Serie A'da 1. Hafta


Ibrahimovic’in yolu Milan’a düştüğü gün; bu transferin çok iyi bir santrafor dışında camiaya ciddi şekilde “hava” kazandıracağından dem vurmuştuk. Giderken onu da beraberinde götürmüş… Serie A, Barça’dan en iyi zamanını yaşayan Ronaldo’yu koparan bir ligken; şimdilerde en marka kulübü para gücüne boyun eğmek zorunda kalıyor. Bu durum, Milanlılar’ın ciddi şekilde kalbini kırmışa benzer… Zira San Siro’nun boş tribünlerle sezonu açması pek rastlanır şey değildi.

İşin saha tarafında da; hücum yönünden çaresiz kalan, savunma yönünden ise 5 yıl öncesine geri dönen bir Milan vardı. Lige tekrar yükselen Sampdoria karşısında; duran top veya uzun şutlarla gole yakın olabildiler ancak. Mesela şampiyon takımın “x faktörü” olan Boateng, artık takımın hücumdaki tek opsiyonu gibiydi… Böyle giderse Milan’ın ilk 3 -yani Şampiyonlar Ligi- dışında kalmaları sürpriz olmaz.
 Zeman’ın 2 stoperi bırakıp, geriye kalan 8 adamla santrayla birlikte prese kalkan takımı; ligin en büyük rengi olacaktır şüphesiz. Romalı taraftarlar ve savunma oyuncuları dışında herkes bu takımdan tat alır, en basitinden bolca gol görüleceği kesindir. Daha ilk maçta 4 gol görüldü, içlerinden biri daha da fazla görülmeye değerdi. Osvaldo, topun gelişine “röveşata ile” sert ve düzgün vurdu

Bilindiği üzere Palermo sempati duyduğum takımların başını çekiyor. Lakin son dönemde “al-sat” olayının iyice dışına çıkarak “para edeni sat gitsin!” gibi bir mantığa dönüş yaptılar. Sahadaki rolüne bakılmadan, gelen teklifte yazan paraya bakılmaya başlandı iyiden iyiye… Bu durum Palermo’ya olan ilgimi azalttı. Bana kalırsa, Sampdoria’ya olduğu gibi ne olduğunu anlamadan Serie B’de bulabilirler kendilerini. Nitekim ligin ilk maçında çok zayıf kaldıkları görüldü. Bu yıl da transfer bütçesinin neredeyse tamamını Dybala'ya ayırdılar ki; o da sahadan çok "kasayı" düşünme hamlesidir.

Napoli ise sene başında Lavezzi’yi zirve fiyatına satarak, Adriyatik’in Messi’si Insigne’yi formaya ısındırmaya başladı. Çok da mantıklı bir hamleydi bu… Zaten sistem artık yıllardır aynı, çoğu oyuncuyla birlikte. Zımba gibi takım, özellikle deplasmanlarda kolay kolay kaybetmezler. Cavani’yi elde tutma ısrarları da saygı duyulası.
İlk maçlar itibariyle (Juve’yi dışarıda bırakırsak) hücum aksiyonları lezzeti açsından öne çıkan iki takım vardı: Inter ve Fiorentina. Inter, yardımlaşmalı oyunuyla bu lezzeti sağladı; Fiorentina ise daha çok bireysel yeteneklerle. Jovetic’e El Hamdaoui eklenince; çözümü zor bir hücum hattına dönüşebileceklerin sinyalleri geldi. 

Inter, zaten Diego Milito’nun da form tutmasıyla geçen sezon bir çıkış yakalamıştı; yine aynı senaryo devam ediyor. Üzerine gayet nokta transferler yapıldı. Orta sahaya Guarin, Gargano, ikinci forvete Cassano mesela… Keza La Liga’da kısık ateşte pişirilen Coutinho da, bu sezon daha kilit roller alacağı benzer. Bence Juventus’un en ciddi rakibi olabilirler.

Nazarımda “yeni Klinsmann” olan Ciro Immobile, Genoa kariyerini gole açtı. Çok da güzel bir goldü… Dün akşam elenen Udinese de ciddi bir fırsat tepti. Şampiyonlar Ligi’nden gelecek gelirlerle, Serie A’nın ikinci kategori takımlarına büyük fark atabilir; zirvenin yakınlarında kalıcı şekilde yer edinebilirlerdi. Topa daha üç adım kala Panenka atacağını belli edip, beceremeyince “üç hayırla uğurlanmış popstar adayı” gibi kalan Maicosuel sağolsun… Aslında hep Pirlo’nun suçu bunlar. İngiltere maçı sonrası Totti’nin dediği gibi; “her şeyi kolay gösteriyor”…

6 yorum:

tearkan dedi ki...

ibra'nın italya'ya dönüşü sevindirmişti beni. hem milan, hem de seria a adına. kalkıp kendisini 'şu kadar boyu, şu kadar kilosu var; en iyi hedef santrafor ibra' diye niteleyen leonardo'nun yönetimine gitmesi üzdü açıkcası. gerçi kendi açısından düşünüyordum da; amsterdam, barcelona, milano ve futbol hayatının son döneminde paris. hiç fena gözükmüyor açıkcası.

juve'yi tekrar üstlerde görmek güzel. kadro yapısını (özellikle yaş ortalamasını) düşününce milan gibi tek atımlık barut da değiller üstelik. bir de fiorentina'dan jovetic'i koparırlarsa cl için son 4 hedefi belirir bana göre. gerçi o sakatlık olmasa jovetic çoktan kopardı floransa'dan. belki de hayırlısı böyledir, juve'ye kısmettir jo-jo.

bir sezon daha kalsa, sonra da emekli olsa derken
reyiz için sion'a, gattuso'nun gidecek haberleri çıktı. mantıklı bir seçim. italya'da fazla uzaklaşmamış olur en azından.

önde juve, arkasında napoli ve inter şeklinde bir görüntü var italya'da. roma'nın maçları ise yazdığın gibi zevkli olur. 7 artı oynadık saldır zdenek diyerek izlenir.

Celal Abbas dedi ki...

Fiorentina maçının özetini izledim. Fiorentinayı hiç beğenmedim özetlerden. Üstelik Udinese 4 gün önce oynadığı Braga maçının 11 inide nerdeyse tamamen değiştirmişde. o 11den en fazla 2 yada 3 tane oyuncuyla oynamışlar. fiorentinadan ilkyarı organize bir atak göremedim tam organize ataklık bir hucum oluyor bir bakmışsın ljajic şut çekmiş. 2.yarı rakip sahaya yerleşmişler organize atak yine göremedim. Jovetic sayesinde maçı kazanmışlar. Üstelik hafta sonu fiorentina milletin bankosuydu 90+1 de jovetic sayessinde maç geldi. Tabii bunlar özetlerden edindiğim izlenimler.

İbra PSG de olmayacak şimdilik bence çok zorlanacaklar zorlanmaya devam edecekler. Milanda alıştığı rooney tarzı bir stili vardı. Sahada stoperlerin kucağına vermişler ibrayı. öyle olmasa bile milandaki gibi oynasada forvet arkasına koşuyu kim yapacak Pastoremi. nene yapar belki yada lavezzi. PSG nin kadro yapısı ibrahimovicle bence hiç uyumlu değil. Lavezzi ye ihtiyaçları var.lavezzide cezalı. İbrahimovicin olduğu takımda Pastore bence olmamalı. rolleri biraz çakşıyor. PSG bence sanki burda hatalı bir karar verdi. İbra hamlesi ile Pastore ya kullanılamayacak yada kullanmaları için Pastorenin başka bir dönüşüm geçirmesi gerekecek. Biri 60milyon euroluk yatırım diğeri 40 kusur milyon euroluk yatırım. bana biraz böyle görünüyor. senin fikirlerini merak ediyorum doğrusu.

Celal Abbas dedi ki...

Osvaldonun golünü izledim benim gözüme çarpan pası veren oyuncunun (Galiba de Rossi) topa basitçe dokunuşu bence çok güzeldi. Çok güzel dokunuyor. sanki antrenmanlarda osvaldo böyle goller atıyorda de Rossi de bunu biliyormuş havasında öyle bir dokunuşla pas atıyorki. hadi Osvaldo bir roveşata yap der gibi. Roveşata yapacağını adı gibi biliyormuş gibi.

Cartalete dedi ki...

Zaten Fiorentina'nın hücum aksiyonlarında "bireysel olarak" lezzet olduğundan bahsederken, Jovetic'di konu. :) Ljajic liselisi Mihajlovic'in de başını yakan unsurlardandı, en önemlisi de Jovetic'in sakatlığı tabi.

Zaten 3-5-2''lerinde her iki tarafa bek orjinli adam koymuşlar. Mecburlar nerkezde bireysel yeteneğe. El Hamdaoui de fark yaratır o düzende. Berbatov da diyorlar... Berbatov gelirse, tearkan'ın dediği gibi Jovetic'e Juve kapısı açılır belki.

Fransa Ligi'nden henüz birşey izleyemedim, ama özetlere bakacağım müsait zamanda. O zaman daha sağlıklı yorum yaparım da; bahsettiğin şeyi kafamda canlandırdım ve benim de tahmin ettiğim bir şey.

4-2-3-1'de Pastore forvet arkasıysa, merkezdeki adam mecburen kaleye yaklaşık, stoper kucağında oynayacak. Gerekirse oradaki adam yem vazifesi görecek falan. Ki bu Ibra'ya uygun bir format değil bence de. O da klasik sahte 9'lar gibi; ceza sahası dışında da gezinmeyi seviyor. Milan'da da o konuda fark yaratıyordu zaten. Hücumları hem yöneten hem bitirendi.

İkisini de oynatmada tek çıkar yok, Pastore'yi sol forvet gibi oynatmak olabilir.

De Rossi, resmen manşet pası verdi orada evet :)

tearkan dedi ki...

leonardo'nun ibra'ya bakış açısını düşününce bu şekilde stoper kucağında oynamaya devam edecek gibi gözüküyor. ibra açısından maalesef desem de psg açısından seviniyorum açıkçası. futbol dışı sermayelerle yapılan transferlerin, kurulan takımların tutmaması hoşuma gidiyor ne yalan söyleyim.

Celal Abbas dedi ki...

udinese Juventus maçını incelerken şöyle birşey dikkatimi çekti. Juventusun sorunu bence golcü demek eksik kalır. Juvenstusun kapanan takımlara karşı havadanda gol atabilecek bir golcüye ihtiyacı var. van Persie ve Falcao müthiş olur meselaa. ama bunlar olmasada Bayernin bu yıl kadrosuna kattığı pizarro bu işe sanki kısa vadeli çzüm olabilirdi yada Marc Janko ya tutarsa diye kadroya eklemlenebilirdi gibi geldi bana.

Ama şu gerçek İtalyanlar gerçekten futboldan anlıyorlar. Juventus mesela eksiklerinin ne olduğunun farkındalar ve bunun için uğraşıyorlar. İtalyanların bu farkındalığını farkedince bizimkiler italyanlar yanında cidden futboldan anlamıyorlar desem çokmu ağır olur bilemiyorum. en basitinden fenerbahçe mesela hala Alexlimi Alexsizmiyi tartışıyor ondan önce binlerce eksik varken. Birisi sprinte takmış.

Bu hafta sonunda Udinese maçı 0-0 biterse bence tek nedeni bu etken olacak.