Hep gereksiz bulmuşumdur şu uzun devre aralarını. Hani, ortada tatil diye de bir şey olmuyor. Yılbaşından sonra hemen başlıyor kamp, gereksiz hazırlık maçları vesaire. Madem öyle direkt resmi maç izlemeye başlayalım çoğu yerde olduğu gibi, olsun bitsin… Senenin ilk derslerinde, hocaların “kendi aranızda sessizce konuşabilirsiniz…” iznine benziyor biraz. Ders var ama yok… Bari bırak gidelim, bahçeye kuralım iki kale bir anlamı olsun…
Neyse ki bu kez öyle bir ara olmayacak, bilmem farkında mısınız ama 4 gün sonra maç var. Fernandes'i izleyeceğiz Fernandes'i! Hem zırva transfer haberleri de yok... Gerçi bir ara Sergen’i yemişlerdi “Tevez” diye, olur o kadarı… Zaten Tevez denince benim aklıma Ali İhsan geliyor artık; 90’lardaki Şifo – Mehmet karmasında olduğu gibi… Tek farkı; o zamanlar Şifo’nun bir futbolcu adı olduğunu çok sonra öğrenmiştim, o kadar…Resmi siteye son A2 maçının golleri düşmüş, izleyin mutlaka… Bizim Tevez Ali; boyuna rağmen etkili olduğu kafa toplarından yeni bir örnek sunmuş ilk golünde: Ön direkten, arka direğe doğru bilinçli bir vuruş, harika bir gol… Çok zor bir açı aslında kafa golü atmak için; ancak o şekilde topun dibine girip, boynu son anda çevirmek gerekiyormuş, öyle yapmış Ali de… İkinci golü, asıl Tevezimsi olanı: Top daha ayaktan çıkmadan koşusuna başlama, alır almaz kaleye iniş ve çok iyi bir son vuruş… Aslında ikinci forvet, ya da 4-3-3’de sol forvet gibi oynarsa; çok daha farklı işler yapabilir. Ancak yokluktan dolayı merkezde tek oynuyor, malum A2’deki forvetlerin hepsi aynı fabrikadan çıkmış gibi. Ancak U18’den sağlam santraforlar geliyor; özellikle maçları BJK TV’den Eurosport klasında aktaran Harun Burak Bilgin’in üzerinde çok durduğu Emirhan Atilla mesela… Yine resmi sitede yayınlanan son U18 maçında bir golü mevcut Emirhan'ın, enteresan işler yapmış... Topu çekişi, vuruşu falan; ceza sahası içersinde kendine güvenli gözüküyor…
Neyse, tekrar A2'ye dönelim, "Muhammed Demirci!" diyerekten... Öyle bir gol atmış ki; aslında çok fena güzellikte bir gol olmasına rağmen, çok basit bir iş yapıyormuş gibi gösteriyor. İzleyince “ne var yani, tekten geçmiş adamı hemen köşeye vurmuş?” hissi uyandırabilir. Ama bu Muhammed için iyi haber, bu hissi veren adam tehlikelidir çünkü… Golü basit gösteren şey Muhammed’in tekniğinden ziyade, oyun zekasıdır aslında. Topla daha buluşmadan önce senaryoyu çizmiş: “Kademesi olmayan bir adam gelir basar; tekten bırakır, geçer giderim; kaleyi karşıdan görürüm…”
A2 gollerini izlerken her zamankinden daha farklı keyif almamın, bir başka sebebi de vardı tabii: Hasan Türk’ün en nihayetinde profesyonel sözleşme imzalaması. Hem basından söylenenlere göre, hem de Şanlı Beşiktaş Blog’dan sevgili Sefa’nın direkt olarak Erdil Arpaçı’ya teyit ettirdiği üzere; kendisiyle 5 yıllık imzalanmış, şahane! Erkut’un üzerine bir de bu haber, çok iyi oldu… Ancak Hasan Türk’ün Erkut'a nazaran şöyle bir farkı var; "yarınların" değil, hemen yarından itibaren A Takım oyuncusu olarak düşünülebilecek, direkt 18’de değerlendirebilinecek bir isimdir…Bunun nedenlerini defalarca geçmiş yazılarda belirttik. Tekrara gerek yok sanırım. Zaten A Takım’la çalışmalara başlayacakmış… Carvalhal’in A2’yi izlediği söyleniyordu, kayıtsız kalması olmazdı… Bir iki isim daha profesyonel yapılacakmış, eminim ve de umarım ki aralarında Ali İhsan da vardır… 2011’in son güzel haberi Hasan Türk oldu, 2012’nin ilk güzel haberi de Ali İhsan olsun…
“Özkaynak” kavramının, şuana kadar sadece “öz” kısmı işimize geliyordu; “Sözleşme yok, itibar yok, bakmak yok, sürtmek var, sürmek var… Nasıl olsa öz çocuklar, ses etmezler” mantığı. Ancak bu aralar nihayet, oranın aynı zamanda bir “kaynak” olduğunun da farkına vardı Beşiktaş Yönetimi. Dilerim geçici bir rüzgar değildir. Çünkü gerçekten bir mali disiplin, tasarruf planı uygulanacaksa; alt yapı oyuncularına özel ilgi ilk madde olmalıdır. Çünkü şuna eminim ki; bu çocuklar Beşiktaş’ı, en azından “Anadolu’daki fırsat ekonomisinin” kucağına atmayacaktır yerli transfer bazında. Bu bile çok şey demektir…
İlk devrenin kısa özetini, en iyilerini belirleyeceğim bir yazı düşünüyordum. Eğer fırsat bulamazsam, bu son 2011 yazısı olacak. Yeni yılınızı kutlarım, geçtiğimiz yıl boyunca okuduğunuz, fikir sunumları yaptığınız için hepinize teşekkürler. Nice senelere...
Dip hayıflanma: Yahu daha dün bir eleştiriye giriş bazında “yıl olmuş 2011, hala...” diye söze giriyorduk, ne ara geldi yeni yıl? Hay böyle zamanın içinden Holosko geçsin…. Hatta Terminatör 2 bile yeni çıkmıştı, Cine 5 veriyordu; ilk 5 dakikasını izliyorduk, Arnold motorsiklete binince kesiliyordu falan... O zamanlar bu Hasan Türk yeni doğmuş, vay be!
20 yorum:
habire yazıyosun anlatıyosun okuyoruz heyecanlanıyoruz ne zaman göreceğiz bu çocukları a takımda o vakit ne zaman gelecek
kulaktan dolma duyunca veya bu çocukların yaş küçük olunca inanmıyo insan çok iyi olcaklarına. gerçi bunda benim negatif liğim de etken midir bilinmez.
hasan türkü erkutu en azından formaya ısındırmak lazım. Mesela sırf bu cocukları oynatabilmek icin bile kademe takımlarla hazırlık macı yapılabilir. Hem böylelikle tanjuyu mehmet akyüzün akıbetini görebiliriz.. Son olarak oguzun durumu nedir abi, var mı bi gelisme?
Oğuz Siirt'ten sıyrılmaya çalışıyo sanırım, Göztepe falan istiyormuş, izin verirlerse devre arası gider.
Bu çocuklar Beşiktaş, Beşiktaş, bu çocuklardır. Ancak çok daha önemlisi onların hali hazırdaki yeteneklerini, günümüz futboluna uyarlama adına bireysel taktikler yaptırmak ve bunu istikrarlı hale getirmektir. Sana da iyi seneler Mustafa..
her iste bir hayir varmis esastan. Borc batakligina girmek gerekiyormus bu cocuklari görmek icin. Uzun aradan sonra yine ilk defa olumlu düsünüyorum, hem yakinda yeni stat ile alakali bir aciklanma yapilacakmis, hayirlisi insallah...
mehmet demirkol sağlıklı bir altyapıdan iki senede bir başarılı oyuncu çıkmalı demişti... umarım muhammed takıma girene kadar bizim seviyemizde en az 1 oyuncu daha çıkarırız. bundan fazlasını beklemek fazla iyimserlik olur, ama elimizde atınç, hasan, erkut, kadir arı, muhammed, ali ihsan varken, iyimser olmanın da zararı yok:))
mustafa, kayseri maçından sonra mıydı tam hatırlamıyorum ama, "böyle giderse yazacak bir şey yok, bırakırım" gibi bir şey söylemiştin... umarım 2012'de senin yazma hevesin bizim okuma hevesimiz sönmez, diye bir dilekte bulunayım yeni yıl için: )))
bir sorum olacakti.
Yanlis hatirlamiyorsam Alper Potuk yazisinda, Alper'in Selcuk Inan'dan daha iyi olma potansiyeline sahip demistin.
Ayni seyi Hasan Türk icinde diyebilirmiyiz?
Sanki Hasan ile Alper'in stilleri birbirlerine benziyor.
Senin düsüncelerin nedir bunun hakkinda?
İlyas,
Benziyorlar evet; her ikisi de hem pas oyununda varlar, hem de gerekli zamanda top sürme, adam eksiltme özelliğine sahipler.
Alper'in farkı daha deneyimli olması ve sanki oyun içinde daha çok gözükmesi. Ancak Hasan'ın da Alper'e göre, 2 yaş daha küçük olmasına rağmen fiziki farkı var. Daha kuvvetli olunca, tekniğini de daha işe yarar hale getirebiliyor.
Oynadıkça potansiyeli ortaya çıkacaktır. İlk süre aldığı zamanlar, "bu muymuş?" tepkisini de göstermemek lazım. :)
ozan,
Evet, Kayseri maçı sonrası; Kiev deplasmanı öncesiydi öyle birşey demiştim. "Bir değişim görmezsem, yazacak bir şey bulamam..." gibisinden. Ama o günden sonra çok şey değişti gerçekten olumlu anlamda, bizi de yazmaya itti o değişimler tabii. :)Umarım 2012 dilediğin (dilediğimiz) gibi olur...
Seneyi özkaynak ile kapattın abi. Tüm sene böyle geçer inşallah :) Bende ekşi'de başlığı olmayan bizim çocuklara başlık açtım. Belki birilerinin görmesine sebep oluruz. Senin gibi Beşiktaşlılardan biri olan Ali Ece ile yapılmış bir röportaj var. Okumadıysan http://www.sporx.com/futbol/superlig/besiktas/demiroren-birakmaliSXHBQ262190SXQ
Çok net adam. Onu da, seni de seviyoruz. İyi seneler.
en son altyapı hayalkırıklığı Ali Küçik oldu sanırım. O dönemlerde A2 takımda oynarken herkes A takımda oynamalı diyordu ve Schuster reis yanlış hatırlamıyorsam 5-6 maç ilk 11 de şans vermişti kendisine. Benim kendi düşünceme göre bu verilen şansı iyi değerlendiremedi ve hala da değerlendirememeye devam ediyor, Buca ve sonrası Karabük'te. Bu sene ön plana çıkan, Erkut, Hasan Türk, Ali İhsan vs sence Küçik'ten yetenek olarak daha mı potansiyelliler yoksa onlarda yetenekleri olmasına rağmen gerekli mental ve fiziki gelişimiz gösteremeden Ali Küçik ya da Serdar Özkan gibi gelen fırsatları değerlendiremeyecekler mi?
Ülkemizdeki genç futbolcular için en büyük sendorum 18-22 yaş arasında yaşanıyor; bu dönemde gelişme kaydeden alıp başını gidiyor, yerinde kalan ise amatöre kadar düşebiliyor...
Bu geçiş döneminde acımasız olmamak lazım onlara karşı. Mesela Ali Kuçik beklenildiği kadar damga vuramamış olabilir ama ben hayal kırıklığı kelimesini kullanmam yine de. Geçiş döneminde özellikle fiziki zorluklar yaşanabilir, Ali da bunu yaşadı. Holosko model oyuncu çünkü o da; gole hızıyla ve koşularıyla yakın olan, tekniği ön planda olmayan bir oyuncu. Gücü olmayınca silik kalır bu tip adamlar.
Mesela Bursa maçında, çok zor bir görev almasına rağmen (toplu oyunda santrafor, topsuz oyunda sol kanadı savunma gibi) 70 dk iyi götürdü işi, faydalı oldu. Ama o maç, bitirdi onu. Güçsüz çünkü... Şimdi kaybolmuş olabilir; ama aşama kaydederse yeniden en azından Süper Lig takımlarında şans bulan birine dönüşebilir.
Ali İhsan'ın, Erkut'un, Hasan'ın farkı teknik özelliklerdir evvela. Böyle oyuncular sahada ezilseler bile, çat-çut iki kişi arasından çıkarlar, bir şut atarlar, ortalık galayana gelir "ulan ne topçu be!" hissini uyandırırlar hemen... Onların böyle avantajı var, ayrıca İhsan ve Hasan fizik olarak yaşlarına göre çok iyiler. Ve evet, Ali Kuçik'in pozisyonunda oynayan Ali İhsan'ın potansiyeli, Kuçik'e göre çok daha geniştir...
ihsan,
Okudum Ali Ece röportajını, güzel muhabbet olmuş. Demirören'e giden yeşilçam benzetmesi mükemmel. :)
Bugün baselin oyuncusu Genç yetenek xerdan shaquiri yi gördüm gazetede resmini. Adamda rugby ci tipi var. ama adam hem fizikli hem hızlı hemde çalımcı. ben onu tıfıl cılız bişi düşünürken adamdaki fiizği görünce çok şaşrıttı beni.
Genç oyuncularımızın fiziki gelişimleride sağlanmalı kesinlikle.
aimar icin gorusmeye gidildi deniliyor. ortasahaya bir takviye yapilmasini istiyordum; ama aklimdaki isim aimar degildi acikcasi. hem isim hem de mevki bakimindan. ben amc degil de daha bi mc alinmasini istiyor- bekliyordum. bu arada alper potukla alacagi ucret konusunda anlasamamis fener. mehmet topuz vari bir son dakika golu atar miyiz acaba. demiroren sever oyle isleri. neyse bekleyelim gorelim. once blog sahibine, sonra da tum yorum sahiplerine iyi yillar.
..guzel haberler bunlar:
http://www.haber1903.com/futbol/kartal-ozune-donuyor-h8461.html
..herkese iyi seneler...
Bu haberlerle yılı kapatmak gerçekten güzel oldu.En azından yeni yılda bu konudaki umutlarımız artacak.Hasan ve Erkuttan sonra Kadir ve Ümit imzalayacakmış.İkiside potansiyeli daha ön plana çıkmış oyuncular.Ali İhsan onlara göre biraz daha geri planda.Ama en azından bu performansıyla yakın zamanda prof. olacağına dair umutlanabiliriz.
Ama bu sözleşmelerin sadece kağıt üstünde kalmaması önemli.İmzaladıktan sonra antreman fotoğraflarında Hasan ve Erkutu göremedim.Devre arası kamp falan olsaydı en azından A takımla denenebilirlerdi.10 gün sonraki Antep belediye maçını merakla bekliyorum.Umarım geçen sene Schusterin yaptığını bu sene Carvalhal de yapabilir.
Oyuncular kiraya verirken de plan-program yapmak lazim, sirf kiraya vermek icin Oguz`u Siirt` e göndermek hata degil midir? Yanarim yanari su cocugu izleyemedigime yanarim.
Resmi sitenin varligini hatirlamak guzel oldu.. Ali Kucik cabuk ve golu koklama ozelligi olan bir oyuncu olmasina ragmen fizikman cok yetersiz kaldiydi. Bu kisa ozet yeterli degil tabii ama Ali Ihsan yere saglam basan bir oyuncuya benziyor (Bana biraz Nihatin ilk zamanlardaki halini animsatti). Cabuklugunu guc ve bitiricilikle birlestirilirse uzak forvet alternatifini yakinlarda bulabiliriz.
eskiden altyapiya cok onem verirdik ama oyuncu azdi. simdi oyuncu cok ama altyapiya bakan yok. en son erkan kas'in 'rize-samsun macina geldiler ama megerse bize degil de kemal tokak icin geldiler' siteminden sonra tayfur'un da altyapiya cok onem vermedigini anladim. fatih terim'in genclere onem vermesi ve borclar insallah altyapiya verilen onemi arttirir da tekrar altyapi sahlanir. altyapi ile ilgili bir 11 yapmayi dusunur musunuz? mesela
kaleci: umut kaya
sagbek: furkan seker
solbek: caner turp
stoper: sezer ozmen - emre ozkan
orta saha: mertcan demirer-muhammed demirci-hasan turk
forvet: kadir ari- ali kucik-erkut senturk
Hocam sizden; bir ara Burak Kaplan analizi yazmanızı rica ediyorum. Kendisini merak ettiğim için sırf bu sene A2 maçlarını takip etmeye başladım (iyi ki başlamışım), yalnız son haftalarda A takımın yedeği olduğundan izleyemiyorum, pek izleme şansım olmadı. Daha bilgili birinin görüşlerini, özelliklede sizinkini okumayı çok isterim.
Yorum Gönder