Yine konu bir İtalyan forveti, yine göz önünde olmayan bir takımdan ve tahmin edileceği üzere, yine aynı soru ve ana fikir; “Bu adamın hala burada ne işi var?”
Tamam, Sardunya Adası’nın da vardır bir cazibesi. Cristiano Ronaldo, kız arkadaşını alıp Manchester’dan kaçıyordu oraya bir aralar… Matri için öyle bir dert yok. Zaten kendisi de, geçen günlerde izlediğim bir programda; “Tatil günlerinde uzaklaşmıyorum, burayı hiçbir yere değişmem.” demişti. Ama futbolunun artık oralardan uzaklaşması gerek…Futbolculuk geçmişini, birkaç detayla birlikte sunduğum bir yazı vardı, onu okuyabilirsiniz tekrar olmaması açısından. O yazıyı yazarken, İtalya’nın Dünya Kupası kadrosuna da katılmasını ümit etmiş ve büyük bir transfer yapmasını dilemiştim. Çünkü yetenek olarak oldukça fazla ve değerli bir takım içinde “daha da ışıldayacak” oyun stiline sahip bir oyuncudur Alessandro Matri.
Golcülük vasıfları konusunda hiç sıkıntı yok, yerden ve havadan etkili oldukça “net bir golcüdür” çoğu İtalyan striker gibi. Zaten kendisi Milan alt yapısından çıkma. Hatta Sheva Başgan’la kanlı canlı antrenman yapmışlığı vardır, üstelik en parlak zamanında. Ama onu farklı kılan bu değil, zaten sadece golcülük kimliğine bakarsak “bi Pazzini değil” diyebiliriz rahatlıkla…
Onu farklı kılan, sadece bir golcü olarak kalmaması, gün geçtikçe yeni özellikler edinmesi… Geçen sezon Cagliari’nin bir çok golünde dolaylı olarak söz sahibiydi. Ceza sahası içinde yaptığı kritik çalımlar ve kısa paslarla birçok golü var etmiştir. Hani, “öldü” denen pozisyonlarda, imkansız açılardan asistler yapıyordu… Bu sezon kendine güveni geldikçe, daha da farklı şeyler yaptığına tanık oldum. Mesela boş alanda rahatlıkla top sürebiliyor hatta adam eksiltiyor… Pozisyon bulduğunda iyi “bitiren” bir forvetin, kendi pozisyonunu da hazırlar hale gelmesi müthiş bir gelişimdir. Değerini direkt olarak beşe katlar… Alessandro Matri de öyledir, bugünlerde bir golcüden fazlasıdır. Atletik ve güçlü fiziğiyle hedef santrafor da oynar; top sürme, adam eksiltme, gollük pas verme özellikleriyle ikinci forvet olarak da oynar. Ya da ikisinin karışımı olur, böyle tek başına bir takımın hücum hattını sürükler; Cavani’nin Napoli’de yaptıkları gibi…
Geçen sene olmadı, ama bu sene hızlı bir şekilde yükseleceğini düşünüyorum. Yaşı 27 oluyor, normalde geç ama söz konusu bir İtalyan forvetse “erken” bile denebilir. Zira geç açılan daha doğrusu “geç fark edilen” forvet sayısı, toplam forvet sayısının yarısına eşittir İtalya’da. Böyle saçma bir denklemle, bir “saklı yetenek” yazısının daha sonuna gelelim...
Her ne kadar bugün Palermo'ya açılış golünü atsan da, canın sağolsun Alessandro. Belki senin de kısmetin açılır, bu sayfalar uğurludur. Son not: Bobo imzala, imzala Bobo.
Konuyla alakalı;
2 Mart 2010 tarihli Alessandro Matri yazısı
Matri’nin gollerinden bir demet…
8 yorum:
Hiçbir gelişme yok sanırım Bobo'da.
Tabatha da net konuşmuş - burada aldığı ücretin altında hiçbir şekilde hiçbir yere imza atmıyor.
Kulüp yine zarar edecek Tabatha olayından ; gidişat bunu göstermekte.
Buca maçı yeni açık biletleri 50 Lira'dan satılıyor.
Tabatha-Zapo bonservisleri,oynamayan Holosko'nun maaşı,-oynayan!- Nihat'ın yıllığı buralardan bizlere giydiriliyor.
Çok özlemenin faturası bu olsa gerek , ne yapalım !
Uzun süredir bir maçı bu kadar heyecanla beklemiyordum ben.
Cuma olsun..Hemen olsun !
matri iyidir güzeldir ama bi bobo değil tabi :) imzala artık güzel kardeşim, yalan olduğunu bilsem de medyada çıkan her haber sinirlerimi bozar oldu..
İtalya'daki şarap gibi yıllandıkça gelişen golcülere hastayım. matri de en beğendiğim golcülerdendir.
ve korkarım ki bu listeye acquafresca da girecek. bu sene iyice parlamasını bekliyordum olmadı. ama ileride olur :)
daha 26 yasinda be abi. 1 senesini calmissin :)
JimmyLue;
Zaten bu sene alınan o kadar isimli oyuncuya rağmen, altına girilen pek mali külfet yok. Ancak hala eski yanlışların sancısı çekiliyor.
Madem öyle vasat ve orta yaşlı bir adam alındığında, 1+1 yıllık falan imzalayın. Aksi taktirde, performansları ne olursa olsun bir sezon sonra ıskarta oluyorlar. Bkz: Fink, Zapo.
erenn;
Bobo'ya "kafası bozuk, surat asık, her an gidebilir" diyen haber kaynağıyla, "imzaladı" haberini veren aynı yerdi. O nedenle pek inandırıcı olmadı, ama yine de heyecanlandık. Bekliyoruz :)
massimo;
Acquafresca da biraz İtalyan aksanlı santrafor gibi duruyor, yani Pazzini model. O yüzden patlama yapma olasılığı, Matri'den daha düşük sanki. Matri, klasik İtalyan golcüsü stiline başka şeyler de ekledi...
adsız;
84 doğumlu, 2011'e girdiğimize göre "yaşı 27 oluyor" tanımlamam çok yanlış olmasa gerek :)
Az önce antalyaspor- galatasaray maçını izledim.Kenan Özer adında bir oyuncu vardı bizden gitmiş galiba.Bence sahanın en iyisiydi.Biraz fizik olarak düşük olsada pas tercihleri ve yaptığı koşular çok akıllıcaydı.Ayrıca hızlı bir oyuncu.Bence simao ve quaresmaya iyi bir alternatif olabilirdi.Neden bu oyuncuyu bedelsiz olarak gönderdik ki?
Dün de samet bülbül bucaspor-ankaragücü maçında ilk 11 çıkmış ve iyide oynadığını söylüyorlar.Belki de Samet hoca ilk 11 de yer vermeyi düşünüyodur.
Kenan 5 sene öncesinin "Ali Kuçik'i" idi. Hatta ben şuan ki Kuçik için beslediğim umutların çok daha fazlasını Kenan'a besliyordum o dönemler.
Tigana zamanındaki alt yapı oyuncularından biri. Resmen Aguero golleri atıyordu. Kesinlikle kenar forvet bölgesinde alternatif bir oyuncu olabilirdi ancak pek ilgilenilmedi. Bank Asya'ya kiralandı bol bol, iyi performanslara rağmen kampa gitme şansını pek yakalayamadı.
"Elbet patlayacak, ama ne zaman bilmem" dediğim oyunculardandır.
matri candır.. az cagliari maçı izlettirmedi bana geçen yıl.. :)
Bobo hakkında medya da çıkan haberlerin hepsi yalan ve henüz sözleşme imzalamak için görüşülmemiş.. yalnız bobo ve özellikle eşi yönetime biraz sitem ediyor 5 yıldır burada ama çogu zaman arka plana atıldı diyor. hafiften sıkıntılar var yok degil yönetim istiyorsa bu iş olacak. menajerin komisyon istemesi falan şimdilik basının uydurması.. Bobo zaten beşiktaşta kalmayı istiyor. menajer falan hikaye ki ayrıca tam olarak emin degilim ama bildigim kadarıyla menajeri figer degil.
ayrıca son not :)
küçük 'büyük' anlamlar yazısı ilk önce türkçe olarak ve tamamen olmasada biraz ingilizceye çevrilmiş hali bobo ya gönderildi. hatta gönderdikten bir iki saat sonra bobo kendisi facebook da yazılar yazdı..:)
blogun linkini de biliyor :)
Yorum Gönder