Gol yoktu ama futbol vardı... Bu klasik deyime en iyi uyan maçlardan birine şahit olduk Katalunya Derbisi'nde. Yeni stadıyla birlikte, seyirci baskısını rakibe ve hakeme daha iyi yansıtmaya başlayan Espanyol, maç boyunca hemen hemen hiç pozisyon vermedi. Üstelik futbolları sadece topun arkasında değildi, karşı ataklarda çabuk çoğaldılar, hızlı ve bilinçli çıktılar. Barcelona uzun zaman sonra bir kırmızı kart gördü. Ne yalan söyleyeyim; Barca'nın sıkıntı çekmesini özlemişiz be...
Zaten Guardiola da tehlikenin farkındaydı. Yarı finale 3 kala, tam kadro sahadaydı Barca. Hatta henüz antrenmanlara katılmaya başlayan İbrahimoviç'e bile başvuruldu... Espanyol'un bu oyun şablonu, Inter'e bir tiyodur aslında... Morinho gözünü dört açıp, dakika dakika sentezini yapacaktır bu maç kasediyle... Real Madrid için ise tekrardan bir umut ışığı oldu bu.
Cesar'ın hakkı Cesar'a... Barcelona 10 kişi kalmasına, rakip takımın arzusuna ve bir kaç gün sonra oynanacak yarı final maçına rağmen, hiç bir zaman "tamam olmuyor" demedi, inatla galibiyeti denedi... Olabilirdi de, Messi bir pozisyonda yaptı yapacağını, 5 kişi arasından çıktı. Kaleyi değil de, pas opsiyonunu da düşünüp gitse gol olabilirdi o pozisyon. Ama işte... Madem bu paragrafın adı "Cesar'ın hakkı Cesar'a" oldu; Messi "kale" güdümlü bir makina olduğu için Arsenal gibi bir takıma 4 gol sığdırabiliyor tek maçta...
Espanyol 0 - Barcelona 0
2 yorum:
90 dakika boyunca rakibe tekme atan bir takımın "sevimli" olarak nitelendirilmesi de ilginç olmuş.
Yeni stadyumları ve mavi ambiyansları açısından sevimli dedim. Sanki yeni bir takım gelmiş gibiydi La Liga'ya. Ayrıca futbol olarak da karşı bir anti-tez ortaya koydular. E hafif de sert oynadılar derbi maçı bu sonuçta yapacak bişey yok :)
Yorum Gönder