Durdurulmazlar

İçinde bulunduğumuz yılın Şubat ayında, alınan kötü sonuçlardan sonra kaptan Francesco Totti resmi siteden bir bildiri yayınlıyor ve son söz olarak “Benim, senin, bizim Roma’mıza dokunma!” diyordu. Üzerinden sadece aylar geçti. Roma, artık o kaybeden takımın çok uzağında. Başından beri damga vurduğu sezonun puan sıralamasında oldukça iddialı bir konumda ve sahneye çıktığı her maçta ortaya ciddi bir güç farkı koymakta. Totti, belki bundan bahsetmemişti ama bugünlerde Rudi Garcia’nın yarattığı takım, sahiden de dokunulmaz. Federico Balzaretti’ye göreyse bugünlerin geleceği daha yaz kampından belliydi. “Garcia, sezon öncesinde arzuladığı oyun planını bize çok iyi aşıladı. Sıkı çalıştık ve bugünlerde aldığımız galibiyetlerin temellerini attık.” diyordu İtalyan sol bek. Bir bakıma yaşananların tesadüf olmadığına dem vuruyordu.
Peki, neydi Roma’yı bu sezon böylesine farklı ve güçlü kılan şey? Aslında bunun cevabı, tek cümleyle cevap verememekte saklı. Zira Roma’da bu sezon birçok şey doğru işliyor. Lamela, Marquinhos, Osvaldo gibi oyuncuların kaybedilmesine rağmen tamamen planlanan oyun yapısına uygun, alternatifleri hazır bir kadro inşa edildi. Üstelik transferden yaklaşık 40 milyon avro kâr elde edilerek. Savunmada Mehdi Benatia, orta sahada Kevin Strootman, hücumda Gervinho, gelir gelmez ilk 11’in ve oyun şeklinin kilit oyuncuları oldular. Adem Ljajic, hücumda takıma önemli bir derinlik kattı, önceki kulüplerinde kapıya bırakılan De Sanctis ve Maicon müthiş bir form yakaladı. Sadece yenilerde değil, takımın eskilerinde de o form çıkışı görülüyordu aslında. Çünkü ortaya konan şey ‘akıl, planlama ve çalışma’ olunca herkes o aklın açtığı suyolunda kendine bir yer bulabiliyordu.

Kompakt takım, direkt hücum

Rudi Garcia’nın Roma’sı, sahada evvela topsuz oyundaki güçlü duruşuyla dikkat çekiyor. Zaten bu durum, yediği gol sayılarına da yansımış durumda. Savunmanın neredeyse tamamı atletik ve doğru pozisyon alan oyunculardan kurulu. Önlerindeki Strootman, De Rossi, Pjanic orta sahası ise asla arada boşluk bırakmıyor. Özellikle De Rossi takımın gizli stoperi gibi. Tandeme çok yakın ve bir stoper oyundan düştüğü anda hemen kademesine geçiyor. Hücumda ise Strootman’ın top taşımaları dışında çoğunlukla yük Pjanic’in sırtında. Önümüzdeki yaz Bosna formasıyla Dünya Kupası’nda da boy gösterecek olan ‘komple orta saha’ takımın ince paslarında ve duran toplarında sözü geçen isim. Ancak Roma’nın asıl hücum gücü, yine başlı başına Roma’nın ta kendisi. Takım, topu kaptığı anda çok çabuk şekilde rakip kaleye iniyor. ‘Durdurulmaz’ filmindeki gibi, freni patlayan tren misali… O hücumların yönetmenliği her zamanki gibi Totti’de, Roma’nın patlama kuvvetleri ise Gervinho ve Florenzi.



‘Öngörülemez’ Gervinho

Son dönemde oynadığı futbolla tekrardan Prandelli’yi kendisine hayran bırakıp, Dünya Kupası’nda Azzurri’ye geri çağrılması an meselesi olan Francesco Totti, yeniden o ‘sahte 9′ oyunlarını sahneye çıkardı. Kağır üstünde 4-3-3’ün en ucunda gözükse de onu çoğunlukla merkezde, hatta bazen kendi ceza yayı önünde bir kontratak başlatarak, rakip korneri Roma golüne çevirirken görebilirsiniz. Gervinho ve Florenzi o toplara koşu yapan, direkt hücumları sonuca bağlayan isimler. Florenzi daha çok ‘tamamlayıcı’ kıvamında. Oyunun içinde çok gözükmese de, çok fazla delicilik özelliği olmasa da, her hücumun içinde var ve Roma’nın gole en yakın ayağı. Ancak Gervinho takımı adına esas muhteşemliklere imza atan isim. Hocası Rudi Garcia onun için öyle diyor: “Gervinho öngörülemez bir oyuncu. Onu durdurmak çok zor! Böylesine dripling yeteneği olan çok fazla oyuncu yok, ona sahip olmak harika…” Sahiden de Gervinho, Roma günlerinde ‘maçı açılıp, izlenecek oyuncular’ arasına girdi. Müthiş driplingleri, çıkmaz sokaklara girmesine rağmen ince çalımlarla sıyrılışları… Roma’nın oyun şekli, sanki biraz da onun için tasarlanmış gibi. Zira Gervinho da bunun farkında: “Şu ana kadar kişisel gelişimimde katkısı olan tek teknik adam var, o da Garcia!”.

Bugünlerde Roma’da fazlasıyla gurur ve heyecan var. Ancak son maçta o havaya bir tutam burukluk karıştı. Francesco Totti, birkaç ay sahalardan uzak kalacaktı çünkü. Sistemin içindeki kritik varlığı bir yana, o güçlü Roma’nın içersinde tekrar eskisi gibi çok güçlü gözüküyor ve yakışıyordu. Şimdilerde ise gözler Borriello’nun üzeride olacak. Bunca yıllık 9 numara Borriello’nun, süre aldığı zamanlar Totti’den rol çalıp, ‘dokuzluğunu sahteleştirmesi’ bile Rudi Garcia’nın takım üzerindeki etkisine ve o güçlü, tesadüflerden uzak Roma’yı daha uzun süre izleyeceğimize işaret.

Mustafa Demirtaş / Hayatım Futbol

Hiç yorum yok: