Bazı santrforlar vardır, taraftarlarının gözünde o kadar değerli olmasa da teknik direktörü hatta takım arkadaşlarının saha içindeki en iyi dostudur. Onlar, belki skora direkt olarak etki etmeseler de oyuna katkıları çok fazladır. Örneğin Arsenal santrforu Oliver Giroud. O da belki posterleriyle futbolsever çocukların odalarını süsleyecek bir golcü değil. Zaten o, gollerden ziyade ‘golün bir öncesindeki sahnenin’ yıldızı. Arsenal’in akan hücumlarına çok iyi ayak uyduruyor, sırtı dönükken ona kısa pas veren oyuncu, mutlaka topu sağlıklı şekilde geri alabiliyor. Kağıt üzerinde ligde 10 gole imza atmış olsa da birçok golün hazırlanış sırasında mührünü vurmuşluğu vardır.
Arsenal şampiyonluğun ciddi adayı, hücum hattında şimdiden
23 gole imza atmış olan Luis Suarez’e sahip Liverpool ise onların 6 puan
arkasında. Peki, bu nasıl oluyor? Arsenal’de forvetin arkasında yer alan ve
hatta orta sahada oynayan oyuncular, o akan oyunda hücum geçişlerini çok hızlı
yapıyorlar ve gole bir o kadar yakın olabiliyorlar. En başta da Aaron Ramsey.
Bir zamanlar nadiren gol atar, hatta “her attığında bir ünlünün helvasını
yiyoruz” meselesini ortaya çıkarırdı. Ancak bu sezon, daha Fenerbahçe
maçlarında ortaya koydu ki; hareketli,
pasör bir orta sahadan çok daha fazlasını yapacaktı. Golün kokusunu aldığı anda
ceza sahasına koşu atıyor, bazen de o klas ayak içini ceza sahası dışından
konuşturuyordu.
“Rolümde dünyanın en
iyisiyim!”
“Santrforumuz iyi, hoş çocuk da yeterince gol atamıyor!”
diyen takımların yapması gereken şey tam da buydu zaten. Bardağın dolu tarafını
görerek, onun dağıtıcı, pasör özelliğini kullanıp etrafına daha fazla koşu
atacak adam göndermek. Zlatan Ibrahimovic’ten bu yana çerçeveyi görmesiyle,
golü yapması bir olan bir santrfordan uzak kalan Juventus’un da iki buçuk sezondur
yaptığı şey bu. Belki artık Carlos Tevez’le biraz daha rahatlamış durumdalar.
Ancak son iki şampiyonlukta takımın kalitesine ayak uyduracak bir golcüleri
yoktu. Ama Juve, birey olarak değil en başta “takım olarak” golcüydü. En çok sahneye
çıkan “gizli golcüleri “ise Arturo Vidal… Vidal de bugünlerde Ramsey’in
üstlendiği rolü, çoktandır Juventus’ta icra ediyor. Hatta geçenlerde açıkladığı
bir fermanla, “İrademdir! Benden iyi orta saha yok” demişti.
“Kendi pozisyonumda
dünyanın en iyisiyim. Çünkü kimse benim gibi kaleden uzakta oynayıp da bu kadar
gol atamaz.” Arturo Vidal aynı zamanda “Etrafta
birçok taklitçimi görüyorum!” diye eklemeden de durmuyor, görünen o ki bu
rolün direkt olarak telif hakkına sahip olmak istiyor. Bu sezon Serie A’da ve
Şampiyonlar Ligi’nde toplam 15 gole sahip. Elbette, gözünüzün önüne hemen
“penaltı noktası başındaki Vidal” gelecektir. Ancak attığı 6 penaltı golünü
çıkarsak dahi, 9 gol bir orta saha için olağanüstü bir sayı, hatta santrforlar
için bile fena değil. Peki, Vidal bunu nasıl başarıyor?
En başta müthiş bir futbol zekâsına sahip ve fazlasıyla
enerjik. Öyle ki, Bielsa onu Şili Milli
Takımı’nda sol stoper olarak
oynatıyordu. Ancak bazı ek görevleri de vardı. Topu kaleciden alıp oyun kurmak,
hücumda bir sol orta sahaya dönüşmek, gerekirse çizgiden bindirme yapmak…
Bugünlerde de Juventus’ta oyunu bir o kadar geniş alanda oynayabiliyor. “İki
ceza sahası arası mekik dokuyan” orta saha modelini bir tık aşarak, “kendi ceza
sahası – rakip kale alanı” şeklinde menzili uzatmış durumda. Hissettiği anda
ceza sahasına koşusunu atıyor, en çok da topu Pirlo’nun ayağında görünce…
Geriye sadece şut özelliğini konuşturmak kalıyor.
Başka kimler var?
Vidal, “bu işi benden iyi yapan çıkmaz” derken sadece Aaron
Ramsey’i atlamış değil. Birçok futbolseverin haklı olarak “Yılın 11’inde nasıl
olmaz?” dediği Yaya Toure de görev tanımı olarak kaleye nispeten daha uzak
olmasına rağmen ligde 11 gol attı. Ve bunlardan sadece iki tanesi penaltı… Yine
Premier Lig’den bir başka örnek, Newcastle United’ın Fransız’ı Yohan Cabaye.
Geçen sene toplamda 6 gol atmışken, bu sezon şimdiden 7 golü var. Üstelik
bunların beşi, takımının ilk golü; yani bir bakıma “çilingir” niteliğinde… Serie
A’da da aslında birçok İtalyan orta saha bu özelliğe biraz sahip. Nitekim Vidal
yokken, Juventus’ta Marchisio vardı… Keza bugünlerde West Ham United’a transfer
olan Nocerino da bilhassa Palermo zamanlarında attığı gollerle kilit kıran orta
sahalardandı. Yani, Arturo Vidal “orta sahanın saklı golcüleri” kentinde pek
yalnız değil. Ama farklı bir tarzın kesinlikle öncülerinden…
Mustafa Demirtaş / Hayatım Futbol Sayı 115
Not: Yazı, son hafta maçlarından önce yazıldığından bazı rakamlarda değişmeler yaşanmış olabilir. Kahramanımız Vidal 16 oldu mesela.
Mustafa Demirtaş / Hayatım Futbol Sayı 115
Not: Yazı, son hafta maçlarından önce yazıldığından bazı rakamlarda değişmeler yaşanmış olabilir. Kahramanımız Vidal 16 oldu mesela.
1 yorum:
mustafa kardeş yazımı okumuş sanki:)
http://diyagonelpaslar.blogspot.com.tr/2013/12/modern-futbolda-mevkiler-5.html
Yorum Gönder