ne iş yapar diye bakmak lazım.

Ben en azından tezimi sürdüm: Necip sağbekte savunma da yapar, çizgide adam geçip gol de attırır. Kabullenilmiş Oğuzhan ile işler toparlanır. Gökhanda savunma aşkı varken Mustafa-Eneramo gibi forvet ikililerine bakıp onlar olmaycaksa tek forvet sisteminde muhakkak şut çeken muhammeti cepheye, fernandezi ise döve döve olcayın yerine veya merkezde koşan adam rolüne sokmak lazım.

Umutsuz hastalarda riskli işler denenir, elektroşok, kalbe adrenalin iğnesi vb... Bir iğne lütfen. Mesela:
Tolga-
Necip,Franco,Escude,Motta-Gökhan,Oğuzhan,Atiba,Fernandez-Mustafa-Eneramo

gökhan dedi ki...

bugünkü maçtan sonra bu yazıya bir selam daha bırakayım dedim.

ya hukoca takımda şut çekebilen bir tane bile adam yok arkadaş, kısaca bir tane bilalimiz yok. devre arasında şartları zorlasak da bu arkadaşın mı peşine düşsek ne yapsak? belki 2. bir yusuf etkisi yapar yaa, bilemedim.

Basar dedi ki...

Bilal+Niasse'ye karşılık Fernandes+Almeida takası yapalım. Var mı itirazı olan?

beagle dedi ki...

Sivoku da ben üste veriyorum. Yalnız Başar 7lik takımın omurgayı bozmayalım :))) Lütfen alınma. Takımdan alamadığımız keyfi takılma ile sağlamaya çalışıyorum.

Basar dedi ki...

Abi hayatımda gördüğüm en kindar adamlardan biriymişsin :))

Şaka bir yana, Takım 7lik de olsa 3lük de olsa herhalde takım performansı +1 artar.

Basar dedi ki...

Pancu bir vurdu, yeni yazıları da kaleye soktu :))

beagle dedi ki...

Başar da benim gibi sıkılmış. Malzeme vereyim. ligin yaklaşık 1/4'ü tamamlandı. hiç bir derbi deplasmanına gitmedenki halimizle şimdiki gibi gidersek 56-57 gol atıp 37-38 yiyoruz. 64 puan alıyoruz. Gs maçını normalleştirirsek 1-2 fazla atıp 1-2 az yeriz diyebiliriz. Yalnız deplasman derbilerini düşünürsek 55 puana şükür çıkar.

Aslında bu sene daha büyük bir endişem daha var. Beklenmedik iyi top oynayan takım sayısı fazla. Kasımpaşa, Akhisar, Eskişehir ve biraz da Rize. TS, bursa, GS toparlanır, bunlar da devam ederse 7-11 arası bir yere oynarız.

Fazla kötümser gözüktüysem bir de şöyle bakın: Beşiktaş 11'inin kaçı Kasımpaşa'da 11 oynar? Bence 6-7 si kasımpaşa'da ilk 11'e giremez. Veli, Olcay, Sivok devam ettiğimize göre oyuncu da yetiştiriyoruz diyemeyeceğim.

Beşiktaş'ın ömür törpüsü geçen son 20 senesinde önce savunma deyip kalasları 11e koyan kimse başarılı olamadı. Gordon'un çöküşü K.Ali'yi orta sahada denemelerinde başladı. Toschak kalasçıydı, Briegel de... Tigana da Mehmet Sedef'i şampiyonluk maçına sağ açık çıkarmış bir adamdır.
Demek ki huzur yeteneksizler grubunda değil. İlk vazgeçilmesi gereken bu. Ha kendi defansif orta saha görevi olduğunu söyleyen Atiba Veli'nin işini yapamıyorsa, takımın en iyi gözüken adamı, yanlış transferdir, eksik futbolcudur.

İlk 11de Oğuzhan biraz Tolga ve çok şüpheli Gökhan dışında "iyi futbolcu" yok. Aldıkları görevlerde vasat ve vasat altı performans veren bir sürü umutsuz adamdan kurulu bir topluluk. Motta, Olcay gibi bir iki tanesi iyi bir kadro içinde efordan oynayabilir.

Guti'nin ölüsünün Beşiktaş'da yaklaşık 20 maçta 7 gol ile oynadığını düşünürsek Fernandez'in topçu falan olmadığını başka şekilde anlayabiliriz.

Geriye gençleri ve yedekleri monte etmekten, onlara göre sistemsel oynamalardan başka bir şans kalmıyor. 5 maçın 1 tanesini ite kaka 1-0 kazanabilmiş bir takım Muhammed Demirci'yi 11'e koyup 2 maç daha kaybetse ne olur ki? Zaten bir şey olacağı yok.

Geçen yılın u17 takımı u19 olarak bu hafta da şampiyon takım neye benzerin dersini verdi. 6-1. Furkanın yokluğunda Tayfun rakip ceza alanına daha çok girip hat-trick yaptı. Aslında FevziCan ve Ümit Karaal hariç umutsuz gördüğüm A2 kadrosunu pas geçip bu çocukların 5-6 tanesini yanlarında fizikli abilerle maçlara çıkaracaksın. Belki A kadroya "Beşiktaş nasıl oynar"ı onlar anlatabilirler.




Cartalete dedi ki...

Arkadaşlar yoğun bir dönem geçti, 442'nin yayınlanma zamanıydı falan. Aklımda çok yazı fikri olmasına rağmen dökemedim. Kusura bakmayın.

Ulas dedi ki...

Sevgili beagle, umarim ögretmen degilsindir, öyleysen vah taktigin ögrencilerin haline :) 15 dkda birbirinden sacma 3 gol yedik, kabak yine Sivok’a patlamis.
Fernandesi de Guti üzerinden yermeyelim bence. 7 gol aldatmasin. Adamin bir buca’ya golu var (takimin 5. golu), bir de ömeri keklik gibi avladigi frikigi. Kalan 5 golu zaten penalti. Yine de kesinlikle katiliyorum, Fernandes forvet arkasinin hakkini hic veremiyor. Gol sayisini gectim, bu kadar yetenekli bir adamin yaptigi basit hatalar inanilmaz. Dogru ve akilli oynama konusunda Bilal ve Oguzhan resmen ders verdiler son macta. Bilal’i hakikaten cok isterim bizde gormek. Umarim devre arasinda alabiliriz.

beagle dedi ki...

Sivok'un son yenen 3 golle ilgisi yok da, önlibero veli, merkezde escude, ersan ile bir sürü gol yeneceğini biri sorsa söylerdim. Hatta şöyle diyeyim muhammed demirci ve kerim frei'i stoper ikilisi olarak kullanırsak Sivok'u çok ararız :)

Son 20 senede adam gibi 2 şampiyonluk var Gökhan Keskin-Alpay, Ronaldo-Zago ikilileri arka tarafta. Biri teknik diğeri sert. Sivok teknik mi? sert mi? hızlı mı? adam tutar mı? oyun kurar mı?

Fenerbahçe'nin son 25 senesini hatırlayanlar varsa Uche-Högh ikilisini bulana kadar neler çektiklerini iyi bilip örnekleyebilir. Falco-Stumpf, Popescu-Bülent gibi ikililerin hepsi teknik adamla, sert adam kombinasyonundan oluşuyor ve ligin tozunu attılar.

Formül bu kadar belli bir zorunluluğu işaret ederken Escude-Ersan ikilisini savunmada görünce hayretler içinde kalıyorum.
Başta da belirttiğim gibi o zaman Muhammed-Kerim çıkalım, değil Sivok'u, Ersan-Escude ikilisini de ararız, Rahim- Ali Günçar'ı, Samet-Ulvi'yi de.

Kellikten mütevellit olsa gerek çok dalga konusu olan Baki Mercimek bir çok savunma özelliği açısından şimdiki kadrodakilerden iyiydi. Gerisini siz hesap edin...