Ama öyle isimler de, UEFA’dan gelen cezayla ekonomik
batıklığı iyice etiketlenen Beşiktaş’ı pek tercih etmiyorlar. Mesela Rangnick,
öyle bir macera yerine kendi ülkesinde Hertha Berlin’i tekrar hayata geçirmeyi
yeğliyor.
Bu durumda Beşiktaş’ın önünde iki seçenek kalıyordu. Ya
Rangnick yolunda gitmesi muhtemel, futbol zekasına ve heyecanına sahip; belki
de yeni futbolu bıraktığı için henüz hocalık anlamında kariyeri olmayan bir
isimle “riske girmek”. (Açıkçası beni böyle bir isim daha heyecanlandırırdı.) Ya da ismi çok daha kulağa aşina
olan yerli bir hocayla anlaşıp; biraz daha kolaya kaçmak... Sanırım Altınsay’ın “devam
etmeme” kararı da, stratejinin ikinci seçeneğe doğru kaymış olmasıyla ortaya çıktı.
Gün geçtikçe, duyduğumuz kadarıyla seçenekler Denizli ve Aybaba arasında daraldı. Şahsım adıma, Beşiktaş’ın planlamasına çok daha uygun olabilecek bir Mehmet Özdilek vardı göz önünde. Düşük bütçeli bir takıma “futbol” oynatabileceğini kanıtlamıştı. Eline Emrah gibi yetenekli bir genç düşünce, parlatabileceğini de…
Gün geçtikçe, duyduğumuz kadarıyla seçenekler Denizli ve Aybaba arasında daraldı. Şahsım adıma, Beşiktaş’ın planlamasına çok daha uygun olabilecek bir Mehmet Özdilek vardı göz önünde. Düşük bütçeli bir takıma “futbol” oynatabileceğini kanıtlamıştı. Eline Emrah gibi yetenekli bir genç düşünce, parlatabileceğini de…
Açıkçası Denizli ismine karşıydım. Çünkü Mustafa Denizli ile
değişecek pek bir şey olmazdı. Kendisi iddialı bir hocadır. Büyük oranda kadro
tasfiyesine, gençleştirmeye karşı çıkabilirdi. Bu durumda Beşiktaş, ekonomik
olarak yükünü hiç hafifletmeden yeni bir sezona giriş yapacaktı. Başarı gelirse
sorun yok, ancak yine hedef dışı kalınırsa; şişkin ve maaş anlamında pahalı bir
kadro kalacaktı yine elde. Beşiktaş’a sağlı sollu ihtarlar, cezalar gelemeye
devam edecekti. Beşiktaş ekomonik durumunu düzeltene kadar "ya olursa?" prensibiyle, iddialı bir kadroyla yola devam etme lüksü kalmadı.
Samet Aybaba ile başarı gelmezse dahi, geride bırakacağı şey
"bolca profesyonel sözleşme imzalatılmış gençler" olur en fazla. Belki içlerinde
kalitesinin farkında olacağımız birileri çıkar. Bursaspor’un Volkan Şen’i fark
edip, bir sonraki şampiyonlukta kilit rol vermesi gibi… Gençlerbirliği’nin
bugünlerde kolayca 5 milyon Euro’ya çevirebileceği Soner Aydoğdu'yu görmesi gibi…
Ama hoca da “zirveye oynayan bir takım!” vurgusu yerine,
bunları söylemeli. Beşiktaş’ın şuanda popülizmden ziyade, gerçekçiliğe ihtiyacı
var. “Beşiktaş geçmişte olduğu kadar
sükseli oyunculara sahip olmayacak. Mütevazı, genç ama arzulu bir takım
yaratacağız. İlk amacımız kendi değerimizi kendimizin yetiştireceği, Beşiktaş’ın
düştüğü ekonomik sıkıntıya ters düşmeyecek bir stratejidir. Bu yolda, maç maç
düşünüp Beşiktaş’ı mümkün olduğunda zirvede tutmaya çalışacağız.” demek çok
zor olmamalı.
Velhasıl, nihayet belli olan teknik direktör ismi beni çok
heyecanlandırmadı. Ama durumu bildiğimden, yönetimi çok da eleştiremiyorum. Samet
Hoca’yla geçilecek bir yılın en fazla “kayıp” olacağını, en azından “kayıp ve
batık” bir yıl olmayacağını hissediyorum. Şuana kadar Trabzon dışında kendisiyle kimse 1 yıldan fazla çalışmamış. Güvendikten sonra, kadroya rahatlıkla 16 yaşında adamı koyabilecek bir hocanın daha ilk yılında başarı olarak da insanları tatmin etmesi, biraz zor bir durum. Geçmişinde her hangi bir damga vuramamazlık, bu sebeple olabilir. Ama o 1 yılda, üzerinde durduğu takımın oyuncu ve sistem bazında; "2-3 yıl sonra nereye gelebileceği" az çok belli olur. O zaman tekrar üzerine konuşuruz. Şahsen, önümüzdeki sezonun
Beşiktaş’ını merak ediyorum diyebilirim. Hayırlısı olsun.
Konuyla alakalı; Hayatım Futbol'daki yazım: Tadilat Nedeniyle Üç Yıl Kapalıyız
Noat Samisa'dan: Aybaba Seçimi Üzerine
25 yorum:
Samet herşeyden önce kardeşi yüzünden istenmeye adam :) Tabi geçmişte tribünlerle yaşadıkları da ciddi problemler oluşturacaktır. Ayrıca Samet'i isteyen ekibin başında Levent Erdoğanın olması da hiç hayra alamet değil.
Teorik olarak bakarsak adam son 4 yılın 2 yılını işsiz geçirmiş. Çalıştığı 2 senenin 1 senesinde de küme düşmüş. Ama tabi bunun yanında ts ve gençler ile alınmış tr kupaları var. Bir de farklı takımlarda ondan sonraki dönemlerde başarıya ulaşmış ama onun başlattığı gençleştirme operasyonları. Yani bana göre tek iyi yanı gençlere önem verme, bulup çıkartıp güvenme olayı. Ama sadece bunun için diğer tüm olumsuzluklar silinebilir mi? Bence hayır.
Tamam, kariyerli adam alamıyoruz. Ama mesela gençlere gayet güzel top oynatmış almanya çıkışlı thomas doll gibi bir adam al-hilal'i bırakıp gelebilirdi istense. Veya gerçekten anlayamadığım Rasim Kara'nın hiç bir zaman düşünülmemesi olayı var.Bu isimlerin de tabi ki olumsuz yanları vardır ama eminim klüp içinde samet kadar olumsuz etki yaratmazlardı.
Altınsay gitti Samet geldi, bir haftada bir klüp bu kadar geriye gidemezdi herhalde. Hem yönetim hani futbolu profesyonellere bırakıcaktı? Ne demek oluyor yönetim kurulunda td seçimi yapılması? Seçeceksen futbol direktörü seç sonra da hiç bir şeye karışma..
Aybaba'nın CV'sine önbakış olarak baktığımızda, belirgin bir damga vuramadığını görmek doğal aslında. Çünkü hep 1'er yıl çalışmış. Onun mentalitesindeki bir hocanın, tek bir yılda başarıya ulaşması biraz güç olur.
Çünkü dediğin gibi; yaşı ne olursa olsun ışık gördüğü genç oyuncuları koymaktan çekinmeyen bir adam. Ama kimse, "bu çocukarla bakalım 3 sene sonra nasıl seviyeye gelecek?" diye beklememiş. Bu durumda da, onun çıkardığı oyuncuların kaymağını bir sonraki gelen yemiş.
Beşiktaş'ta da en kötü ihtimalle bırakacağı damga o olur. Varsayalım 1-2 sezon sonra futbol ekolü daha sağlam bir hoca ile anlaşışdı. O zaman o hocanın önüne koyulacak Hasan Türkler, Erkutlar, Atınçlar; Beşiktaş'ın kârına olur.
Ama belki adam başarılı da olacak yani. Ki; mevcut düzende en azından ilk 4 arasında kalmak bana göre başarısızlık olmaz. Gelecek yıllar için "bu takımdan bir şeyler olur." izlenimi bıraksın yeter.
Benim yeni yönetime asıl not vereceğim husus; kadro ve transfer planlaması olacak.
ya arkadaşlar ben birde şunu anlamıyorum. bizim takımdan ayrılacak futbolcular niye bedavaya gidecek bir hava var medyada. egemen gibi futbolcu en az 5-6 m € eder. Q7 deseniz her türlü aldığımız paraya alıcı bulur.eğer egemen bu şartlarda kalmayacaksa bonservisini ödeyene gider.
Onu ben de anlamıyorum. Ki o yüzden yönetim net şekilde gönderilecek yabancıları zikretmiyor bence, değer kaybı olmasın diye.
Egemen olur da maaşı ödenemiyor diye giderse; 5-6 olmasa da minumum 3 milyon falan bırakmalı yani.
Sadece Simao alacakları karşılık fesih olabilir.
Benim anlamadığım bir nokta var. Tamam teknik direktör önemlidir ama futbolcunun eğitimi gelişiminin sağlanması eksiklerinin belirlenip bunun üzerinde durulması bir ekip işidir. Fuuat Çapa hoca mesela gençlerbirliğinde bu tarz bir çalışma yaptı. ama bunu tek başınada yapmıyor. Takımın teknik direktör haricinde böyle bir kadrosununda olması gerektiğine inanlardanım. böyle bir ortamda hiç bulunmadığım için hiç bilmiyorum ama bana mantıklı gelen budur. Bir tane sakız reklamında olduğu gibi birisi gelecek dertler bitecek olmazki. Böyle bir kadro olması gerekir. Bunun biirazda teknik direktörden bağımsız kulüp bünyesinde çalışan bir kadro olmalı sanki.
Arsene Wenger'i bile getirsen bu kadroyla ancak bir yere gelebilir. Arsenal'in halini görüyoruz. Her sene ilk 4e ancak oynuyor. Onun için nasıl Arsenal taraftarı destekliyorsa bizde desteklemeliyiz. Hatta bizim şöyle bir şansımız var. Rakiplerimiz über güçlü değil. Yani ilk sene çok başarısızlığı kafaya takmayıp sonraki seneler için umutla beklemeliyiz. Ve tabii elimizde ki oyuncuları iyi pazarlamalıyız. Arsenal bu şekilde düzlüğe çıktı. Bizde çıkana kadar böyle davranmalıyız.
Sevgili Mustafa.. Samet hoca, Aykut kocaman'dan daha mı kötü bir hocadır? cvsinde sadece ankarasporu bir sezon çalıştırıp sonra da fb'de futbol direktörlüğü yapmış bir adam başımıza t.d olarak yediriliyorsa Samet hocaya karşı hele de bizim basın ve tribünler önyargılı olmamalıdır. Sadece kafamda takımın nasıl futbol oynayacağına dair soru işaretleri var. Misal sokağa çıkın ve herhangi bir kalburüstü Beşiktaş taraftarına sorun bu takım seneye ne pynaycak diye.. Bence kimse somut birşey diyemeyecektir. İşte bu asıl muamma..
@celal abbas: tayfur'un telefon kayıtlarına bakılırsa, bu iş gayet de amatör yapılıyor bana kalırsa. saçma sapan kumpaslar, avam ilişkiler. üzerinde durmaya değmez.
samet aybaba'nın futbolculuğunu hayal meyal hatırlıyorum. daha çok da radyodan dinlemişliğim var. adam beşiktaş'ın kaptanıydı sonuçta. o zamanlar öyleydi. futbolcunun donunun markasını bilmezdik. tribünle ilişkisi değil de, yıllar yılı beşiktaş'ta teknik direktörlük yapmak istediğini söyleyip durmasından dolayı tiksinti geldi bana. bir yandan da adnan aybaba+levent erdoğan faktörü. hoşnutsuzum.
tabi beşiktaş yine beşiktaş. el-mahkum, el-mecbur.
Açıklamaları çok güzeldi. Eski ruhu tekrar ortaya çıkarmayı planlıyor gibi. Ama kaptan olarak Toraman'la devam ederse onu başarması çok zor. Egemen kaptan olsa bence daha mantıklı olur. Ve toraman'ın ya sözleşmesi düşürülmeli ya da gitmeli. Yaa deli ile kavga edince keşke deli ibo kalsaydı o gitseydi.
Samet Aybaba'nın beşiktaş teknik direktörlüğüne getirilmesinde sorun sadece yukarıda sayılanlardan ibaret olsaydı keşke. Zira Aybaba'nın daha önce Kadıköy savcılığınca yürütülen şike soruşturma dosyasında Susurlukçu Ali Fevzi Bir'le telefon kayıtları var. Ve rahmetli erdoğan arıcayla birlikte dosyanın şüphelilerinden(http://samosan.com/AntiCimbom/Yazilar/Sayfa2/SikeGercegi.htm)
Etrafındakilere ve özellikle kardeşine falan bakınca çok da garipsemiyor insan. Ama garipsenecek bir durum olmaması başka şey böyle bir maziye sahip futbol adamının beşiktaş kulübünden içeri sokulması başka şey. Bu yönetim Aybabayı getirerek beşiktaşın başına en az sinan engin kadar büyük bir bela açmıştır. Ve anlaşılıyor ki Yeniden yapılanma diye ortaya çıkan Beşiktaş yönetimi önüne çıkan engelleri bütünüyle yıkmakta tereddüt ettiği, eski yöneticileri tasfiye edemediği ölçüde kendi geleceğini ortadan kaldırmaktadır.
Son olarak Beşiktaş kamuoyundaki borçtan dolayı böyle bir yola girildiğinde ilişkin yaygın algının yanlış ve yanıltıcı olduğunu düşünüyorum. Aybaba bu takıma teknik direktör olduysa bu yürüttüğü yoğun kulis çalışmasının, ve beşiktaş yönetimlerinin futbol aklından yoksunluğunun sonucudur. Sorun sadece ekonomik sıkıntılar olsaydı takımı ve gençleri tanıyan roland Koch teknik direktörlük yapmak istediğini söylemişti bu kadar çaresiz bir durum varsa ona yönelinirdi. Anlaşılıyor ki asıl sorun bu değil.
Sonuç olarak hiç bir borç bu adamın bize yükleyeceği ahlaki yükten daha ağır değil, hiç bir borç da bu rezaletin mazereti olamaz bence.
Akılla yürütülen bir futbol komitesinin seçimi değil de bir iki yönetici öyle arzu etti diye gelmiş olması; ve daha kötüsü Ömer Güvenç modeli basın mensuplarının da büyük hazla bu durumu karşılaması yine işin sevimsiz bir diğer boyutu.
Ama S.Aybaba'nın bu röportajını genel hatlarıyla sevdim. Bu kez gerçekçilik durumu koymuş ortaya. "Önümüzdeki iki takımla transfer yaparak, elimizdeki oyuncuları tutarak yarışamayız. Ancak onlardan daha iyi takım ruhuna sahip olabilirsek şansımız olur." gibi bir düşünce güzel.
Yalnız Altınsay döneminde çok güzel bir yabancı oyuncu havuzu hazırlanıyordu. Ben de katkı yapmıştım. Galiba eskiye dönüş var. Hoca adam beğenecek...
http://www.youtube.com/watch?v=ayZ8HU_gYJo
http://www.youtube.com/watch?v=JkYH0dBLeNU&feature=relmfu
Samet Aybaba Beşiktaş için her şeye hazırım, hatta para da almam gibi içi oldukça boş olan ama bir o kadar da birçok kişiyi etkileyen laflar söyledi. Bu kadar ucuz bir adamın Beşiktaş'ın başına gelmesi içimi acıtıyor.
Carvalhal'dan daha çok para alması da ayrı komik bir durum. Borcumuzun tavan olduğu bu dönemde böylesine başarısız bir teknik direktöre bu kadar para vermek çok yanlış.
Beşiktaş'ın Ferguson'ı olacağım diyerek zaten ne kadar rezil biri olduğunu da kanıtlamış oldu, gittiği kaç takımda 2 seneden fazla durmuş ki Beşiktaş'ın başında uzun süre duracak? Yazık.
Fikret Orman'a olan güvenim artık yok.
Ve bu FEDA edebiyatını boş-beleş bir edeibyat, bir şeyden ne kadar çok söz edersen o şey o kadar yalanmış derler, haklılar. FEDA dediğin şey böyle olmaz.
Samet Aybaba kararına saygı duymuyorum ve Beşiktaş'ın başında bu tip adamlar dururken Beşiktaş bana anlam ifade etmiyor.
Beşiktaş iflas edene kadar böyle dandik transferleri göreceğimizi düşünüyorum, iflas geldiğinde haciz başladığında asıl FEDA'yı göreceğiz.
Samet'in röportajını YD'nin geldiği ilk dönem verdiği röportajlara benzettim. Tam taraftarın istediği damara basan konular, söylemler. O yüzden YD'nin getirmesi gereken adam tam buymuş diye düşündüm. F.Orman'ın Samet'ten ve etrafında dolaşan adamlardan haz ediceğini hiç sanmıyorum. Bir şekilde L.Erdoğan'ın yönetimden istifa ettirilmesi ve Altınsay'ın geri dönmesi lazım. Yoksa iç huzur diye birşey kalmaz.
Şimdi şöyle bir şey de var; hakikaten kadroya 4-5 tane A2'den adam sokacaksa "90 yıllara gönderme" yaparak biraz popülizm yapmak da zorunlu oluyor. Maalesef bu şekilde gazı alınması gereken kitle hiç de az değil.
Ama işin kendi bazındaki popülizmi, can sıkıcı. Elbet para konuşacaksın abi nedir yani. Oldu olacak "evimi sattım kulübe verdim hoca olmak için" de.
Yapıcağı garanti olan tek şey kadroya 4-5 tane altyapıdan oyuncu almaktır zaten. Burak ve Mami zaten artık banko her maç dakika alırlar. Maminin oyuna girmesi tribünlerle arasını yumuşatmada büyük etken olucaktır. Q7 giderse Burak 11 oyuncusu olabilir. Pektemek banko 11 oynar, yanına Webo'yu alırlar, M. Akyüz yedekleri olur. Gençlerin önde basacağı bir oyun tarzı dediğine göre her maç Nacip ve Veli'yi de izleyeceğiz. Daha verimli oyuncular çıkarsa A2'den onları da görürüz yavaş yavaş. Şu ekonomik durum içerisinde yukarıda saydığım herşey normal ve hatta güzel olabilecek şeyler. Ama bunları yapmak için Samet olmaya gerek yok işte.
Adam Güney Amerikalılara takıntı yapmış gazetedeki haberlere göre. Yeni Gençlerbirliği olma yolunda ilerliyeceğiz gibi geliyor bana.
Bir de Koch'u da göndericek Samet sanırım, kondisyoner arkadaşlar da bakıyoruz vs. dedi. Zaten bir ara Koch'un td olucağına dair haberler çıkmıştı, artık onu barındırmaz herhalde klübede.
Zaten 4-1-3-2 diyor. Bu sistemde Necip, Veli fazlasıyla zorunluluk. Öyle bir takımı önde bastırmazsan direkt patates olunur.
Hilbert Berat Egemen Tanju
.........Necip
..Mami..Oğuzhan...Veli
.....Pektemek..XXX
gibi bir şey gözümün önüne geldi ilk bakışta.
Egemen kalıcak mı acaba merak ediyorum.
Mami şimdilik Oğuzhanla Burak'ın yedeği olur gibi bence.
Bir de bu kadroyla oynarsak kaleye yabancı alabiliriz ama acaba almalı mıyız bilemiyorum.
Aynı şartlarla kalıyor diyorlar. Bence bu pek ilkeli bir davranış olmaz. Madem genel olarak maaş indirimine gidiliyor, tutarlı olmak lazım.
En azından maç başını düşürmek gerekir.
Aybaba eğer diyorsa ki "kaliteli adam 17sinde de oynar"; o zaman Muhammed Demirci bence A planında düşünülebilir. 4-1-3-2 gibi bir sistemde sol orta saha, tam onun kalemi bana göre.
Evet aynı şartlarda kalmış. Böyle olunca Q7 ve Almedia'da indirime gitmek istemeyecekler, böylece kesin olarak gözden çıkartılmış olucaklar. O değil de Samet önceliği sol bek transferine vericekmiş. Tanju orayı İsmail dönünceye kadar gayet götürür gibi geliyor bana, saçma sapan transferler yapmasak bari..
O sol orta sahaya güzel bir yabancı bulursak ( ki benim listede Kevin Kampl diye bir çocuk vardı direkt oraya namzet; Sloven u21'den ) Veli sol bek de oynar bence. Sonuçta bu takım önde basmak ve oynamak zorunda; o halde Veli o işi kotarır.
Fuat Capa bu takimin ihtiyaci olan adam...
Sifo neden hic düsünülmedi hic anlamadim, basinda bir kere adi bile gecmedi. Benim tek adayim Sifo idi. Sifo hem futbol bilgisi hemde durusu ile daha cok yakisiyor oraya. Samet´in gelmesine sadece bir noktada sevindim, o da carsinin sevmedigi bir adamin hocamiz olmasi. Kulubun anahtarinin sahibiymis gibi davraniyorlar, alin size hoca:)
Arkadaşlar eğer başarılı olursa kalır. Eğer başarılı olamazsa genç dinamik bir kadro bırakır arkasında. Gider ve yerine gelen iyi işler yapar. Ama ben 4 sene dolana kadar kalması taraftarıyım. Aykut kocaman'a dayanıyor fener. Bizim de sabretmemiz lazım
Mehmet Özdilek'in Antalyaspor'a oynattığı şeyin futbol olduğuna kesinlikle katılmıyoum.
Sezer ve Erkut kamp kadrosunda görünmüyorlar? Kadrodaki gençlerle ilgili bir yazı hiç fena olmaz bence :)
Yorum Gönder