Maç Öncesi: Gençlerbirliği - Beşiktaş


Aslında bu maç için söyleyeceklerimi, birkaç ay evvel “Yaratıcı Pres” yazısında dökülmüşüm. Öncelikle ona bir göz atarsanız sevinirim; zira Fernandes ve Oğuzhan’dan yoksunken yapılacak iş tam da budur. Yetenekle bozulamayan rakip savunma dengesini; şok preslerle, takım bütünlüğüyle, direkt hücumlarla zorlamak…

Durum böyle olunca Toraman’ın yine orta sahadaki varlığı önemli. Aslında her zaman önemliydi, bu kez çok daha fazla önemli… Necip, merkez ikiliden biri olacaktır; orası kesin. Diğeri için ise dört aday var: Veli, Hasan Türk, Olcay ve hatta Muhammed Demirci…
Veli, son günlerde ortaya koyduğu performansla gösteriyor ki; şuan faydalı olacağı en ideal mevki: yedek kulübesi. Olcay’ın merkeze çekilip, Erkan Kaş’ın kanatta oynatılması fikrine itiraz edemeyeceğim. Ancak bana göre Olcay’ın, içlere gelip pas opsiyonu oluşturması ve gol bölgelerine daha sık girebilmesiyle kanattaki varlığı önemli. O yüzden Hasan Türk ortaya, Olcay kanada; en ideal seçim olurdu

Aslına bakarsak hazır Oğuzhan ve Fernandes yokken; Muhammed’i, geri kalanının eli yüzü düzgün adamlardan oluşmuş bir takımda görmek gerekiyordu. Fernandes’i de koysanız, değerinin 500 bin Euro’ya düşeceği; düşük konsantrasyonlu ve dengesiz takım yapısındaki maçlarda onu tam olarak anlayamadık. 
Gençlerbirliği’nin düşen form durumu ve kolay gol yiyebilen bir takım oluşu; bununla beraber takımın orta sahadaki iki yaratıcı oyuncusundan yoksun olunmasıyla daha fazla takım savunmasına odaklanacak olması, bu maçta Beşiktaş adına en büyük avantajlar.

Filip yapar yine bir güzellik…

23 yorum:

Unknown dedi ki...

Avantajlar:

Maç ciddiye alınacaktır. Bu anlamda mücadele etmeme gibi bir lüksümüz yok. Ancak sadece mücadele ederek maç kazanılsaydı her sene İsveç, Norveç liginden bir takım kupalara ambargo koyardı. Şu aşamada maçı bırakmamak tek avantajımız gibi görünüyor.

Dezavantajlar:

Zaten dar kadromuza bizi ileriye organize şekilde taşıyabilecek 2 adamımızın olmaması da eklenince acaba nasıl gol atarız diye düşünüyorum. Trabzonspor'un yaptığı gibi bir korner ya da duran toptan Almeida atacak gibi. Yani hava topu. Başka birşey aklına gelecek olan varsa yazsın. Uzaktan isabetli şut diyen varsa ben daha isabetli şutla attığımız bir gole rastlamadım. Umuyorum bu maçla başlar uzaktan şut gollerimiz.

Muhammed'in fizik durumu nasıl acaba? Böyle bir maçta fark yaratacak mental olgunluğa erişmiş midir? Ya da fiziği ile ilgili sıkıntısı olmadığını gördüğüm Hasan Türk ara pası denemelerine bu maçla mı girmeye başlasa?

Veli'ya da Olcay 2 gün öncesi ile 2 gün sonrası arasında gece gündüz farkı yaratacak form düzeyine gelirler mi?

Uğur konusu benim için dünkü maçla artık geri dönüşü olmayacak şekilde kapanmıştır. Daha da tek kelime etmeyeceğim onun hakkında. Bu anlamda Emre Özkan en azından 2 maç en azından pozisyon hatası yapmasa bari dua etmekteyim.

Bundan sonra ne olursa olsun ağır saçmalamadığı müddetçe Mc Gregor oynayacaktır. Cenk te aklını başını alarak kaleci skill' i olarak değil tecrübelerini geliştirici çalışmalar yapar ve hatalarından arınır diye düşünüyorum. Onun sıkıntısı da tıpkı Batuhan gibi mental çünkü.

Bu takım dediğim gibi duran toptan Almeida ile gol bulur gibi duruyor. Bu maça ilişkin kadro ve yapabilecekleri göz önüne alındığında golü bulabileceğimiz diğer opsiyonlar - adamların inanılmaz defans hataları yapması ya da karambolde topun, bizim oyuncularımızın önüne düşmek istemesi vs - futbolu, sonucu önceden bilinemezliği ile mucizevi spor dalı kılan unsurlardan ama sıkıntının gol atanlar değil golü attıracak adam olmayışı olduğu bir kadro düzeni ile bu maçta Allah şansımızı açık etsin.

Karamsar değilim yanlış anlaşılmasın ama yeriz yutarız, gene de ezer geçeriz romantikliği de absürd kaçar bu maçla alakalı.

Bu maç Samet hocamızın Kasımpaşa'dan sonra TD olarak kendi alacağı maç adaylarımdan biri. Belki de bu seneki lig maratonundaki ilk ve tek sınavı.

Ekrem35 dedi ki...

ben bu maçta golü gs'ye holosko'nun attığı ilk goldeki gibi bir top kazanmayla atacağımızı düşünüyorum. yazının sonundaki cümlede adı geçen adam bu maçtaki umudum.

rüyamda muhammed 2 gol atıyordu ama son dakikada yediğimiz golle maç berabere bitiyordu. maçlarla ilgili rüyalarım genelde doğru çıkıyor bu kez doğru çıkmasın artık diye dua ediyorum :)

Unknown dedi ki...

Ekrem35,

Sevgili kardeşim tüm masraflar benden.

Bu gece uyuma! :D

Hatta maçlarımızdan birgün önceki geceleri uyuma :D

Söz sana. Yarın maçtan sonra seni anma yorumu yazıcam duruma göre

:D

gökhan dedi ki...

hani eskişehir maçını kazanmış olsak, bu kadar eksikle, bu maçtan alınacak beraberlik beni üzmezdi. ama iki hafta üst üste berabere kalmak kaldırabileceğimiz bir durum değil. kazanmak şart yani. tekrardan bir "ah ulan eskişehir maçı" çekesim geldi.

11 için benim aklıma bir opsiyon daha geliyor. sol bekte emre oynar, önünde uğur, olcay da orta sahaya geçer. hasan türk hakkında, özellikle de burada övgü dolu sözler okuduk ama çok az forma şansı buldu şimdiye kadar. sonradan oyuna girme sayısı bile az. hoca kendisine güvense arada bir oynatırdı en azından. ben o tercihin olacağını pek düşünmüyorum. veli'nin de oynamaması lazım. hani veli'yi severim ama kötü oynamaya devam ederse özgüveni tamamen yok olacak. biraz göz önünden uzaklaşması gerek.

ne diyelim, kazanırız inşallah.

Unknown dedi ki...

Zor bir deplasman olacak. Oğuzhan-Fernandes yokluğunun sonuçlarını iki zıt yönden unplayability. Birincisi; Doğru pas tercihleriyle ve gerek asist gerek gol öncesi atak hazırlığı noktasında öne çıkan bu arkadaşların yokluğunda zaten pas sayısı düşük olan takımın ofans temposu büyük düşüş yaşar. İkincisi; Takımın hücum gücünü belirleyen organize paslardan çok tempolu çıkışlarla pas odağında bulunan oyuncu sayısının tavan yapmasıdır yani tempolu bir hücum ekibi oldukça pozisyon üretme sorunu yaşamayız. İki durumda esasında gerçekliğin uçlaşan biçimleridir ve hangi sonuçla karşı karşıya kalacağımızı -dengeyi mi kuracağız yoksa nesnel durumun hazırladığı olanaklardan birine mi varacağız- teknik direktörümüzün hamleleri belirleyecektir. Eğer önceki durumlarda olduğu kadar müdahalesiz bir Samet Aybaba izlersek -eksik orta saha oyuncusunun yerine elinde en diri gördüğü diğer oyuncuyu oynatmak- bu kez kaderimiz, maç içinde küçük nüanslarla belirlenir.

Bence doğru tercih, Olcay'ın 3'lü orta sahaya çekilmesi ve ön bölgesinde oynamasıdır. Olcay ne kadar şimdiye kadar temposuyla ve doğru koşu sonucu hücuma zenginlik katışıyla öne çıksa da pas kabiliyeti de olan bir oyuncudur. (En azından elimizdeki alternatifler içerisinde göreli olarak) Orta sahadan forvet bölgesine koşular da yapabilir. İşin defansif yanındaysa en azından rakip ön liberoyu kovalayabilir. Toraman'ın da olduğu orta sahanın mücadele gücü ve defans kabiliyeti artacağından rakip orta sahalar kilitlendiğinde rakip ceza yayı ile orta saha arasında boşluklar bulabilir. Çünkü, bana kalırsa markaj altında çok bocalayan ve rahat pozisyonlarda gösterdiği top tekniğini sıkışık alanlarda gösteremeyen bir oyuncu. Yani bence ideal orta saha, Toraman-Necip-Olcay'dır.

Benim endişem yine Veli ile başlamak. Toraman-Veli-Necip ile ileri 3'lüye top taşımakta çok zorlanırız. Eğer Gençlerbirliği defans güvenliği adına ekstra önlemler alırsa, Holosko ve Olcay'da pasifleştirilebilir. Hasan Türk ve Muhammed konusunda ise fazla fikir sahibi değilim. Muhammed'i sanırım hazır bulmadığından oynatmayacaktır. Hasan Türk'ü ise İBB maçı hariç bir lig maçında 30 dakika izleyebilsekdik daha fazla yorum yapabilirdim. Oyun görüşü ve top tekniği anlamda olumlu, tempo olarak ise oldukça ağır bir görüntü verdiğinden bu maçta ideal tercih olmayabilir. Ama eğer Samet Hoca'nın tercihi bu yönde olursa alkışlar ve sadece onu bu seviyede izleyebileceğim için dahi sevinirim.

Bu şartlarda sol uçta Erkan Kaş oynamalıdır. Ben Erkan konusunda gördüğüm kısa sürelerden dahi umutlandım. Artık bu şartlarda 11'e yazılma hakkı var.

Bir diğer hoş olmayan şey, Uğur Boral'ın sol açıkta oynaması olur. Tamam sol beke göre o bölgede daha etkili olabilir. Ancak, o kadar temposuz bir arkadaş ki bu sefer de bekine yardıma gelmeyip sol beki zor durumda bırakıyor. Her durumda falso anlayacağınız. Sol bekte de Emre Özkan'ı görmek istiyorum.

Eğer değişkenlerin bir kaçında doğru yaparsak kazanacağımızı düşünüyorum. Çünkü, rakibimiz de formsuz. Son haftalarda düşüşleri sürüyor ve çok iyi kapanan bir takım olmadıklarından pozisyon vereceklerdir. Duran top gibi alternatiflerde mevcut çünkü duran top karşılamada iyi olmadıklarını biliyoruz.

Cartalete dedi ki...

Necati yazısı yazdım dergiye, o yüzden şöyle Eskişehir maçlarının özetlerini tekrar geçtim de; daha bir oturdu içime o maç. Bildiğiniz güçlü takım yani.

Böyle bir takıma 83. dakikaya kadar çok rahat götürmüşken... çok yazık.

Ekrem35 dedi ki...

Eralp Türkmenoğlu

kardeşim bundan önce ilk haftaki ibb, kendi sahamızdaki mersin ve dışardaki ordu maçlarında da rüya gördüm ve aynen çıktı. bu sefer bir kere beni yanıltmasını o kadar çok istiyorum ki anlatamam :)

inş.maçı kazanırız da sonra beni nasıl anarsan an mühim değil :)

Unknown dedi ki...

Ekrem35

Değerli arkadaşım anma olayı sonuç ne olursa olsun olumlu anlamda olacaktır.

Olur mu öyle şey rica ediyorum. O zaman şöyle düzeltiyorum. Allah sana bu gece bizi kazandıracak rüyalar gördürsün. Bak fark ta istemiyorum. 1-0'lık rüya yeter :D

Şimdiden amin :D

Ekrem35 dedi ki...

Eralp Türkmenoğlu

sevgili kardeşim o işin esprisiydi zaten :)

aynen aynen şu maçta yarım sıfıra razıyım ben. son 3 maçımızdan 7 puan iyi olur diye düşünüyordum. eskişehir ve kayseri galibiyet gençler beraberlik. es-es'te beraberlik hakkımızı kullanmış olalım ve galip gelelim inş.

o zaman ben rüyaya yatayım artık :) bir amin de benden.

planck dedi ki...

Deplasmanda 1-0ı tutamayız gibi geliyor bana. Maçta sonra iyi mücadele ettik ama az sayıda bulduğumu pozisyonları değerlendiremedik, ferno ve oğuzhanını yokluğunu hissettik ve berabere kaldık yorumlarını duyar gibiyim.

tannhauser dedi ki...

bu sene şöyle bir durum oldu, biz hangi maç öncesinde aşırı sıkıntılandıysak, takım o maçı kazandı.

dogmatizm'e inancımız tamdır agalar.

zaten kazetelerden biri de holosko'nun sırrını çözmüş. uğurlu idman kramponuyla atıyormuş gollerin hepsini.

geçen yılki gençler maçı'nın ilk yarısında 2 atınca tv koltuğunda rahat izlemeye başladımdı maçı. geçen hafta es-es maçında yedim aynı haltı. dogmatizm'e, sihre, büyüye, totem'e imanımız tam dedik ya. kimse korkmasın, bu akşam tv koltuğunu ters çeviriyorum, arkasında isim yazmayan, gri, beko reklamlı formamla izliyorum maçımı. bundan sonrasını gençlerbirliği düşünsün.

oguzk dedi ki...

Uzun zamandır 1-0 ve sürpriz bir ismin kafa golüyle kazanmadık. Holosko dışında Sivok bir güzellik yapar belki :) Toraman önde oynasın da gerisini akışına bırakalım bakalım bu sefer ne olacak . Batuhan'ı kazanma adına bir sistem değişikliği bekliyorum açıkçası hazır ortasahasız bir takımız tam zamanı olabilir denemek için ama bu riski göze almalı mı Samet Hoca , görücez bakalım ne yapacak.1-0 olsun bizim olsun

Unknown dedi ki...

Planck;

O 1-0 mecazi zaten. Gerçek olan bu takımın oradan 3 puanla dönmesi için topu ileride tutma zorunluluğudur. Bu elbette sürekli atak yapmak değildir ancak en azından paslaşmayı bu maç standartın üstünde tutabilirsek Toraman faktörü de varken sanmıyorum ki fazla fazla pozisyon verelim. Kısacası defansta çok belirgin bir hata yapılmazsa defans açısından sıkıntı göremiyorum ben. Gençlerbirliği'nin hücum gücü de sınırlı üstelik.

Temel sıkıntı gol atma biçimimiz ne kadar organize olacaktır. İlk 7 haftadaki Almeida'ya doldur boşaltı daha da sıklıkla göreceğimizden şüphen olmasın. Bunu da çoğu zaman taktik dışına çıkan Toraman yapıyor. Bu da normaldir çünkü stoperden kalma şişirme alışkanlığının uzantısı bu. Onun oyun kurmada tercih ettiği öneclikli şey şişirmek. Örneğin Ersan daha derin oynayıp boş adamı bulmayı tercih ederek teknik kapasitesi yüksek oyuncuların daha tercih edeceği stoper haline geliyor. Örneğin şu survivor programlarındaki gibi bir kabine alsak ve istediğiniz stoper sorusuna cevaplarını gizli verseler Toraman'ı Almeida dışında stoper görmek isteyen olacağını sanmıyorum. Bir stoperin hücumcularını o takımın yapısına en uygun şekilde rakip sahaya yerleştirme konusunda anahtar olduğu gerçeğine baktığımızda bence bizim takımda bu anlamda en uygun Ersan'dır. Öte yandan Sivok üstüne de eğer bir yazı yazarsan söyleyecek çok şeyim var aslında. O günü bekliyorum :D

Bugünkü maça dönersek şuna eminim ilk 7 haftadaki futbol gibi oynamayız. Ama sonraki 78 haftadaki güzel futbol da olmaz.

Ne olur?

Yüksek mücadele ederiz, uzun toplarla gidip karambol ararız. kanat organizasyonu açısından en kısır maçımız olabilir. Duran toplardan gol bulursak bence 1-0 'ı tutarız. Çünkü rakip buna müsait. Duran top çok ama çok belirleyicidir bu maç kazanılacaksa.

Ha bir de Uğur ve Veli'yi mümkünse otelde unutsunlar maç sonuna kadar.

:)

nkonrat dedi ki...

Öncelikle altı çizilmesi gereken, Beşiktaş ile ilgili en aklı başında yorumların bu blogta olduğudur. Kişisel çıkarlar ya da hesaplar olmadan, gerçek Beşiktaşlılık duygusuyla buraya zihin açıcı yorumlar gönderen arkadaşlara ve bu imkanı sağlayan Cartalete'ye çok teşekkürler. Keşke Samet Aybaba da bu yorumları okuyor olsa.

Muhammed konusunda bir şeyler yazmak istiyorum. Onu geçen hafta oynanan Karşıyaka - BJK A-2 maçında bir kez daha izledim. Messi özentisi içinde, aldığı her topla dripling yapmaya çalışıyor ama sonunda ya topu kaptırıyor ya da takımın hızlı hücum etmesini engelliyor. Onu izlerken daha önce yine burada yapılan bir yorum geldi aklıma. Anımsadığım kadarıyla, o yorumda Muhammed'in en fazla yeni bir Emre Belözoğlu olabileceğinden bahsediliyordu. Bence de doğru bir tespit bu. Muhammed asla "out-and-out" bir 10 numara olamayacak gibi görünüyor. Onun yapması gereken şey fizik gücünü ve defansif özelliklerini geliştirerek oyunun iki yönünü de iyi oynayan bir orta saha oyuncusuna dönüşmek olmalı.

box2boxMC dedi ki...

2-1 aliriz, goller almeida, olcay

box2boxMC dedi ki...

Veli ve Ugur ilk 11 deymis.. Tahminimi degistirdim 2-2 biter mac...

Unknown dedi ki...

Samet hoca geleneksel kadro oluşturma sistemini yine terketmemiş ve Veli-Necip-Toraman'dan oluşan bir üçlüyle başlayacağız.

Fenerbahçe ve Trabzon maçının ilk yarısında çeşitli denemeler yapmış fakat tümü ters teperek olumsuz bir görüntü yaratmıştı. Yorumumda bahsettiğim gibi hamlelerin olmamasını biraz da buna bağlamaya başladım.

Ordu deplasmanına benzer bir maç oynayabiliriz ancak orada Oğuzhan kilidi açan rolü üstlenmişti bu kez bunu nasıl yapacağız bilmiyorum umarım bir duran top sorunu çözer. Ya da Holosko ya da Almeida'nın ekstra bir golü gelir.

Cartalete dedi ki...

Bu orta sahanın sıfırdan atak üretmesi mümkün değil. Önde ani baskılar elzem oldu...

box2boxMC dedi ki...

Ben olsam su 11 i 4-4-2 oynatirim. Atarim necipi saga, olcayi sola, kossun dursunlar.

Cartalete dedi ki...

box2boxmc,

Tahminin yine tuttu kabul ediyorum. Hugo'nun 10 santimden gol kaçıracağını hesap edememen normal. :)

Unknown dedi ki...


Şu kaybedilen kaçıncı ilk yarılar? Gerçekten sıkılmaya başladım. Bir takımın bir tempo standartı olur. Devreler arası bu kadar fark oluyorsa oradaki sıkıntı kesinlikle oyuncudan değildir.Hadi oyunculardan diyelim. Ancak Ferdi ve Ozzy olmamasına ragmen ikinci yarıda rakibini ezen 9 kişinin emeğin alkışlayalım ama oyuna katkısı olmayacagı aşikar Holosko ve Veli'yi oyunda ısrarla tutan ve bizler gibi gidişatı izleyen bir hocamıza puan kayıplarına katkıda bulunduğunu nasıl aktaralım?

Uğur bile gözüme hoş göründü bu maçta ama eforu düşen oyuna hiçbir katkı sağlamadığı besbelli adamları oyunda tutup pas yapabilen Hasan opsiyonunu düşünmemesi ile süper ligde bu takımı zirveye oynatacağı konusundaki şüphelerimi haklı çıkarmaya devam ediyor PTT 1.lig vizyonlu hocamız.

Bu maçta isim ayırt etmeden canını dişine takan tüm oyuncularımızı teker teker tebrik ediyorum. Bu puan kaybıyla alakalı onları hiç bir şekilde eleştirmem.

Galibiyete oyuncuları kadar inanmayan bir hoca ile yeniden puan kaybı. Maçın özeti bence budur.



box2boxMC dedi ki...

Sorma, ama yinede bu eksik kadroyla bu kadar pozisyona girmek 1 saygi durusunu hak ediyor. Golu yine ugur boral yuzunden mi yedik yoksa ben ugurla kafayi mi bozdum..

beagle dedi ki...

Şu Beşiktaş sevdasından 30 senede maçları izleyebilmek için binlerce sebep bulmuş bir adam olarak kadroyu görünce maçı açmadım. İnternette takıldım. Maç sonunu görünce hiç şaşırmadım. İyi bile skor. Birkaç haftadır paylaşılan şeyler ve fikirlerden ve Samet'in yaptıklarından bir şey görünüyorki Sametli sezon da kayıp sezondur. Üzgünüm Mustafa artıları eksilerinden fazla değil. Zaten Sivok ve Escude berbat seçimleri yetmezmiş gibi şu saçma sistemini en bozacak adamı alacak "Nene". Olcayı çıkarıp Nene oynarsa bu takım 3 değil 5 yer. Carvalhal'den hiçbir farkı olmayan Samet sadece Oğuzhan'ı alan İbrahim Altınsay ve Oğuzhan'ın oynamasını sağlayan Veli'nin kırmızı kartından nasiplendi.

Bence daha fazla beklemenin gereği yok Samet Hoca gitmelisin çünkü:

1- Oyuncu transferin berbat. İstediğin Ospina McGregor'la kıyaslanamayacak kadar kötü kaleciydi. Şansa kurtardın. Escude,Sivok falan berbat stoperler. Oynattığın sisteme diğer istediğin adam Nene'yi sokarsan zaten berbat olan takımın artık koşamaz da.

2- Gençler konusunda koca bir yalansın. Genç kazandığın üzerine yanlışlıkla yapışmış bir sıfat. Gençleri yanlış ortam ve dakikalarda zorluyorsun. Üstelik çok az şans veriyorsun. Bu sene bile gençleri oynatamadın ya senden yetiştirici hoca olmaz.

3- Kötü 11 seçici teknik direktörlerin bazıları en azından ikinci yarılarda etkindir. Daum ve Denizli gibi... İkinci yarılarda bütün diğer teknik direktörler sana üstün geliyor. Demek ki oyuncu değiştirmeyi de bilmiyorsun. Kadro darlığı hikayesine katılmıyorum. Oğuzhan, Muhammed, Hasan gibi oyuncular selçuk şahinden daha iyi seçenekler...

4. Daha da söylemek gerekiyorsa tutarsızsın. 4-4-2 oynacağız dedin lafta bıraktın. Elinde Holosko-Almeida opsiyonu ve sağ kanatta süper görünen Necip seçeneği varken hala geçirmiyor ve denemiyorsun. Devre arasında istediğin adamlar da 4-4-2 için uygun görünmüyor. Demek ki bizi kandırıyorsun.

Olmayacak duaya amin demenin anlamı yok. Herkes içindekileri dökebilir ve umarım Fikret Başkan hızlı özel yaşamı içinde takımı yönetmekten vazgeçmemiştir. Ali Gültiken'i çok başarılı giderken Sinan Engin yemişti. Menejer arıyorsak adam odur. Teknik Direktör'e de sabredeceksek Şifo Mehmet'e şans verip sabretmenin zamanıdır...