Kosta Rika maçına nazaran tek değişiklik Luis Suarez değildi. Tabarez, Stuani’nin yerine Loderio’yu da 11′e yazarak merkezdeki kalabalığı oluşturdu. İlk maçta Perez ve Arevalo’ya fazla yük bitmişti, zaten her ikisi de hücum aksiyonları zayıf orta sahalardı. Lodeiro’yla birlikte o harman ilk maça nazaran daha iyi oluşturuldu. Artık mesele, değerlerinin toplamı her hangi bir ligde şampiyonluğa oynayabilecek takımın bütçesi kadar olan iki forvetin “şapkadan tavşan çıkarmasına” bakıyordu: Cavani ve Suarez. Cavani’nin topun dibine girerek, FIFA oyununda herkesin yapmak isteyeceği asisti, Suarez’in nefis kafası… Plan tutmuştu!
Diğer tarafta Roy Hodgson’un Tabarez’in orta saha hamlesine karşı strateji geliştirmemesi ilginç. Oysa elinde Uruguay’da olmayan çift yönlü orta sahalar da var. Everton’da muhteşem sezon geçiren Ross Barkley gibi. Zaten Barkley’in Sterling’in yerine oyuna girişi ve Rooney’in kaleye daha fazla yaklaşmasıyla maç İngiltere’ye dönmeye başlamıştı. Üstelik Tabarez de büyük bir hata yaparak, Loderio’nun yerine Stuani’yi sahaya atıp 4-4-2′ye döndü. Artık her şey İngiltere’nin avuçlarındaydı, gol de çok geçmeden geldi…
Bazen öyle kahramanlara sahip olursunuz ki teknik direktörlerin hataları bile bir anda toz oluverir. Muslera’nın degajından galibiyet golünü çıkaran Luis Suarez… Dünyanın en iyileri arasında artık anılıyor. Ama o, dünyada bir takım için “kahraman” sıfatına en yakın oyuncu. Hem Liverpool, hem de Uruguay için… Zaten Uruguay yedek kulübesi de bunun farkındaydı ve herkes daha son düdük çalmadan bu maçın sadece birkaç hafta öncesinde tekerlekli sandalyeye ihtiyaç duyan “kahramana” dokunmak istiyordu. Turnuvanın fotoğrafıydı!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder