Sahalarda İlk Kez: Erik Lamela


İnsanlık tarihi yerleşik hayata geçtiğinden bu yana; her çocuk mutlaka “büyüyünce ne olacaksın?” sorusuyla tanışmıştır. Hatta memleketimizde bu sorunun resmi cevabı bile vardır mesela: “doktor olacağım!” O vaatlerin birazı gerçekleşseydi, bugünlerde aile doktoru kavramı daha farklı olur; her evde bir doktor hazır bulunurdu herhalde. Mesleğin kutsallığından öte, onlara bu muhabbet yüzünden “hayallerini gerçekleştiren insan” gözüyle bakmışımdır her zaman…
Ancak bazı çocuklar vardır ki bu soruyla karşılaşmaları mümkün değildir, zira neredeyse yürümeye başladığından itibaren herhangi bir konuda yeteneğini o kadar çok belli ederler ki; seçim şansları kalmamıştır… Mesela “Jackson 5” grubunun en küçüğü Michael’a; kimse terbiyesizlik yapıp “ne olacaksın ileride?” diye sormamıştır muhtemelen… Keza bir zamanlar ‘23 Nisan çocuğu’ olarak ülkemize davet edilen, hatta Zaga programında top sektiren Minik Erik’in de muhatap olduğu tek soru vardır: “Yoksa yeni Maradona sen misin?”

En sevdiği oyuncak ‘futbol topu’ olan ve o meşin yuvarlığı özellikle de sol ayağıyla buluşturduğunda çok küçük yaşlarda “oyuncak etmeye” başlayan her Arjantinli çocuk gibi; Erik de doğuştan 10 numara ve ‘Maradona veliahdı’ ilan ediliyordu. Zira henüz 12 yaşındayken ve Barcelona gibi büyük kulüplerin ilgisini çekmesi çok da zor olmamıştı. Özellikle o dönemde yine bir Arjantinli göçmen ailenin çocuğu olan Lionel’in, La Masia’da yaptıklarıyla büyülenmeye başlayan Barcelonalı yöneticiler, Erik konusunda çok daha fazla ısrarlı olacaklardı.

Hayatım Futbol 58. sayısından, devamı için: Sahalarda İlk Kez: Erik Lamela

1 yorum:

beagle dedi ki...

Hayatım futbol'a girme sıkıntım devam ettiğinden burada trafik yaratayım. Zaten hedefim genç yetenek yazılarını okuyanlar. Benim konum U-17 Milli Takım rezaleti. A Milli takımda oyuncu eksiğimizi anlarım, hakeden oyuncumuz olduğu soru işaretiydi Oğuzhan ve Necip bu hale gelene kadar. Ancak 16 maçın 14'ünü kazanmış, akranlarına 8-9 gol atmaya başlamış U-17 takımımızın milli takıma gönderdiği tek adam 12 maçta 19 gol atan Furkan Yaman olup, onu da turnuvaya yedek başlattıklarını görünce bu ülkede her yerdeki adam kayırmacılığın bir sınırı olması gerektiğini bağırasım geliyor. Gerçi Furkan dışında kalan oyuncular bu hafta 8-0 maç kazanarak liderliklerini perçinliyorlar. Deplasmanda yendikleri Bursaspor ve 3 attıkları Fb'den 3'er oyuncu alınması ironisini ise Tayfun Aydoğan 2 golle ti'ye alıyor. Hakan Tecimer Sakaryalılar grubunun pas vermeyi sevmeyen mahalle futbolu temsilcisiydi ve futbol sahasındaki Cv'si onu teknik direktör yapmamak gerektiğini bağırmaktaydı. ABD ve Portekizden 4 Brezilya'dan 6 yiyen bir takım yapmak ise üstün bir başarı oldu. Furkan yedek girmediği tek maçta gol atarken, yedekten girdiği maçları belki de erken yıldızlık psikolojisi ile saymadı ya da pasları alamadı ki boş çekti. Neyse de son 2 hafta ligde niye gol atamadığını merak eden olduysa, başka bir kıtada olduğundandı. Sanırım bugün yarın istanbula uçar, jet lagı 1 günde geçer ve hafta sonu gollere devam eder.