Arjantin - Almanya maçının hemen ardından, Beşiktaş hazırlık maçının başlaması sebebiyle, bu maça dair bir şeyler yazamamıştık. Kader bu ya; Beşiktaş'ın maçından, özellikle de 2. yarıdaki görüntüden sonra, "futbol adına" konuşacağımız şeyler, Arjantin'in vedasıyla çok örtüşüyordu. Arjantin'in başına gelenler, "Perşembe'de belliydi" esasında... Dişli bir rakip karşısında, Di Maria ve Maxi'den ortasaha savunması, oyunu bekleyen Maradona sisteminin patlak vereceği apaçıktı. Messi'nin ortasahaya yanaşıp, sürdüğü 15-20 metrelik toplarla bu noktaya geldiler diyebiliriz bir bakıma... Messi, "istatistik olarak" sadece 1 asistle turnuvaya veda etse de, benim izlediğim Dünya Kupaları'nda "bir takıma, bireysel olarak en çok ivme kazandıran" oyuncusu olarak kalacak aklımda...
Messi'siz bir Arjantin, bu düzende bırakın ileriye hamle yapmayı, hazırlık paslarını bile çok zor görürdü... Messi; maçın başlarında iyi götürdüğü oyundan, bir zaman sonra "artık sıkılmaya başladı"... Bunda Alman savunmasının sert ve kademeli basması da bir etkendi elbet. Messi'nin moralsizliği ve takımından umudu kesmesiyle, Almanya 4'e kadar yürüdü. Bugün; çarklarının iyi işlediği ve doğru kurulmuş bir düzende oynayan takıma karşı, Dünya'nın en iyi oyuncusunun bile "bireysel olarak" bir noktaya kadar isyan edebildiğini, eninde sonunda ise "doğru futbolun" galip geldiğini görmüş olduk.
Buradan Beşiktaş maçına geçelim. İlk yarıyı yarım yamalak, ikinci yarıyı sağlıklı olarak izledim. Ve sanırım Schuster'in kafasındaki A planı, ikinci yarıdaki takımdı. Hani pratikte 4-4-2 olan; fakat ortasahalardan Ernst'in daha defansif, Delgado'nun ise ileriye hamleli; Nihat'ın da "gezgin forvet" rolünde olmasıyla, basının 4-1-4-1 olarak lanse ettiği sistem... Bir bakıma bugünkü Arjantin'in şablonuna çok benziyordu... Her ne kadar Erkan ve Hilbert'in, Di Maria - Maxi ikilisinden "savunma anlamında" daha iştahlı olacağı kesin olsa da; ben bu şablonla Beşiktaş'ın yolunu uzun görmüyorum... Tabi, Quaresma'nın yokluğunda, alternatif yani "B planı" olarak düşünülebilir. Ama Beşiktaş'ın A planında, ilk yarıdaki şablona benzer, en azından ortasahasını iki adamla tutmaya devam ettiği bir sistemi tercih ederim...
Ancak şu var; bugün her iki kadroda farklı şablonlar deneyen Schuster, ikinci yarıda çıkan daha bir "as ağırlıklı takımın" sahne aldığı 4-1-4-1 düzeni içersinde, Quaresma'nın yerine Hilbert'i düşünmemesiyle, en azından arada sistem hataları yapsa da, "oyuncu tercihlerinde" pek hata yapmayacağını işaret etti... Beşiktaş, 4-1-4-1 oynayacaksa, o isimlerle oynayabilirdi... Daha ilk hazırlık maçı. Buralarda denenmeyecekse , nerede denenecek? diye düşünüp, fazla da heyecana kapılmamak lazım. Bekleyelim, görelim...
Bireysel olarak; ilk yarıda Ali Kuçik'e ve Quaresma'ya övgüler var, ben yarım yamalak bakabildiğimden çok fazla değinemeyeceğim. Ama Quaresma'nın klasik "rabonasını" görmüş oldu. Bakü'nün attığı gol de, (Ömer Üründülleşme diyeceksiniz ama, başka terim yok) çok enterasandı... Barcelona bile öyle bir organizasyonu denemez yahu, bravo...
İkinci kadrodan; Delgado fizik olarak diri göründü. Bir yıl maç oynamamış olması, getiri sağlamış güçlenmesi açısından. İştah olarak da her zamanki haliydi ve topla ilişkiler konusunda da gerilememiş... Ancak, yine kaleden uzakta oynadı. Orada düşünülecekse, pek düşünülmesin. Ancak; gezgin forvet, forvet arkası, sol forvet bölgelerinde klas bir alternatif olacaktır... Hilbert, tam bir futbolcu, o belli. Ancak A planında kontenjana takılacaktır... Avrupa maçlarında Quaresma'yı diğer kanada itip, sağda yerini alabilir. Erhan, bu takımda alternatif adına kalmalıdır, stoperde de oynayabiliyor durumu unutulmasın. Erkan Kaş'ın gol atmasına çok sevindim. Fizik olarak da beklediğim gibi "A takım" düzeyindeydi. Topla harika işler yapabilen bir çocuk, bugün gösteremese de. Schuster'in "11'de oynayacak gençler var" açıklamasında, direkt Erkan kokusu var... Beşiktaş'taki Albin'i olacak sanırım, çok sevindirici..
Gelecek günlerde daha sağlıklı değerlendirmeler yaparız, daha yep yeni bir oluşum söz konusu... Ve belki daha transferler olacak...
Konuyla alakalı olarak önceki yazılardan: Beşiktaş'ın 2011 Planları #1 ; İlk Transfer Ümraniye'den: Matias Delgado
1 yorum:
Ortasahandaki üçlü seçiminin kurbanı oldun Maradona ...
Elvedaa ...
Yorum Gönder