"Ah be Rıdvan..." Beşiktaş 2 - Manisaspor 0

Maçın sonucundan, hikayesinden çok, bireysel olarak kimin ne yaptığına bakmamız gereken bir maçtı. Özellikle gençler adına... İsmail yeniden solbek olarak sahadaydı (kıymetini bilsin, Juanfran bile iki kez üst üste nadiren solbek oynamıştır) ve tabi ki yetenekleri de İnönü çimlerindeydi... İlk yarıda çok doğru bindirmeler yaptı, ayağına topu yapıştırdı hatta yakıştırdı. İkinci devrede Üzülmez'in bek olarak oyuna dahil olmasından sonra, Tello görevini üstlendi. Sağ ve sol forvet oynadı, yine sırıtmadı. Ama Beşiktaş ofansif olarak fark yaratmak istiyorsa, İsmail'i bekte kullanmalı... İsmail, maçın en güzel hareketine de sahipti. Atınç'ın önde kafayla karşıladığı top, Bobo'nun ayağından İsmail'e ulaşmıştı. İsmail kapalı tribün önünden topu sol ayağına aldı, basit düşünse tekrar hareketlenen Bobo'ya atması gerekirdi. Ama büyük düşündü; iki kişi arasından koşu yapan Nihat'ı gördü. Görmekle kalmadı, topun hem şiddeti, hem de yüksekliğini müthiş ayarladı, harika bir pas attı. Gerçekten mükemmeldi, top havada süzülürken "hadi canım!" dedirtti bana...
Bir diğer ofansif bek Rıdvan, iyi oynadığı maçta çok kötü sakatladı. Kırık ve kopma haberini alınca fazlasıyla üzüldüm. Geri dönüşü uzun sürecektir, Allah yardımcısı olsun, geçmiş olsun. Bu durum kafamdaki gelecek sezonun Beşiktaş'ı profilini de bozdu ayrıca. Rıdvan, ofansif bek ihtiyaç duyulan maçlarda çok katkı yapabilirdi. Şimdi bir Toraman'a, bir de Erhan'a kaldı işler. İkisi de oyunun bir yönünü oynayabilen isimler. İşin ofansif tarafını da yapabilen bir bek bulmak gerek, ya da A2 oyuncusu Oğuz'a güvenmek gerek...
"Keşke başka şartlar altında olsaydı" ama Atınç Nukan adına sevindirici bir gelişme oldu. 93 doğumlu oyuncu, daha bir kaç hafta önce B Genç takımında oynarken, bugün Toraman'la tandemi paylaştı. A2 maçında dağınık görmüştüm, belki de ona farklı bir bireysel taktik verilmiş olabilirdi. Çünkü çok fazla önde kalıyordu, ben bunu pozisyon bilgisi eksikliği olarak algılamıştım. Ama bugün daha bir değerli toplu gördüm kendisini. Umarım fizik ve mental gelişimini sürdürür. Sahada sırıtırcasına uzun ve özkaynaktan çıkmış bir stoper izlemek büyük keyif verir.

Tabata soliç oynadı, daha doğrusu soliçe konuldu ve bir şey oynamadı... Şayet Denizli eldeki 10 numaraları böyle kullanacak ve sorunu 10 numaralarda arayacaksa Beşiktaş daha çok para kaybeder. Ben anladım Denizli'nin derdini aslında, O'nun aradığı 10.5 numara Karadeniz'deydi: Colman...

Nihat formunu arttırdı, ama küçük bir sorun var "sezon bitti"... Hatta Ernst'i bile sezona nazaran bugün çok daha iyi gördüm. O nedenle UEFA'ya erken başlamak belki de hayırlı olur diye düşünmeden edemedim... Tello yalan futboluna devam etti, Necip ise çıkışına... Her yazımda aynı cümleyi kullanıyorum, buna biraz da Necip zorluyor. Evet yine aynısını yazacağım: bu çocuk oynadıkça güveni gelecek, güveni geldikçe ortasahada kalıcı olacak, bununla beraber takım kontenjan olarak da ferahlayacak... Ve bizler de cidden imrenmek yerine ufaktan övünmeye başlayacağız...
Önümüzdeki sezon Beşiktaş'ın macera aramasına gerek yok. Sivok, Ferrari, Fink, Ernst, Bobo normal şartlarda gönderilmemesi gereken oyuncular. Sadece Fink için anormal şart doğabilir; yerine oyunun iki yönünü oynayan bir ortasaha transferi gibi. Ama diğer oyunculardan daha iyisini bulmak, bulmaya çalışmak, başka eksik-gedikler varken sadece macera olur... Holosko, büyük ihtimal seneye kontenjandan dışarda kalan adamlardan biri olacak. O nedenle alındığı fiyata yakın veya üstünde bir teklif geldiği taktirde, satılışını sorun etmem. Yıllık 2 milyon Euro'ya oynayan bir oyuncuyu yedekte tutmak yerine (hele de aşşağından Erkan Kaş, Ali Kuçik gelirken), yıllık 200-300 bine oynayabilecek genç ve potansiyel bir yabancı alınabilir... Hatta bu bir sağbek de olabilir, sağ-sol forvet oynayabilen bir oyuncu da olabilir... Güney Amerika piyasasına bakılsa yeterlidir.

Yıllıktan, maaştan, eurodan bahsetmişken... Nobre'nin akibeti ne olacak bilmiyorum. Şunu biliyorum: Bobo'ya yaklaşık özellikleri olan ve O'nun yokluğunu daha az hissettirebilecek yerli santraforlar Necati ve Umut'tur. İkisinin de sözleşmesi bitiyor... Neyse, hele bir sezon bitsin de daha çok planlamalar, transferler yaparız kendi çapımızda.


"İmrenmek yerine, Necip'le övünmeye başlamak"

1 yorum:

Gökhan dedi ki...

rıdvan için acayip üzgünüm, sağlıklı bir şekilde geri dönsün de gerekirse 1 sene sonra dönsün yeter ki dönebilsin.

trabzonlu colman da bence de denizli'nin dizilişine en uygun adam olur,geçen sezonun 2.yarısından beri bu şekilde oynayacaksak colman'ı alalım bari diyorum.

ismail için de dediğin gibi bek oynaması çok daha mantıklı bence her ne kadar asisti 2.yarıda yapmış olsa da.

necip de gitgide daha iyi oluyor, daha önceki örnekleri görünce biraz çekiniyorum ama heralde bu çocuk olacak.