Ne Güzel Takımdı O…

Bir önceki gece rüyamda Uğur Boral’ı görmüştüm. Hatta içimden “Adama o kadar salladık blogda, orda burda. İnşallah farkında değildir” diye geçirdim. Aslında futbolla yatıp kalkan bir adam olmama rağmen, rüyamda çok fazla futbolla alakalı şeyler görmezdim. Sıcak kanlı bir insandı ama, en azından rüyada. Sonra kalktığımda çoğu zaman olduğu gibi format atılmış gibiydim. Uğur Boral’ı rüyamda gördüğümü, onu muhtemel 11’de görünce hatırladım. ‘Hayırdır inşallah’ı o zaman dedim ve hayırmış da… Dün akşamdaki, tutkulu, heyecanlı ama biraz yeteneksiz takımın en ezber bozan adamıydı. Özellikle de maç dengedeyken.
Uzun zamandır yoktu, ona rağmen topla baya etkili işler çıkardı. Kornerleri Fernandes’in son zamanki halinden daha etkiliydi. Farkında değildik ama eksikliği hissedilmiş meğer. Bekte olmasa da ön tarafta, iyi alternatif… Hatta keşke sakatlanmasaymış, daha sonra gelen yerli sol bekten yine de iyiymiş. Evet, her şeye rağmen iyi topçu ya Uğur Boral. Hatta o bir melektir… Yaşasın Seferoğulları!

Sahada çok fazla uzun süreli sakatlıktan yeni yeni dönen oyuncu vardı. En lazım olanı İsmail, daha zamanı var gibi. Ama Ersan Gülüm'ün dünkü halini görünce, ondan da umutlandım. Demek ki olabilirmiş. Ersan, formunu üç yıl öncesine geri sarıyor galiba... 

Olcay Şahan, dün ilk kez sırtındaki numaranın tadını alır şekilde oynadı. Aldığı sorumluluklar, skora isyanı, forveti ikileyen 10 numara rolü… Attığı gol direkt büyük oyuncu işi. Tek hamlede boşa çekip,  üst ağlardan o muhteşem sesi çıkartma operasyonu… Ama asıl olayı (ki ben o pası Uğur attı sandım) son gol öncesinde, sola kısa ve basit pas atmak yerine Pektemek'in önüne attığı top... Nefis! Galiba yarının planlarına da Olcay’ı o bölgeye yazmak daha mantıklı olacak. Sol tarafa da daha topla gidebilen, daha bilinmezli ve yetenekli bir yabancı transferi yapılabilir. Böylelikle Beşiktaş delici olmak adına tek kanada, Gökhan Töre’ye bağımlı kalmaz. Hatta o sol kanadın, forvet özellikleri de olsa fena olmaz. Andre Schürrle modelinde, onun birkaç level altı, “alınabilir” kıvamında biri.

Dünkü takımın bir güzelliği vardı. Biraz yetenekleri alınmıştı ama daha tutkuluydu. Herkes bir anda kötü görünebilir ama aynı zamanda herkes bir anda maçın yıldızı sanılabilirdi. Maç içinde birçok kez “Sen de iyice boş topçu oldun” dedirten Holosko’nun, günü 2 gol 1 asistle kapatmasının nedeni bu galiba… Elazığ ölçü değildi, evet… Ama ne güzel takımdı ya o öyle…

19 yorum:

meteturan79 dedi ki...

Elazig maci gosterdi ki ne ferdy ne de oguzhan forvet arkasi oynsyacak kapasitede degil.
Elazigin zayifligindan mi bilmen ama olcay dokturdu 10 numarada.
Kanatlarda da ugur holosko kombinasyonu cok iyiydi, winger + inside forward tam oturdu. bir de almedia yla oynarsak ugur un ortalar cok daha anlamli olmaya baslayacak. Ugur tabiki de guvenilecek bi adam degil, acaba tore den sol acik yapsak sagda da holoskoyu kullansak nasil olur. Her iki kanatta da ters ayakli kullanmak elinde ribery ve robben varsa ise yariyor. Elinde almedia varsa son cizgiye inip orta kesecek adam lazim.

Yokluktan ortaya cikan dogrular acaba devam ettirilecej mi yoksa yine eski tas eski hamam devam mi edecez cok merak ediyorum..

Unknown dedi ki...

Olcayı ilk yarı solaçık başlatıp 60 dan sonra oğuzhanın yerine forvet arkası geçirmek iyi bir taktik olabilir bu konularda bilicten hiç umudum yok. Ayrıca mustafa pektemek te oğuzhanı yedekleyecek forvet arkası olabilir. Dün gol vuruşları kötüydü ama çok iyi toplar dağıttı. Holosko 2 gol, 1 asist ile oynamasına rağmen çok kötüydü. Dün 35-40 dk.ları arasında resmen aradım göremedim.

holosko ve (malesef) necip bu kadroda olmamalı. Ama pektemek mevkisi değiştirilerek şans verilebilir. Yine uğur boral kabul edelim fb li muhabbeti yapılsa da takımdaki bir çok futbolcudan daha futbolcu. Bu arada tam verim aldığımız yabancı sayısı sivok, atiba, almeida belki motta. Sadece 4 yabancı fayda veriyor. Bir de tabi ki serdar kurtuluş. Daha önce burada hiç eleştirmemiştim ama gerçekten çok kötü. Normal şartlar altında bu takımda yer bulamaz.

du, levande dedi ki...

bence de olcay'ı direkt bu maçtaki pozisyonuna koymak yerine takımın oyundan düştüğü dakikalarda bu hamleyi yapmak daha faydalı olur. oğuzhan - atiba - veli üçlüsü ideal orta sahamız olabilir şu an. oğuzhan düştüğünde olcay'ı oraya çekip uğur'u oyuna alsa biliç, bir de yine o dakikalarda gökhan töre yerine holosko veya mustafa pektemek hamlesi ile takım hem direnç kazanır hem de bambaşka bi gol planı ortaya konabilir. bu maçta zaten takımın bu derece kenetlenmesinin dışında en sevindirici şey maç içinde veya farklı maçlar için denenebilecek alternatif planların olduğunu görmek oldu bence.

beagle dedi ki...

Çok yaygın bir sorun olarak Mustafa'da sakatlık ve müzmin yedeklik sonrası özgüven sorunu var. Ancak ilk yarıdaki dömivolesi, oturttuğu şiddetle 1 karış yandan kaleye girseydi talihi epey dönmüş olurdu.

Yetenekleri itibariyle ile elimizdeki nadir ilk 11 kalitesindeki oyunculardan. Bütün maç oyunda kalan, takımın top akışına katkıda bulunan bir oyuncu. Ama top şişirip 2 metrelik stoperleri ezmesini beklememek lazım.

Önemli bir sorunu yedeklik performansının çok iyi olmaması. İşte bu nokta Ömer ile değişmeli ikinci forvet olarak süper kullanılırım diyor. Oğuzhan ve G.Töre varken Fernandez zaten gereksiz ve yetersizdi. Takım kurgusunda Fernandezin boşluğuna Pektemeki destek forvet göreviyle koyarak devam etmek en akla yakını. Almeida zaten 60. dakika bittiğinden ikinci yarı Ömer, Holosko ve Eneramo(bence ikisi de oldukça yetersiz) gibi adamları kullanabiliriz.

Karabük de Furkan Özçal tam sleeper yatırım. devre arasında oyuncuyu razı edip sene sonu GS'den 1 milyona falan almak lazım.

İki sene önce çelimsiz ofansif bir oyuncuydu. Bugün gözlerime inanamadım. Defansif oynamaya başlamış, çok sağlam basıyor ve çift ayak kullanıyor. Okan Buruk'un çift yönlü merkez orta saha dönemi haline gelmek üzere. GS orta sahasında şansı yok. Bizde ise oynar, aşama kateder ve Veli bağımlılığını bitirebilir.

utaman dedi ki...

Ben de takım olarak yeterince iyi bir çok adamımız olduğunu düşündüm maçı izlerken(Rakip çok kötüydü ama yetenek olarak düşünürsek). Sakat olan baya yerli futbolcumuz da var. Özellikle gurbetçi olmak üzere az maliyetli yatırımlar yapılabilir. Olcay gibi voleyi vurma ihtimalimiz olan karakterli futbolcular olursa özellikle.

Yalnız şampiyonluk için lider özellikli 2-3 tane daha futbolcuya ihtiyacımız var. En başta bir hücuma dönük orta sahamız olsa o karakterde ve tabiki bir stoperimiz şampiyon olabiliriz gibi. Serdar konusunda ben de yanıldım. Bir bekte olması gereken en önemli özellik hız galiba. Pozisyon bilgisi de yoksa tabi. Oraya bir transfer gerekiyor. Yalnız Necip ile ilgili sağbeke devşirme fikri bence de çok iyi bir sonuç verebilir.(Burada birçok kişiden okumuştum) İki hafta önce hamleli stoper rolünde fena değildi. Serdar'a göre daha çevik ve hızlı olduğu aşikar. Drippling var. Zaten oyunun sıkıştığı rakip ceza alanı çevresinde olumlu hareketleri sınırlanıyor. Bitirici şutu yok. İki yıl önce Almeida'ya sağ kanattan kestiği iyi bir kaç orta hatırlıyorum. Sanki zamanla bir Hilbert performansı verebilir gibi. Alternatifi Veysel de orta saha kökenli pozisyon bilgisi üst düzey ama Necip daha hızlı ve hamleli.

Biliç'in takımına bence zaman verilebilir. Samet Hoca'nın takımına da verilebilirdi. Yalnız çözülemeyen defansif sıkıntılar vardı ve çalışılmadığı çok açıktı fikrimce. Özellikle yenilen yan top golleri vs. Bir de oyuncularla ilgili yaptığı gereksiz açıklamalar tabi.

Biliç ile ilgiliyse Oğuzhan'ın söylediği sözler aklımda "Bu sene oyunun taktiği üzerine çalışıyoruz" demişti. Henüz oyuncuların mevkilerine o sihirli dokunuşu yapamadı -Modriç'te yapmış olduğu ya da Luçescu'nun Kaan Dobra'da, Pancu'da yaptığı o dokunuşları. Ama Biliç'in takımı puan kaybettiği birçok maçta kazanacak oyunu oynadı. İlginç olaylar neticesinde kaybettiği puanlar da var. Lider oyuncu eksikliği olsun, absürt maçlar ve seyirci olayları olsun, profesyonellik kaygısı olan ama profesyonelce mücadele edemeyen futbolcular olsun. Neyse uzatmayayım. Yersiz yurtsuz da olduğumuzu düşünürsek bence bu yılı hem bizim için hem Önder Özen için hem de Biliç için start noktası kabul etsek ılımlı olabilsek önümüzdeki yıl gerisi gelir gibi.

gundelikci dedi ki...

Necip'i bu maçla göndereceksek kimseyi tartışmayalım, dün zayıf elazığspor ortasahası nedeniyle belki de fark yarattı ama ben hala kendisinden bek olmayacağını düşünüyorum, en azından şu haliyle. stoperken adama yapışmak daha rahat kendisi için zira istikrarsız olduğu alan kapatmakla uğraşmayıp rakip forvete yapışmak avantajlı olduğu fizik ve kesicilik özelliklerini öne çıkarıyor. mesela zamanında alex'i de markajlayabilen istisnai isimlerdendi. bugün gs maçından sonra da gördük bize çıkan kartların nasıl yerinde kaldığını. gs takviyelerinin ne kadar işleyeceğine bağlı bir performans ortaya koyacak bence ikinci yarı. çünkü şu haliyle sadece kadrodaki büyük isimlerin ani patlamalarıyla yol alıyor. fenerbahçe'den klasik bir ersun yanal ikinci yarısının az üzerinde performans bekliyorum. sağ bek, forvet transferleri ve yeniden işleyen bir orta saha kurgusu bu takımı yarışta tutar diye düşünüyorum. bir de muhammet'e bir şey yapsınlar fernandes'e o kadar laf ettik resmen ondan daha gamsız.

Övünç Şentürk dedi ki...

Walla ben Uğur Boral'ı görünce , "Biliç artık su kaynattı bu nedir " dedim.

Adam bize kapağı taktı bir güzel.

Neyse rakibin zayıflığı ölçü olmasını engelliyor ama kulübede oyuna bir şekilde etki edebilecek adamlar olduğunu da görmüş bulunduk böylece.

Mevki değişiklikleri , oyuncu tipi değişiklikleri çeşit çeşit seçenek var aslında.

Şimdi Biliç atıyorum Fener maçında Olcay'ı 10 numaraya çekseydi ve tutmasaydı büyük ihtimal tabela kaynaklı eleştirilirdi.Ben işte bu noktada tam tersini düşünüyorum.Biliç bu denemeyi yapabilecek kadar kuvvetli olmalı.Tutmayan oyunu seyretmektense , tutmayan müdahale yapmasını tercih ederim zira işler zaten kötü gidiyor , aynı tip adamların gir çık yapması bir şey ifade etmiyor.

Fernandes'i kazanmaktan daha önemli hedefleri var Beşiktaş'ın.

Bu arada 4-2-4 Ersun'a artık " eeh yeter" dercesine 21 şut atıp canına okuyan Karabük'ü de tebrik ediyorum.

Haftalarca bir sürü takım 4-2-4'e tek şut adamadan maç bitirdi bu memlekette.

Basar dedi ki...

Bu maç Fernandes olmadan ne yapabiliriz onu da ortaya koyan bir maçlardan biriydi.

a) Yerine Oğuzhan geçer.
b) Yerine Olcay geçer sola Uğur geçer.
c) Yerine Mustafa geçer, gizliden forveti ikiler.

Çaresiz değiliz, bu yükün altına girmeye artık gerek yok.

Bu maç ayrıca Biliç'e yüklenen sabırsız, bilinçsiz taraftarın da sesini kıstı. Devre arasına idam sehpasını kuranların ve 4 maçta Sergen'den antrenör tanrısı yaratanların hevesleri bir süre daha kursaklarında kalacak. Öyle ya da böyle bu teknik ekibe asgari 1,5 yıl daha zaman tanımak lazım. (Önder Özen'i artı veya eksi olarak değerlendiremiyorum)

Umarım bu maç Biliç'e de elinde alternatifleri olduğunu gösteren bir maç olmuştur. Devre arası safralardan kurtulur ve 1-2 iyi dokunuş yapabilirsek yarışın içinde devam ederiz.

Son söz: Federasyona sevgi ve saygılarımı sunuyorum! Resmen 3 puanımızı yediler.

Unknown dedi ki...

unkknown (farfallone) sahnede.

maçı 4-1 kazanalı 3 gün oldu, yorum sayısı 8. berabere kalsak, kaybetsek bol bol yorum olurdu.

ben de kabul ediyorum ki rakip bildiğin fasulyeydi, bu kadar eksik ve futbol aklı zayıf bir beşiktaş'tan bile fark yediler.

tamam da, kadronun yarısından fazlası değişmişken takımın yine belli bir sistemi ve zihniyeti sahaya yansıttığına ilişkin bir emare göremedik mi? kadro kalitesini arttıracak takviyeleri zaman içinde yaptığımızda bu takımın parlak bir geleceği olabileceğine ilişkin hiç bir ipucu yok mu? bilic'in ikinci yarı tempo düşüşünü çözebileceğine dair bir ışık belirmedi mi?

bence devre arası sezer, süzen, eneramo gibi bi ton transfer yapmak yerine, bir mevki belirleyip, o mevkiye hem yaşı genç hem de ilk 11'e yazılabilecek 1 oyuncu almak gerek. aynısını yeni sezon öncesinde 2 mevki için tekrarlamalıyız. az ama öz adam almalıyız. devre arası için sağ bek, stoper ve dmc mevkilerinden birine mevcutların kalitesinden iyi olacak bir adam almalıyız öncelikle. yaza da diğer iki mevkiye. artı mümkünse santrofora.

ondan sonraki devre arası ve sezon başında da az ama öz transfer politikasını korursak, 2015-2016 sezonunda 22 kişilik taş gibi beşiktaş hayalimize kavuşabiliriz.

Unknown dedi ki...

http://www.kasimpasaspor.org.tr/kulubumuz/yonetim-kurulu isimlere iyi bakalım da. Dostumuz düşmanımız belli olsun.

beagle dedi ki...

Güvenilmez bir bjk haber sitesi Veysel Sarı'ya 3,5M Euro bonservis vereceğimizi yazdı az önce. Yok artık diyorum. Ericsonn, Dentinho, Sezer zincirine bayrak olur. Önceki örnekler olmasa yalan derdim de Orman'ın transferlerinden çok korkuyorum. Başkan transfer yapma başka bir şey istemem senden. Stoper bile sen seçeceksen alma.

Devre sonunda lescott veya heitinga, veysel ve tarık çamdal'a konrat artı bonservislerle 20 milyon Euro gömmüş bulabiliriz kendimizi. %5 güzümüz artmaz. Ersan bu stoperleri her türlü keser. İsmaille Uğur da tarık'ı pazara gönderebilir. Veysel ise Serdar'dan bir çıt zor ileride.
Transfer yapmayan yönetim ve hoca anlaşılır, sabır görür. Ama bu tip işler devam ederse benim gibi "septik"lere gerek kalmaz, @Başar sehpayı kendi kurar :)

Bu arada Furkan'ı Mancini de beğenmiş, kendi oyuncusu olduğunu duymuş, şaşırmış. Şaka gibi bir futbol dünyamız var :) Yeni bir ülkeye gelmişsin bari Wikipedia'dan bir kendi kadrona bak.

du, levande dedi ki...

veysel'e 3.5 milyon euro verileceğini sanmam. 3 milyon euroya serbest kalma maddesi vardı sözleşmesinde zaten. sözleşmesi de 6 ay sonra biteceğine göre taş çatlasa 1 milyon euro verilir. ama bence de veysel'in sağ bek performansı serdar'ınkinin pek de üzerinde olmaz. sağ bek olarak transfer ediliyodur muhtemelen tabi ama asıl ortasahada bi kaç maçta necip'in yaptığı işi yapıp 60'larda falan oyuna girerek takıma direnç katma işini yapabilecek bi oyuncu. bu işi yapabilecek necip de var elde ama işte haftalardır o kadar eksik var ki bu şekilde kullanılamıyor bir türlü. yoksa bence gayet işe yarayan bi hamleydi bu. takımın öndeyken oyundan düşme emarelerini göstermeye başladığı kayseri ve konya maçlarında yapmıştı biliç ve özellikle kayseri maçındaki rahat 3 puanı almamızda büyük etkisi olmuştu bence. ama ondan sonra önce fener maçında veli sakatlanınca farklı bi görevle sokmak zorunda kaldı necip'i ve 10 dakikada da kırmızı gördü zaten, sonraki sivas maçında mecburi olarak stoper oynadı vs. özetle, takımın şu anki en önemli problemlerinden birine bi ölçüde çözüm olabilecek bu hamle için iyi bi alternatif olur veysel. bu durumda sağbekte yine serdar'a mahkum kalırız ama sağbeke veysel de geçse çok bi şey değişmeyecek zaten. bence veysel hamlesine rağmen yabancı bi sağ bek alınmalı. ersan son maçlarda formda, savunmanın geri kalanını yabancılardan kurabilme şansımız da var tolga, ersan, veli, oğuzhan, olcay, gökhan yerli kadrosuyla hatta kulübede bi yabancı oturtma hakkımız bile oluyor. tek yerli stoper ersan'ın sakat veya cezalı olması durumunda tüm savunmayı yabancı çıkarma şansımız da. yabancı bi sağ bek ve fernandes'in yerine yabancı bi çiftyönlü ortasaha alsak ne güzel olur :(

du, levande dedi ki...

bu arada holosko + eneramo + sezer öztürk + gökhan süzen verip sefa yılmaz'ı alsak keşke. kayseri tam can havliyle ne kadar süper lig gediklisi, büyük takım eskisi vasat topçuları takıma toplayıp saçmasapan şekilde küme düşmelik durumda şu an. bi daha zor buluruz onları bu durumda :)

Övünç Şentürk dedi ki...

Veysel'in kontratı bitiyor sezon sonu 6 aylığına Yıldırım Demirören bile 3.5 vermez (aslında emin değilim ama :)

Bu arada maçın tekrar edileceği dedikoduları ufaktan fısıldanmaya başlandı.

Gerçi uefa ceza konusunda da dedikodular Beşiktaş'a af geldiğini de söylmişti ama sonrası maalum.

Bence de Tarık ve Veysel'e toplam 1 m €'dan fazla vermek çok büyük yanlış olur . Arada kaynadı ama Kasımpaşa Alpaslan öztürk'ü bağladı diyorlar.

gundelikci dedi ki...

@du, levande
hocam geçen sene de neredeyse aynı durumdaydı adamlar=)sonra prosinecki dağıtmıştı ortalığı. orası kayseri, ordan futbolcu almak zor, bizim şu durumumuzda iyice zor. sefa da baya maç kaçırdı bu sene diye biliyorum.

ben hala forvet konusunda ısrarcıyım, gol gol gol bunu istikrarla yapacak adam hala sıkıntılı kadroda. almeida ölene kadar beşiktaş'ta bu formuyla oynasa bile iki kaliteli forvet kimseye zarar getirmez. o kadar scout var deniyor bulup çıkarsınlar birini. hollanda'da çok sağlamız deniyordu, ordan olmasın ama. malum birkaçı dışında hollanda golcüleri genelde hüsran yarattılar, hüsran yaratmayacaklar da bize kalmaz gerçi.

Basar dedi ki...

@beagle

Çözüm kolay.

Sürü sepet oynamayan oyuncumuz, şişkin bir kadromuz var.

a) 3-5 bakmadan gereksiz olanların tamamını temizleyelim. (Kerim Frei, affedilmeyecek gibi duran Sezercik ve Toraman, Gökhan Süzen, Eneramo, Dentinho)
b) Bir adama karşılık (Veysel değil) birkaç adam vererek takas yapalım.

'sehpa' lafı ürkütücü bir laf, istersen bilet kesme diyelim :) Haklısın ama yönetimdeki farklı farklı kişilerin her biri kendi transferini takıma yamayacaksa, bunun cezasını teknik ekip çekmemeli. Bu işin sonu yok, her 6ayda bir yeni hocaya mahkum oluruz.

Konudan biraz bağımsız olarak 2 önerim var:
1) Muhammed'i mutlaka kiraya verelim. Pişecekse pişsin, olmayacaksa anlamış olalım.
2) Zenci Müslüm Baba Amaral ile Guinti değişikliği gibi sihirli bir dokunuş bulup Atiba ile bir iki çıt üstü orta saha oyuncusu ile değiştirebilsek...

Basar dedi ki...

Son cümle düşük olmuş :)

beagle dedi ki...

Kiralık konusunun çok değiştiğini düşünüyorum. Bir zamanlar gönderdiğimiz kiralıklar gittikleri takımlarda kaliteli futbolcu muamelesi görüyor ve dakika alıyorlardı.
Şu anki fiziksel futbolda hiçbir takım bizim genç oyuncularımıza forma verip, kendi adamlarını yetiştirme şansını bırakmıyor. Ayrıca 1. ve 2. ligin fena para kazanmayan, yaşlı ve sert oyuncuları etrafta dolu. Bunlar ve yabancı oyuncular gençlere o ligleri zindan ediyor.

Kiralık artık kadro fazlası yetişmiş adamlar için geçerli bir maaştan kurtulma çözümü. Bugün Holosko veya Eneramo'yu bir yerlerlere kiralayabiliriz ve oynarlar. Ama Muhammed'i kimse yetiştirmeyecektir.

En temizi zaten şampiyon olamayacağımız belli olan bu gibi sezonlarda formayı 5-10 maçlığına bu gençlere teslim edip yaklaşık 2-3 aylık bu süreçteki gelişimlerine göre karar vermek.

gundelikci dedi ki...

ümit karaal neden yok kadroda? bilic bu samet aybaba halleri ile kendisine tam anlamıyla ısınmamı engelliyor. biraz cesaret olsa, fena mı olur. uğur boral'dan kötü mü bu çocuk, hem boral'ı orada kullanırsak öndeki etkinliğinden de olacağız.