Espanyol'dan Inter'e Tiyo; Madrid'e Umut


Gol yoktu ama futbol vardı... Bu klasik deyime en iyi uyan maçlardan birine şahit olduk Katalunya Derbisi'nde. Yeni stadıyla birlikte, seyirci baskısını rakibe ve hakeme daha iyi yansıtmaya başlayan Espanyol, maç boyunca hemen hemen hiç pozisyon vermedi. Üstelik futbolları sadece topun arkasında değildi, karşı ataklarda çabuk çoğaldılar, hızlı ve bilinçli çıktılar. Barcelona uzun zaman sonra bir kırmızı kart gördü. Ne yalan söyleyeyim; Barca'nın sıkıntı çekmesini özlemişiz be...
Peki neyi farklı yapmıştı Espanyol? Barcelona'ya karşı kapanmanın ya da ofansif oynamaya çalışmak anlamsız oluyor. Her iki şekilde de sadece Barcelona galibiyetinin şekli değişiyor. Gollü ya da kemiksiz bir "galibiyet" oluyor sonuç. Ama bu maçta Espanyol, Barcelona'nın sık pas yapma trafiğini bozmak adına, ortasahada "koordineli bir şekilde" rakibine bastı. Yalan bir pres yoktu sahada, Xavi'ye pres yaparken aynı zamanda pas verilecek opsiyonlarını da kapatıyordu Espanyol oyuncuları. Barcelona'ya karşı tek çözüm budur zaten: top aldırmamak. Topun sahipliğini Barcelona'ya verirsen, ister 10 kişi kale çizgisine dizil, ister ortasahayı kalabalık tut... Bir şekilde aşmasını biliyorlar. Ama bu maçta Barcelona'nın işi "şahıslara" kaldı. Espanyol'un dirençli futboluyla, Messi'nin, Alves'in ayağına bakmak zorunda kaldılar pozisyon bulmak için. Ve görüldü ki:Messi de bir insanmış ve Barcelona da bir Dünya takımıymış...

Zaten Guardiola da tehlikenin farkındaydı. Yarı finale 3 kala, tam kadro sahadaydı Barca. Hatta henüz antrenmanlara katılmaya başlayan İbrahimoviç'e bile başvuruldu... Espanyol'un bu oyun şablonu, Inter'e bir tiyodur aslında... Morinho gözünü dört açıp, dakika dakika sentezini yapacaktır bu maç kasediyle... Real Madrid için ise tekrardan bir umut ışığı oldu bu.
Espanyol, yeni stadyumuyla, masmavi tribünleriyle ve modern futboluyla sevimli bir takım oluvermiş. Her sene küçük eklemelerle üzerine koyarlarsa, bu ligin bir Atletico Madridi, Sevilyası, Valenciası olabilecek potansiyelleri var...

Cesar'ın hakkı Cesar'a... Barcelona 10 kişi kalmasına, rakip takımın arzusuna ve bir kaç gün sonra oynanacak yarı final maçına rağmen, hiç bir zaman "tamam olmuyor" demedi, inatla galibiyeti denedi... Olabilirdi de, Messi bir pozisyonda yaptı yapacağını, 5 kişi arasından çıktı. Kaleyi değil de, pas opsiyonunu da düşünüp gitse gol olabilirdi o pozisyon. Ama işte... Madem bu paragrafın adı "Cesar'ın hakkı Cesar'a" oldu; Messi "kale" güdümlü bir makina olduğu için Arsenal gibi bir takıma 4 gol sığdırabiliyor tek maçta...

Espanyol 0 - Barcelona 0

2 yorum:

Alp dedi ki...

90 dakika boyunca rakibe tekme atan bir takımın "sevimli" olarak nitelendirilmesi de ilginç olmuş.

Cartalete dedi ki...

Yeni stadyumları ve mavi ambiyansları açısından sevimli dedim. Sanki yeni bir takım gelmiş gibiydi La Liga'ya. Ayrıca futbol olarak da karşı bir anti-tez ortaya koydular. E hafif de sert oynadılar derbi maçı bu sonuçta yapacak bişey yok :)