Golcülerin Hakan Peker’i

2002’nin yazında Klose, ‘Dünya Kupalarının kafa golleriyle hat-trick yapan ikinci oyuncusu’ olurken; dünyanın en iyisi yarışı Rivaldo, Zidane ve Figo’nun arasındaydı… Sergen ve Pascal’ın dönüşü söz konusuydu… Ortega transferiyle, ortalık yıkılıyordu… Lost daha başlamamış hatta Bizimkiler dizisi bile hala bitmemişti… Türkçe Sözlü Hafif Batı Müziğimiz 'Rimi Rimi Ley' gerçeğiyle henüz tanışmamıştı... O günden bu yana çok şey değişti; değişmeyen enderliklerden biri ise Klose’nin hala gol atmayı çok kolay göstermesi…

Hafta sonu Palermo’ya attığı ->ikinci gol, ‘gösterişsiz ama muazzam goller’ kategorisinde top 10’a dahil olur. Göğüs kontrol başlı başına değerli hareketken, bunu yaparken aynı zamanda rakibi oyundan düşürmek ve top yere iner inmez ‘dengeli’ bir son vuruş yapmak…  Kariyerindeki yüzlerce golün boşa yazılmadığına işaret ediyor.

Elbette sadece ‘gol atıyor’ oluşuyla değil; oyunun her zaman içinde olan bir hücumcu oluşuyla nazarımda çok farklıdır. Ceza sahası içersindeki rahat hallerini kutunun dışında da gösterebilen, takımını ‘oralarda’ tutabilen santraforlardandır. Fiziksel olarak öyle de, işlevsel olarak Hakan Peker’den de fazlası galiba. Zira Hakan Peker denince akla hala “ateşini yolla bana” gelir; Klose denince ise henüz 2 gün önce atılmış golü… 

Lazio savunma ve orta saha anlamında çok 'tutucu' kalan; hücumda Mauri’nin desteği, Hernanes’in yeteneği ve Klose’nin bitiriciliğine bakan bir takım oluverdi. Sezon boyunca ‘atanın kazanacağı’ birçok maç yaşayacaklar ve o maçların yine birçoğunda Klose atacak ve kazanacaklar gibi görünüyor. Arada Palermo gibi, ‘zengin olmak için evin beyaz eşyalarını satmış’ bir takımı yakaladıkları taktirde; fark atamaktan da kaçınmayacaklardır elbette.

4 yorum:

Oğuzhan Arslan dedi ki...

Ronaldo ile birlikte en beğendiğim iki golcüden biridir Klose. Ronaldo sakatlıklar yüzünden sahneden ' tüm yeteneklerini ' sergileyemeden ayrıldı. Klose ise hala bizlere güzel oyunundan bir şeyler izletiyor. Ne kadar yaşlansa dahi, kalitesinden fazla bir şey kaybetmeyecek bir golcü bana kalırsa. Dilerim ülkemize gelebilir. Onu burada izlemek muazzam olur benim adıma.

Cartalete dedi ki...

Ronaldo benim de içimde kalan bir uhdedir. Gerçek Ronaldo'yu 21 yaşına kadar izleyebildik, geriye kalan sadece ufak bir demosuydu ki o bile çok fark yarattı.

Diz sakatlığı yaşamayan bir Ronaldo'nun nereye varabileceğini hala merak ederim. Çok acayip bir seviyeye ulaşabilirdi.

planck dedi ki...

Klose o kontrölü yaptıktan sonra tamam dedi gol oldu ve o rahatlıkla, sanki öyle bir kontrol yapmamış da biri buna al da at pası vermiş o da kaleciyle karşı karşıya kalmiş olmanın rahatlığıyla vuruş yapmış gibi vurmuş. Böyle bir kontrolü mesela balotelli yapsa herhalde tüm gücüyle vurur, belki top yere düşmeden vurmaya çalışır allah kerim derdi :) keza batuhan da öyle. ama sonuçta nası atarsan at hepsi 1 gol sayılıyor :)

planck dedi ki...

Elle attığı golü hakeme söyliyip iptal ettiren golcü olarak da kayıtlara geçmiştir.