
Ama yine de adet yerini bulsun diyerekten, için bir iki kelâm edelim futbolculuğu hakkında: Pas konusunda Dünya'nın bir numarasıdır diyen olsa, pek itiraz edemeyiz. Xavi kadar oyunun içinde kalan ve daha hareketli bir isim olsaydı, zamanın da "Dünyalı mı, uzaylı mı?" tartışmaları O'na da yapılırdı. Gelmiş geçmiş en iyi asist konusunda Top 10 yapılsa, Guti birden fazla asistini o listeye koyardı diye düşünüyorum. Bir çırpıda herkesin aklına gelecek asistleri var mesela; Zidane'a attığı "ayak içiyle bile zor verilecek" ara pasını, topukla gerçekleştirmesi; arka gözleriyle Benzama'yı görüp, "ayağının arka dışıyla" al da at demesi gibi...
Yaşının 33'e dayanması, bir çok konuda kendisini geriye itecektir. Ama bu durum O'nun en önemli özelliğini, yani pas konusundaki başarısını bozmayacaktır. Dirençli, iyi yardımlaşan ve yakın oynayan bir takım; O'nun güç handikapını kapatacak ve yaratıcılık sanatını sahnelemesi adına zemin hazırlayacaktır... Buradan asıl konuya geçelim; Schuster'in Real Madrid günlerindeki Guti tercihleri ışığında, Beşiktaş'ın taktiksel tahminlerini yapalım...

Real Madrid'i o sezon asıl şampiyon yapan, Guti'yi muthiş kullanan, Barcelona karşısında unutulmaz bir zafer kazandıran (ki muhtemelen, uzun bir süre böyle 4-1 gibi bir skor elde edemeyecekler El Classico'da) oyun kurgusu; 4-2-3-1 gibi sahaya dağılan sistemleriydi...

Schuster, ilk Beşiktaş planlarında gösterdiği üzere; Real Madrid'le de başladığı 4-1-4-1 gibi görünen ama aslında 4-4-2 olan bir oyun tarzını benimsemek istiyor. Hazırlık maçlarında büyük bölümde ve de Vikingur karşısında da bu sistem vardı karşımızda.

Şayet Guti, bu şablona dahil olacaksa, Delgado'nun bölgesinde oynayacaktır. Sniejder kadar topsuz oyunda bu sistemi kurtaracak kanat oyuncusu ise Hilbert olur, başkası olamaz diye düşünüyorum... Yoksa bu sistem, Vikingur gibi rakipler dışında hemen herkese karşı intihar olabilir...
Guti'li bir Beşiktaş 4-1-4-1 ideali şöyle gözüküyor;

Tıpkı Real'de Gago'yu kullandığı gibi, yakın zamanda da Necip'i o şekilde takıma monte edip, ikili ortasahanın önüde Guti'yi oynatmasını umuyorum... Bu durumda da, Quaresma'nın ters kanadında Tabata - Delgado gibi "daha bir yaratıcı" isim de kullanılabilir. Bu konuda Delgado zaafımı bilenler, hangisini tercih edeceğimi tahmin edebilirler... Yine yanlış bir bölgede olmasına karşın, 2 adet "asist öncesi pas" gerçekleştirmiş, 1 sene resmi maç oynamamasına rağmen, gayet oyunun içinde kalmıştır... Guti'li ve kalabalık bir ortasahanın önünde, topun yerden en asgari şekilde kalktığı bir takımda çok faydalı olacaktır...
Şimdi asıl soru işareti; 4-2-3-1 sisteminde düşülecek tek forvette, hangi ismin yazacağı... Genel kabul görmüş futbol normlarına göre bu isim Bobo olmalıdır. Fakat, Schuster'in bakış açısı biraz farklı bu duruma... Real Madrid'de bu sistemde tek bıraktığı isim "formda olmasına rağmen" Nistelrooy değil; O'nun kadar fizikli, sırtı dönük oyunu beceremeyen fakat temiz gol vuruşları olan Raul oluyordu... Hatta Raul, Schuster'in şampiyon olduğu dönemde Casillas kadar maça çıkmıştır... Raul transferi de konuşuluyor, gelirse bu isim aynı kalacaktır. Fakat böyle bir transfer gerçekleşmez ise, Raul'un Beşiktaş'taki görevini üstlenen Nihat, Beşiktaş'ın 4-2-3-1'inde tek forveti alır mı diye düşünmekteyim...

Beşiktaş şuana kadar kendi ayarında bir rakiple karşılaşmamış, zaten toplamda da 1 adet "kıytırık" resmi maç oynamıştır. O nedenle Schuster'in ne düşündüğünü tartışmak için erken olsa da, bir ön yazı sunmak istedim... Hani değerlendirmeden öte, birazcık "umut etme" tadında bir görüş bildirme oldu sanki... Tahminim o ki Schuster; futbol konuşmayı, yazmayı çok seven bizlere en az Mustafa Denizli kadar malzeme sunacaktır...
6 yorum:
çok güzel olmuş yazı abi büyük zevkle tamamını okdum teşekkürler
ahmet göktaş.
Öncelikle yeni yazınla tekrar hoşgeldin diyorum abi..
Bir çırpıda yazını zevkle okudum .Katılmadığım yeri yok desem yeridir :)
Ben de heyecanla Schuster ve takımı tam anlamı ile izlemek istiyorum.
Ahmet Göktaş;
Ben teşekkür ederim.
Ederlezi;
Hoşbulduk..
Sırf "savunmayı önde kuracağım" demesiyle bile Schuster heyecan yarattı aslında, mevcut kadroya bile böyle bir oyun tarzı kademe atlatacakken, Quaresması, Gutisi kreması oldu işin.
Bakalım ne çıkacak ortaya.
Benim de hayalimdeki ikinci kadro yapısı. Hatta o dönem Real Madrid'ini kendimce inceleyip yazmış olduğun ikinci kadroda sağda Hilbert, solda Quaresma şeklinde bir diziliş yapmıştım. Emek verildiği belii; sonucunda da çok güzel bir analiz olmuş tebrik ve teşekkür ederim.
Schuster'in de en kısa zamanda ikinci sisteme ve Ferrari'ye dönmesi dileğiyle.
tearkan;
Hilbert - Quaresma da gayet ideal olur. Fakat, Hilbert biraz süprizsiz bir kanat oyuncusu olduğundan, varyetesever Schuster daha yaratıcı bir oyuncuyu düşünebilir 2. şablonda...
Abi çok iyi tespitler bütün yazılarını zevkle okuyorum.Ellerine emeğine sağlık.
Cem Gürsu.
Yorum Gönder