PlayStation Takımı





Rakitic, Kovacic, Modric… Bonservis değerleri 100 milyona yaklaşacak bu üçlü orta saha, kağıt üzerinde İspanya kalitesinde. Ancak nasıl ki iyi oyuncu kadrosu olan her film mükemmel olmuyorsa, futbolda da doğru oyun planıyla harmanlanmadıkça kağıt üzerindeki isimler, sadece kağıt üzerinde kalabilir.

Topa sahip olmak, sadece orta sahaların üstleneceği bir yük değil. İşin ustası İspanya kanat oyuncularını hatta santrforlarını, stoperlerini bile “pas oyununa uyumlu” isimlerden seçiyor. Hırvatistan’da ise durum oldukça farklıydı. İlerideki Olic, Jelavic, Perisic üçlüsünden sadece Perisic orta sahaya yaklaşarak top alabilecek tarza sahipti. Zaten yakaladıkları etkili ataklarda da mutlaka onun imzası var. Ayrıca golü bulduktan sonra Hırvatlar, topu Brezilya’ya teslim edip savunmada bekleme durumuna geçti. Hal böyleyken topu ayaklarına aldıklarında pas yaparak park gezintisine çıkabilecek Rakitic, Modric, Kovacic üçlüsü anlamını yitirdi. Niko Kovac’ın o bölgede en azından bir adet futbolcu günlerinden “Niko Kovac’a” ihtiyacı var. Hatta Bilic, böylesi sıkı maçlarda Rakitic’i sol kanatta kullanıyor merkezde topla yetenekli bir tek Modric’i bırakabiliyordu.

Oscar!
Bu gece normal futbol maçını izlemekten çok, oyun konsoluyla haşır neşir olanlar pek yabancılık çekmemiştir. Çünkü Brezilya tipik bir PlayStation takımıydı. Topu ayağına alan yaradana sığınarak gidiyordu. Gruplarda göze batmaz ancak grup sonrası finallerde “Ver Neymar’a iki çalım atsın, ver Oscar’a bi’ orta yapsın” stratejisi pek yürümeyebilir. Belki de İstiklal Marşı okunurken her Brezilyalı oyuncunun İsviçre maçı öncesindeki Alpay Özalan’a dönmüş olmasının etkisidir. Hepsinin “çok şey” yapma arzusu…

Ama bunu yaparken eline yüzüne bulaştırmayan tek adam Oscar’dı. Maçtaki performansıyla kas yapmış Dentinho havasını veren Hulk’un varlığıyla, kanatlarda “ezber bozma” işi sadece onun sırtına yüklenmişti. Çoğunlukla bozdu da… Attığı gol 2002’deki Ronaldo’nun “pis burnuna” çok benzetildi. Ama bu, çok daha bilinçli ve temiz bir vuruştu. Sonraki maçlarda diğer kanada Willian’ı alırsa hem kendi performansı daha da alevlenir, hem de Brezilya daha çok “takım resmini” verebilir. Yoksa bugün bile Kovac Brozovic-Kovacic değişikliğini yaptıktan sonra, Japon hakem penaltı icat etmeseydi işleri çok zordu.




1 yorum:

cochise dedi ki...

turnuva öncesi gerçek favori ispanyayı geçebileceğini düşündüğüm brezilya dün hayal kırklığı oldu. bazı takımlar zamanla ısınır, o yüzden ölçü olmayabilir. scolarinin oyuncu tercihlerinde biraz daha dikkatli olması gerek yoksa dünkü takım çeyreği zor görür. Takımdaki en büyük sorun, liderleri yok. ama bu rolü üstlenebilecek birisi de görünmedi. Belki Ocsar zamanla sorumluluk alabilir. Neymar bu işi kotaramaz. Fred'in adını da neredeyse 43'te duydum. orası da sorunlu bir bölge. Hırvatistan ise biraz daha akıllı oynarsa ve mandzukiçin de katılımıyla daha etkili olabilir.