Uzun metrajlı bir futbol "filmi" izledik, sadece maç demek olmaz... Bu turnuva kesinlike izlediğim en iyi Dünya Kupası oluyor... Gana, karşısında tempo düşürmeye niyetli bir takım olsa bile, oynamaya teşfik eden, rakibin iştahını kabartan bir ekip. O nedenle ben de bir çok futbolsever gibi yarı finale çıkmalarını ümit etmiştim. Çok da yaklaştılar aslında; maçın zirve anını, bitiş düdüğünden 1 saniye önce yakaladılar. Ama ne var ki Suarez, gemileri yaktı ve topu eliyle çıkarttı... Normalde çoğu kez denk gelmişizdir, son dakikaların "kaleci-futbolcularına"... Ancak, genellikle bu penaltılar gol oluyor, kendini heba edenler ise "ne şehit, ne gazi" oluyorlardı... Ama bu kez Suarez'den, "Uruguay'ın gazisi" olarak bahsedileceği kesin... İlk kez böyle bir durumun işe yaradığını görmüş oldum...
Suarez, muhtemelen Gana ile birlikte Dünya Kupası'na veda etti. Ama Gyan'ın penaltısı direkten dönünce, ülkesine bu yolun devamını sağladı... Oldum olası, ameyane tabirle "abanılarak" kullanılan penaltıları sevmemişimdir. Futbolcusun, topla yatıp kalkıyorsun... Belli bir köşe belirleyip, hafif havalı vuracaksın, tıpkı 96'nın Almanları gibi... Penaltının adabı budur bana göre... Gyan, seri penaltılara başlarken yine cesaretle "yukarı" vurmayı hedefledi, ancak bu kez "iç vurdu" ve tavana takıldı top... Kaçan penaltıların en leşleri ise; Mensah ve Perreira'ya ait olanlardı... Mensah, topa vurarken "centilmenlik" yapar gibiydi ama ortada Fowler olayında olduğu gibi; verilmiş "centilmenlik dışı" bir penaltı yoktu...Perreria ise, penaltı değil, resmen aut atışı kullandı... En son olarak da, Uruguay'ın emekterı ve aynı zamanda kurtarıcısı (Abreu'nun, playoflarda Kosta Rika'ya attığı golle buradalar bir bakıma) tam bir penaltı dersi vererek, Uruguay'ı yarı finale taşımış oldu...
Uruguay, şanslı fikstürüne devam ediyor. Acaba grup lideri olduklarında, bulunmaz bir fırsat yakaladıklarının farkında mıydılar? Buraya kadar "kendilerinin favori gösterileceği" takımlarla eşleştiler, yarı finalde de; eledikleri taktirde pek de "sürpriz" sayılmayacak bir takımla karşılaşacaklar Hollanda... Diğer grupta olsalar, çoktan tarumar olmuşlardı. Ancak bu yolda final kapısı bile artık uzakta değil... Gana ise, Afrika'nın Dünya Kupaları'nda en başarılı takımı olarak, "gururla" veda etmiş oldu...Daha önce yarı final oynayanlar olmuştu, Afrika takımları bazında: Kamerun ve Senegal. Ancak Gana; FIFA kurallarınca "berabere" sayılan bir maçla veda ettiler. Bu da onları "en başarılı" kılıyor... Başarıları, aynı zamanda futbol değerlerinde de geçerliydi. Tam bir 4-5-1 dersi verdiler turnuva boyunca; özellikle hücumda çoğalma konusunda. Topsuz oyunda 4-5-1 ama, Annan dışında diğer 4 ortasahanın ve Gyan'ın "birinci gol bölgesinde" dolaştığı bir sisteme sahiplerdi. Biraz kontralara çıkmayı bilseler, ya da daha doğrusu ortasahada bir "yumuşak ayağa" sahip olabilselerdi, bu maç bu noktaya kadar taşınmazdı...
Gana - Hollanda yarı finali çok daha verimli olurdu aslında... Ama Uruguay - Hollanda eşleşmesi de en azından "farkılılık" açısından ilginç olacak. Suarez'in yokluğuyla, top taşıyan forvet konusunda sıkıntı olacak Uruguay'da, belki de sistem değişikliğine gidecekler. Bu durumda da; Juve'ye transfer yapan, sakatlığı sebebiyle turnuva dışı kalan Jorge Martinez'i arayacak gözler...
Dünya Kupası dedik, o da bitiyor malesef yavaş yavaş... Beklemesi uzun, yaşaması kısa. Futbolseverlerin yaz aşkı işte...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder