Amokachi’nin Avatarı: Christian Benitez

Takriben 2006 Dünya Kupası’ndan bu yana Ekvador’lu futbolculara özel bir sempatim vardır. 2010’un Gana’sı onlardı bir önceki turnuvada… Güç, hız, yetenek ve biraz taktik disiplin karmasıyla, İngiltere’yi dahi çok zorlayacak konuma gelmişlerdi. Aslında bireysel olarak da dikkat çekici oyunculara sahiplerdi, üstelik kendi ligimiz için de alınabilir kategorideydi birçoğu… Bugünlerde hala bu durum sürmekte aslında.Güney Amerika diyince sadece Brezilya, Arjantin odaklı olmamak gerekiyor…

O kadroda olan yeteneklerden biri de, 20 yaşındaki Christian Benitez’di. Ancak, 45 dakika oynadığı Almanya maçının haricinde pek görme fırsatımız olmamıştı. Zaten asıl çıkışını yaklaşık bir yıl sonra göstermeye başlıyor, hem Santos Laguna hem de Ekvador formasıyla çok önemli bir hücum silahı olma noktasında ilerliyordu. Öncelikle süratli yapısıyla dikkat çeken bir oyuncuydu, bunun yanında topla olan yeteneği; ona müthiş bir dripling gücü kazandırmış ve kendisine bahşedilen "panter" lakabı tam yerine oturmuştu. Görsel benzerliğinin yanı sıra, Amokachi’yle oyun stili olarak da en çarpıcı ortak noktası tam da bu… Çocukken izlediğim Amerika 94’den hatırlıyorum kendisini daha Beşiktaş’a gelmeden. Düştüğü zaman bile topla yuvarlanıyordu sanki Amokachi… Her koşulda driplingine devam ediyordu…Öyle bir de golü vardı hatta; düşüp, kalktıktan sonra bir de kaleciyi çalımlamıştı.Benitez de öyle bir şey; kısa adımlarla topla müthiş süratli gidebiliyor… Üzerine bir de gol koşuları ve gol vuruşları eklenince; istatistiksel olarak da muazzam bir hücumcu oraya çıkıyor. Uzun zamandır Football Manager ekibinin de sürekli üzerinde durması, ısrarla potansiyelini yüksek tutmasında da bu sebep yatıyor sanrım. Yeteneklerinin ucu çok açık… Kendisi şu sıralar Meksika’da takılıyor. Tıpkı o da Amokachi gibi kısa bir Premier League macerası yaşadı Birmingham formasıyla, çok da büyük umutlarla gelmişti ancak sakatlığı sebebiyle Meksika Ligi’ne geri döndü.

Meksika Ligi, takım boyunun en uzun olduğu liglerden biri olabilir. Gerçi çok maçlarını izlemedim ama gördüklerim öyleydi; defansla forvet arasına metrobüs hattı çekilse yeriydi… Benitez’in buna rağmen golle sık tanışıyor oluşu, yeteneğinin bir göstergesi aslında. Tıpkı zamanında Chicharito’da olduğu gibi… Geçenlerde Ekvador’un Peru ile oynadığı Brezilya 2014 eleme maçının özetine denk geldim. Bir asist, bir de golle oynamış Benitez. Dizindeki sakatlık ona bir problem çıkarmıyor gibi görünüyordu… Özellikle asist öncesi, yine topla müthiş bir dripling yapmış ceza sahası içersine kadar. Keza, bir önceki Venezüella galibiyetinde de iki golde de direkt katkı sahibi. İlk golde atağı başlatıp, yönünü belirleyerek “etrafını pozisyona sokma” konusunda da başarılı olduğunu gösterirken; attığı gol ise 1.68’lik boyuyla darbeli bir kafa vuruşuyla gelmiş…

Velhasıl, çok şey vadeden bir oyuncuyken; şuan biraz ıskarta kalmış, unutulmuş konumda. Üstelik hala 25 yaşında... Onu yeniden fark edip, ikinci kez Avrupa şansını verecek olan kulüp çok şey kazanacak sanki…

9 yorum:

rivaldo dedi ki...

Madem Club America kardeş kulübümüz, yapsınlar bir güzellik.Bu oluşumda mendesin etkili olduğunu düşünürsek Benitezde radara girebilecek bir oyuncu.Fakat ciddi bonservis vermişler Beniteze.O yüzden Avrupaya dönüşü zor gibi.

Cartalete dedi ki...

Fon dolayı mı kardeş kulüp? İşin o kısmını araştırmadım. Gerçekten, Serdal Adalı'yla da adı geçmiş transferlerde daha önce. Schuster'in "kısa, hızlı, golcü forvet" isteği doğrultusunda mı gidildi acaba, tam isabet olurmuş.

Club America sağlam bonservis vermiş ama kötü gittiler. Zararına verirler belki, şöyle kiralama + satın alma gibi bir formül düşünülebilir. Şu an Beşiktaş'a en lazım gelen forvet tipi bence.

rivaldo dedi ki...

http://www.bjk.com.tr/tr/haber/50601/alliance_toplantisi_sona_erdi.tr.html

Burdaki birlik.Mendesin işin içinde olduğu belli.Amaç olarak da sportif ve ekonomik çalışmalar, oyuncu havuzu, altyapı çalışmaları, hazırlık turnuvaları vs. denmiş.Mesela Shanghai Shenhua Anelkanın yeni takımı.Al Ain falan mendes için bulunmaz fırsat.

Cartalete dedi ki...

Tamam, hatırladım bu oluşumu. Atletico Madrid dışında, Muang Thong United adındaki muhteşem Tayland takımı kalmış aklımda :)
Kesin Mendes işi evet. Vay be, Benitez'le uzaktan akraba çıktık bir yerde.

tannhauser dedi ki...

abi aynı yazıda amokachi ve diz kelimelerini görünce bende heves-kursak ilişkisi canlanıyor.

Cartalete dedi ki...

Hiç sorma. 26 yaşında futbol hayatı mı biter arkadaş...

Adsız dedi ki...

fM 2010 DA herseyimdi Besiktas ta. Gol at asist ver:) Canli pek seyretmedimm gerci ama amokachi ye benzemesi bile yeter refarans icin:) Amokachi demisken onu bizden olan doktor ceksin vebali. Hem admain futbol kariyerini bitirdi,hem bizi.98 de sakatlikdiktan sonra onun yerine gelen Ohen i hatirladikca tuylerim diken diken oluyor. Attan dusup yuvarlanmaya benzer.
O Ertugrul lu oktayli sergen li sifolu amokachi li yankov lu mirmic li alpay li kadronun onunu kesip,sampiyonlugmuzu yiyenler utansin

Cartalete dedi ki...

O Sergen, Şifo, Oktay, Ertuğrul, Amokachi'li takım; iç sahada yaklaşık 3 gol ortalamasıyla oynamıştı.

enorton dedi ki...

Amokachi varken Rasim Karaydı hocamız takım rekor puan ve rekor golle ikinci olmuştu. Uefa da boş kaleye AMO golü atsa çeyrek finaldeydik, valencia maçında. Sonraki yıl Toschak geldi. Sergen takımdan ayrıldı. Ertuğrul stoper oldu, oktayın eşi intihar etti, oktay askere gitti, Amo sakatlandıktan sonra bir türlü düzelmedi. Ohen Del Solar, Sellami transfer edildi bu üçünün toplam parasının daha fazlasına Ayhan alındı. Toshack Ayhana gıcık oldu oynatmadı. Sonra Şifoya gıcık oldu oynatmadı. Basın aylarca Ayhan- Şifo yanyana onar mı yazdı ve o bir yıl önce efsane olan takım ligi 6. bitirebildi.

Ne günlerdi be...

http://www.dailymotion.com/video/xm6bol_danyel-amokachy_sport